Image

DW

İstanbul Kadıköy’de düzenlenen "Büyük Kadın Buluşması" etkinliği sonrasında gözaltına alınan dokuz LGBTİ+ birey bugün tutuklama talebiyle adliyeye sevk edildi.

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nden önce çok sayıda kadın örgütü ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile cumartesi günü düzenlenen "Büyük Kadın Buluşması" etkinliğinin sonunda polis tarafından gözaltına alınan dokuz kişi tutuklama talebiyle adliyeye sevk edildi.

Aralarında Kadıköy Dayanışma Ağı'nın da olduğu çok sayıda girişim ve sivil toplum kuruluşu, söz konusu adliyeye sevkleri sosyal medya hesabından paylaşarak duyurdu. Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi sorguyu takip ettiğini bildirdi.

Adliyeye sevk edilen LGBTİ+ bireyler, görgü tanıklarının verdiği bilgilere göre evlerine gitmek üzere bindikleri taksiden polis tarafından zorla indirilerek "darp ve işkence" ile gözaltına alınmıştı. Ancak Kadıköy Kaymakamlığı'nın açıklamasında gözaltı kararlarının, söz konusu kişilerin polise mukavemet etmesi ve güvenlik güçlerine görevini yaptırmaması nedeniyle alındığı ifade edilmişti:

"06.03.2021 günü, 8 Mart Kadın Platformu ve çeşitli kadın örgütleri organizesinde Kadıköy Rıhtım Meydanı'nda “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” ile ilgili olarak saat: 16.00'da basın açıklaması gerçekleştirilmiştir. Basın açıklaması yapan grubun güvenliğini sağlamak amacıyla meydanın etrafında oluşturulan kontrol noktasından geçmek isteyen 20 kişilik LGBTİ grubu, güvenlik güçlerinin görev yapmasını engelleyerek mukavemet göstermişlerdir. Dağılımlar esnasında aynı grubun yeniden mukavemet göstermesi üzerine, güvenlik güçlerine görevini yaptırmamak için direnen 9 kişi yakalanarak gözaltına alınmış olup, adli işlemlere devam edilmektedir."

Diğer yandan 8 Mart Kadın Platformu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla Kaymakamlığın bu açıklamasının doğru olmadığını öne sürmüştü:

"Özgürlümüzü Kazanacağız" sloganıyla Kadıköy'de düzenlenen eyleme katılanlar, "Sokakları terk etmiyoruz, terk etmeyeceğiz, homofobiye, transfobiye, kadın cinayetlerine, erkek şiddetine, tacize, tecavüze, cinsel istismara, nefrete, bizim adımıza konuşanlara, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, canımız pahasına ailenin korunmasına, kadınları yoksullaştıranlara, haklarımıza, hayatlarımıza göz dikenlere, şiddet varsa bile 'boşanmayın çay ikram' edin diyenlere, erkek devlet şiddetine, İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasına, hayırlarımızı duymayanlara hayır diyoruz" açıklamasında bulunmuştu.