TTB ve SES “terör örgütü üyesi” iddiasıyla tutuklanan TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp'ın serbest bırakılması talebiyle ortak online basın toplantısı düzenledi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla tutuklanan TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp'ın serbest bırakılması talebiyle ortak online basın toplantısı düzenledi. Meslek örgütlerini iktidarın arka bahçesi yapma çabalarına boyun eğmeyeceklerini dile getiren Fincancı, “Geçmişte olduğu gibi bugünde geri adım atmadan halkın sağlık hakkını savunmaya ve gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. Meslektaşımız derhal serbest bırakılsın” dedi.
“PANDEMİYİ FIRSATA ÇEVİREREK BASKIYI DERİNLEŞTİRME ARACI OLARAK KULLANDILAR”
TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Şeyhmus Gökalp'ın bir soruşturma kapsamında aralarında sağlık çalışanlarında olduğu 100 üzerinde yurttaşla birlikte 20 Kasım 2020’de sabah saat 5 sularında evine yapılan baskınla gözaltına alındığını ve sevk edildiği mahkeme tarafından da 23 Kasım da tutuklandığını hatırlattı. Fincancı, özellikle pandemi sürecinde iktidarın asıl görevinin halk sağlığıyla ilgilenmek olması gerekirken pandemiyi fırsata çevirdiğine dikkat çekerek, “Baskıyı derinleştirme aracı olarak kullandılar. Batmanda koruyucu ekipman istedikleri için il dışına sürgün edilen sağlık ve sosyal hizmet emekçileri oldu. Pandemiyle ilgili yaptıkları açıklamalar ve yapılan etkinliklere katıldıkları için gözaltına alınan, haklarında üyeler oldu” dedi.
“HUKUK VE İNSAN HAKLARINA AYKIRI”
Pandemi koşullarında ev ve işyeri belli olan sağlık çalışanları ve meslektaşına yapılan uygulamaya değinen Fincancı, “Hukuka uygun olarak savcılığa çağrılıp ifadesi alınabilecekken çok sayıda kolluk kuvvetiyle evleri basılarak gözaltına alınmaları, fiziksel mesafe kuralına uyulmaması, bulaş riskinin olduğu koşullarda gözaltında tutulması ve tutuksuz yargılama esas olmasına rağmen ardından beşinin tutuklanması hukuk ve insan hakları açısından kabul edilemez” diye konuştu.
“TANIĞIN İLK İFADELERİNDE YER ALMIYOR”
Dr. Şeyhmus Gökalp’ın tanımadığını beyan ettiği yalancı bir tanıdığın ifadesiyle tutuklandığını söyleyen Fincancı, “Bu tanığın ilk ifadelerinde yer almıyor. TTB üyesi olarak ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dedikleri için yargılandığı dönemde yalancı tanığın ilk ifadelerinden, tam üç yıl sonra asılsız, hiçbir somut delile dayanmayan, sunulan resmi kurum belgeleriyle yalan olduğu açıkça kanıtlanan beyanları esas alınarak tutuklanıyor. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu tür beyanların kanıt değerleri taşımadığına ilişkin kararlarına rağmen hukuk dışı şekilde, soyut iftiralar kanıt olarak sayıldı ve tutuklamalar gerçekleşti” dedi.
“HALK SAĞLIĞINI SAVUNMAYA VE GERÇEKLERİ SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Fincancı son olarak şunları söyledi: “TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Şeyhmus Gökalp tüm mesleki yaşantısında mesleki etik değerlerine sıkı sıkıya bağlı kalmış ve TTB 72. Büyük Kongresinde Yüksek Onur Kurulu Üyesi seçilmiştir. Onurlu bir hekimlik geçmişine sahiptir. Gökalp’ın tutuklanması meslek örgütü özerkliğine müdahale ve covid19 pandemisinde gerçekleri ifade ettiği için hedef alınan TTB’ye ve son dönem meslek örgütlerine ardı ardına yapılan saldırıların devamı niteleğindedir. Bu tür tutuklama, baskı ile meslek örgütlerini iktidarın arka bahçesi yapma çabalarına boyun eğmeyerek geçmişte olduğu gibi bugünde geri adım atmadan halkın sağlık hakkını savunmaya ve gerçekleri söylemeye devam edeceğiz.”