Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğine “ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” gerekçesiyle açılan kapatma davası Çağlayan Adliyesi 13. Asliye Ceza Mahkemesinde başladı. Duruşma öncesi kadın örgütleri ve pek çok kadın adliye önünde bir araya gelerek KCDP’ye destek verdi. Duruşma öncesi adliye önünde açıklama yapıldı. Adliyede “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hukuksuz davalarla kapatılmaz” pankartı açılırken, sık sık “Asla yalnız yürümeyeceksiniz”, “Kadın cinayetlerini durduracağız” sloganları atıldı. Katledilen kadınların ailelerinde katıldığı açıklamada ailelerde söz aldı.
GÜLSÜM KAV: BU DAVA TÜM KADINLARIN DAVASIDIR
Açıklamada konuşan KCDP Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, “Günlerin gerçekten aydınlandığı bir hayata eminim ki birlikte kavuşacağız. Çünkü biz bu adliyenin kapısında yıllardır kadınlar, çocuklar ve haksızlığa uğrayanlar için bulunurken kendi derneğimizin davası için bulunmaktan elbette üzgünüz. Bu bir hukuksuzluk ve haksızlık ama önümüze bunu çıkarıyorlarsa bunlar da mücadelenin bir parçasıdır. Neyi çıkarırlarsa çıkarsınlar, uğraşmaya hazırız. Hiç moralimizi bozmuyoruz” dedi.
Kav şöyle devam etti: “O kadar kuvvetliymiş ki birikenlerimiz, birlikte mücadelemizin verdiği güçle kuvvetle bu kapıdan çok umutlu ve güçlü gideceğiz. Ve eminim ki güçlenerek çıkacağız. Ama artık aslında teşekkür bile fazla bu dava hepimizin davasıdır. Hepimize mal olmuştur. O yüzden de hep birlikte sonuca erdireceğiz. Niye başımıza bu geldi, aslına bakarsanız hepimizin davası olduğunu açıklıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyle başlayan hukuksuzluğun devamı. Bugün her gün yaşadığımız özgürlüklerimize, haklarımıza müdahalelerin, yeni başlayacak baskıların da habercilerinden biriydi. Günümüzde yaşadığımız tüm hak ihlallerinin parçasıdır. Her gün kıyafetimize, bedenimize, kimliğimize, konserimize, müzisyenimize bir müdahale ile karşılaşıyoruz. Nedense hep yasaklanmaya çalışılan siyasetçiler, müzisyenler kadınlar oluyor. Kadınlar üzerinden yürütülen bu baskıya karşı kadınlar birleşecek. Tesadüf mü kadınların olması, değil, hep yükseklerden düşenlerin kadınların olması da tesadüf değil. Güngören’de dün 5. kattan düşen bir kadın kardeşimiz oldu, onun çocuğu gerçeği söylemek zorunda kaldı ‘Annemi babam itti’ dedi. Bir küçük çocuk. Sadece Türkiye’de değil, dünyada toplumsal cinsiyet eşitliğine savaş açılmış ülkeler var. Bütün buradaki toplamda dünyanın bütün kadınlarıyla güç kazanıyoruz. Bizim arkamızda anlı şanlı kadın mücadelesi var.”
“BUGÜN DİK DURMA GÜNÜ BİZİM İÇİN DEĞİL TÜM KADINLAR İÇİN”
Uzaklaştırma kararı olmasına rağmen, karakola gittiğinde seni koruyamayız bütün polislerimizi Gezi’de dedikleri için öldürülen Muhterem Evcil’in ablası Çiğdem Kuzey “Muhterem’i bir katile kurban verdim. O dönemde koruma memurlara, ‘Muhterem’i nasıl koruyacaksınız?’ dedim. Bütün polisler Gezi Parkı’nda dediler. Bize ait olan mekanları bizim elimizden almak için mücadele ederken bir katil kardeşimi elimden aldı. Ne tesadüf ki 1 Haziran günü kardeşimden sonra sığındığım bu mahkeme bahçesinde dimdik yanımda duran kadınlara açılan dava var. Bugün de ben onların yanındayım. Bugün dik durma günü bizim için değil tüm kadınlar için. Türkiye kadınları fark etsin, yavaş yavaş sesimizi kısmaya, önümüzde durmaya çalışıyor. Biz onlara bunu verirsek yeniliriz. Ben yenilgiyi kabul etmiyorum. İçeriye kararlı girip kazanmış şekilde çıkacağız. Unutmasınlar bir Muhterem Evcil kaybettim evet ama binlerce kardeş kazandım ben, onları onlara yedirmem.
AVUKAT LEYLA SÜREN: HEPİMİZ BURADAYIZ ADLİYELER, SOKAKLAR, TÜRKİYE, DÜNYA BİZİM
Gülsüm Kav’dan sonra Avukat Rukiye Leyla Süren konuştu. Kadınların bugün KCDP’ye asla yalnız yürümeyeceksiniz dediğini belirten Sözen sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir hukukçu olarak davayı duyduğumda çok üzülmüştüm, artık bu kadar olamaz demiştim. Bu dava aslında tüm Türkiye’ye ve tüm dünyaya mal olduğunu gösterdi. Ne kadar güçlü olduğumuzu gördük. 2016’da nafaka mağduru olduğunu iddia eden ceza alan birkaç kişinin CİMER başvurusuyla başlayan ve 2022’ye kadar devam eden bir savcılık soruşturmasından bahsediyoruz. Her gün adliyelerdeyiz bir kere çağırsalardı giderdik. Bir kere bile çağrılmadık. Dosyalarda görüyoruz defalarca yazışmışlar, bize bir kere bile yazmadılar. Biz Aysun Yıldırım için dosya açıp mücadele etmeye çalışırken onlar da bizi kapatmak için mücadele etmişler. Dosyada hukuki anlamda anlatabileceğim hiçbir somut olgu ve olay yok. Dosyanın savcısı en az dört kere söylemiş ‘Somut olgu ve olay bekliyoruz’ diye. Bu dava mücadelemizi güçlendirecek bir davadır. Bu dava bizi yıldırmayacak. 40’a yakın barodan, 300’e yakın meslektaşımızla hepimiz buradayız adliyeler, sokaklar, Türkiye, dünya bizim.
KCDP’nin yürüttüğü mücadeleyi ve davanın ayrıntılarını Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri Temsilcisi Nurşen İnal Ekmek ve Gül'e anlatmıştı.