Image

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 1990 yılından itibaren işkence ve kötü muameleye maruz kalanlar ve yakınlarına tedavi ve rehabilitasyon hizmeti sunan ve başta işkence olmak üzere diğer insan hakları ihlallerinin önlenmesi için çalışan uluslararası tanınırlığı olan bir sivil toplum örgütüdür.

TİHV, bu bilgi notunu Türkiye’de son yıllarda artan hak ihlallerini ve insan hakları savunucularına yönelik baskı, zorluk ve engelleri görünür kılmak ve uluslararası dayanışmayı güçlendirmek için hazırlamıştır.

Türkiye’deki insan hakları savunucuları, özellikle LGBTİ+ ve kadın hakları ile etnik ve dinsel azınlıkların haklarını savunanlar, sendikacılar, çevreciler, avukat ve gazeteciler uzun bir süredir baskı altında. Yargısal taciz ve çeşitli saldırılara maruz kalan savunucular sıklıkla Terörle Mücadele Kanunu, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu veya Türk Ceza Kanunu kapsamındaki suçlarla, özellikle “cumhurbaşkanına hakaret” ile haksız yere suçlanıyor. Uzun süreli keyfi gözaltılar ve tutuklamalar, işkence ve soruşturmalar ile insan hakları savunucularının faaliyetleri engellenmeye çalışılıyor.

Özellikle pandemi sebebiyle alınan tedbirler, cezaevleri dahil olmak üzere ülke sathında çoğu kez insan hak ve özgürlüklerini kısıtlayan keyfi müdahalelere yol açıyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve tarafı olunan uluslararası sözleşmeler ile güvence altında olan hak ve özgürlükler hukuka aykırı bir biçimde genelgelerle kısıtlanıyor. Bunlara karşı çıkan insan hakları savunucuları ise dozu her an artan bir baskı ile karşı karşıya kalıyor. Yürürlük süresi uzatılan Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri ise bu durumu daha da kötüleştiriyor.

Bilgi notunu PDF olarak indirmek için tıklayın