Süleyman Soylu Garê üzerinden İnsan Hakları Derneği'ni (İHD) hedef aldı: "Terör örgütü 6 bin 21 sivil katliam gerçekleştirdi. O İHD denilen canı çıkasıcası dernek, bir tanesi için bir laf söyledi mi?
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Irak Garê’deki operasyona ilişkin Mecliste bilgilendirmede bulundu.
Akar’ın ardından konuşan Süleyman Soylu, Garê üzerinden 1986 yılından beri insan hakları için mücadele eden İnsan Hakları Derneği'ni (İHD) hedef aldı. Soylu, “1984'ten bu yana terör örgütü, 6 bin 21 sivil katliam gerçekleştirdi. O İHD denilen canı çıkasıcası dernek, bir tanesi için bir laf söyledi mi, onun peşine takılıyorsunuz? Devlet burada üzerine düşen her şeyi yapmıştır” ifadelerini kullandı.
Soylu’nun açıklamaları şöyle:
"Terör örgütünden merhamet, vicdan bekleyen vicdansızdır. Terör örgütünden ahlak bekleyen ahmaktır. Terör örgütünden hukuk bekleyen, 'Acaba bir şey olur mu?' diye ona yasalanan hain oğlu haindir."
“1984'ten bu yana terör örgütü, 6 bin 21 sivil katliam gerçekleştirdi. O İHD denilen canı çıkasıcası dernek, bir tanesi için bir laf söyledi mi, onun peşine takılıyorsunuz. Devlet burada üzerine düşen her şeyi yapmıştır.”
"Bu operasyonda, ilk tezvirat şu oldu, bu evlatlarımız ayın 10'unda şehit oldu. Ailelere telefon açtılar, Belçika numaralı bir telefondan dediler ki; 'Bombalıyorlar çıkın deyin ki, Türk Silahlı Kuvvetleri burayı bombalamasın'. Çocuklarımız şehadete kavuştuktan sonra, onları katlettikten sonra aileleri nasıl 5 yıl istismar etmişlerse, ölümlerinde de istismar etmeye çalıştılar."
“Evlatlarımızın canlı getirilmesi için her şeyi yaptık. PKK, ailelerimize karşı zafer kazanamayacak, ailelerimiz onları yenecek."
İHD NE DEMİŞTİ?
İnsan Hakları Derneği, Garê operasyonunda PKK’nin alıkoyduğu 13 kişinin öldürülmesine ilişkin basın düzenlediği basın toplantısında, operasyonda öldürülen asker ve polislerin aileleri ile birlikte 6 yıldır her yere başvurduklarını anlatmıştı. İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, daha önce alıkonan askerleri teslim almalarına ve yeniden alabileceklerini söylemelerine rağmen devlet yetkililerinin kendileriyle görüşmediğini söylemişti. PKK’nin, alıkoyduğu kişilerin hayatından, Genelkurmay’ın da alıkonan kişilerin bulunduğu yere riskli operasyon yapmasının sonuçlarından sorumlu olduğunu vurgulayan Türkdoğan, adaletin yerini bulması için tüm gerçekliğin açığı çıkması, tarafsız ve bağımsız organlar eliyle soruşturma yürütülmesi gerektiğini söylemişti.