Image

VOA

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Jüri Komisyonu ve Türkiye İnsan Hakları Dava Destek Projesi, pazartesi günü yayınladıkları açıklamada, Türk yetkililerin, insan hakları savunucusu Osman Kavala'yı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 3 Eylül 2020 tarihli kararı gereği derhal serbest bırakması gerektiğini kaydetti.

Karar, Bakanlar Komitesi'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği Osman Kavala kararının uygulanmasına ilişkin değerlendirmenin ele alındığı oturumun ardından alındı. Osman Kavala'nın şu anda hapiste olmasının ”AİHM'in hükmettiği ihlallerin devamı olduğuna ilişkin güçlü varsayıma” işaret eden Bakanlar Komitesi, Türk yetkililerden Kavala'nın derhal serbest bırakılmasını sağlamalarını istedi.

Uluslararası Jüri Komisyonu bünyesindeki Avrupa ve Orta Asya Programı Direktörü Roisin Pillay, ”AİHM'in Kavala'nın tutukluluğunun hukuki olmadığı hükmüne varmış olmasından sonra Bakanlar Komitesi de Türkiye'nin hapiste tuttuğu Kavala'nın haklarını ihlal etmeye devam ettiğini doğruladığını” söyledi. ”Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bağlayıcıdır” diyen Pillay, Kavala'nın hemen serbest bırakılması gerektiğinin altını çizdi.

Avukatları, Kavala'nın tutukluluğunun hukuksuz olduğu konusunda Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Ancak Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, aldığı kararda, Türkiye'nin Kavala'yı serbest bırakma konusunda Anayasa Mahkemesi'nden çıkacak kararı beklememesi gerektiğini belirtti.

Üç örgütün açıklamasında, “AİHM'in Osman Kavala kararı, bir bireyin haklarına müdahale eden Türkiye'nin kötü niyetle ve siyasi güdümlü olarak hareket ettiği, bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu'nun 18'inci maddesini çiğnediği şeklindeki ilk nihai kararı olması açısından önemliydi. Mahkeme, Kavala'yı Kasım 2017'den bu yana hapsederek cezalandıran Türk yetkililerin gizli bir amaç peşinde olduğu ve bu amacın, bir insan hakları savunucusu olarak Kavala'nın susturulması olduğunu kaydetmişti” ifadeleri kullanıldı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Direktörü Emma Sinclair ise Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin kararı için, ”Kavala'nın tutukluluğunun devam etmesine neden olan mahkeme kararlarının arkasında siyasi hesapların olduğu şeklindeki görüşümüzü doğruluyor” yorumu yaptı. ”Kavala'nın serbest bırakılmasının engellenmesi için ortak ve güçlü bir çabanın” olduğuna işaret eden Sinclair, ”Türkiye, AİHM'in kararına uymak yerine Kavala'nın insani haklarını çiğnemeye devam etti” dedi.

Türkiye İnsan Hakları Dava Destek Projesi Eş Başkanı Ayşe Bingöl Demir ise ”Osman Kavala'ya yönelik cezalandırma kampanyası, Kavala'nın serbest bırakılmaması ve hakkındaki suçlamaların düşürülmemesi, Türkiye'de tüm insan hakları savunucuları açısından ürpertici bir hava oluşturdu. Bin günden fazla süredir devam eden bu hukuksuz tutukluluğu sona erdirmek, sadece Osman Kavala'nın haklarının daha fazla ihlal edilmesinin önüne geçmede rol oynamakla kalmayacak, aynı zamanda insan hakları savunucusu topluma, Türkiye'nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlayan gözetim mekanizmasının işlevini gördüğü şeklinde güçlü bir sinyal gönderecektir” ifadelerini kullandı.