Image
tezcan-karakus-candan1.jpg

EVRENSEL

Mimarlar Odası Ankara Şubesi yönetim kurulu üyeleri hakkında Jin TV muhabirine ödül verildiği gerekçesiyle ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla açılan davanın 2’ci duruşması 15 Eylül'de görülecek. Mimarlar Odası Ankara Şubesi üzerinde Atatürk Orman Çiftliği ve kaçak saray süreciyle başlayan uzun süredir bir baskı olduğunu söyleyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Mimarlar Odası kurulduğu günden bu yana kamu yararına bir mücadele verdiği için iktidarlar, yönetimler tarafından hep hedef haline getirilmiştir. Hepimiz orada olacağız. Mimarlar Odası Ankara Şubesinin hiçbir terör örgütüyle bağlantısı yoktur. Mimarlar Odası kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür. Bir istihbarat örgütü değiliz. Biz yaptığı gazeteciliğe, verdiği habere ödül veririz. Doğru olan da budur zaten. Akıl almaz bir durum içindeyiz” dedi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından 2021 yılı Koruma Alanında Emre Madran Basın Ödülleri kapsamında Uluslararası Televizyon Haberciliği dalında Jin TV muhabirine ödül verilmesi, iktidara yakın yayın organları tarafından hedef gösterilmiş, Ankara Şube yöneticileri hakkında Jin TV muhabirine ödül verildiği gerekçesiyle, “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açılmıştı. Aynı zamanda CHP eski Milletvekili Sinan Aygün’ün TOGO İkiz Kuleleri Davası’nda taraf olduğu için Çankaya Belediyesi’nde çalışan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan hakkında “işe gitmeden maaş aldığı, haksız kazanç sağladığı” gerekçesiyle yaptığı şikayet üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından hakkında ‘memurluktan atılması’ için soruşturma başlatılmış, Candan ve Çankaya Belediyesi, soruşturma izninin iptali için Danıştay’da dava açmıştı. Danıştay 18. Dairesi soruşturma iznini iptal etmesine rağmen Candan’a  6 Eylül’de memuriyetten çıkarılma cezası verildi.

"TALANLARIN DEVAM ETMESİNE ENGEL OLUYORUZ"

Davanın 2.duruşması öncesinde Mimarlar Odasına yönelik yapılan baskıları Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan gazetemize değerlendirdi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi üzerinde Atatürk Orman Çiftliği ve kaçak saray süreciyle başlayan uzun süredir bir baskı olduğunu söyleyen Candan, “Cumhurbaşkanı da hedef göstermişti. Hatırlarsanız Melih Gökçek fotoğraflarımı astırdı bütün sokaklara. Bir dolu dava açıldı hakkımızda. Mimarlık Odasının yayın deposu basıldı. Orada da bandrolsüz kitap var diye önceki dönem şube başkanımıza ceza verdiler. Mimarlar Odası kurulduğu günden bu yana kamu yararına bir mücadele verdiği için iktidarlar, yönetimler tarafından  hep hedef haline getirilmiştir. Bu ülkenin değerlerinin yok olmasına, talanlarının devam etmesine engel oluyoruz. Ocak ayında başkan yardımcımız Ali Atakan, İller Bankasından memuriyetten çıkarıldı.  Yönetim kurulu üyemiz Muteber Osmanpaşaoğlu, sırf terör propagandası yapma davası açıldı diye ki astı astarı olmayan bir dava bilirkişilik süreci askıya alındı. Danıştay kararına rağmen Süleyman Soylu’nun hukuksuz bir şekilde açtığı soruşturma sonucunda işten çıkarıldım” dedi.

Rantiyecilerin, sermaye ve iktidar ile ilişkili olduğunu hatırlatan Candan, “Dava açmayın dediler defalarca kez. Tehdit etmedikleri kalmadı. Mimarlar Odası ne isterse veririz, davadan çekilin diyenler oldu. Çeşitli yollarla satın almaya çalışanlar oldu. Şimdi de bizim sesimizi, soluğumuzu kamuoyuyla buluşturduğu için verdiğimiz Koruma Alanında Emre Madran Basın Ödülünden kaynaklı bütün yönetim kurulumuza hakkında terör propagandası yapmaktan dava yürütülüyor. İlk davada Turgut Kazan bir savunma yaptı. Onun karşısında söylenecek bir şey yoktu. Rant ve sermayenin iç içe olduğu bir dönemde, 5’li çete mevzusunda biz her birine dokunmuş olduk davalarımızla. Sadece bize de değil topluma ses çıkartan bütün kesimlerine yönelik bir baskı bu. Böyle bir gerilimle seçim sürecine gitmeyi planlıyorlar anladığım kadarıyla. Bu hukuksuzlukları da giderek artacak gibi görülüyor” diye konuştu.

"AKIL ALMAZ BİR DURUM İÇERİSİNDEYİZ"

Görülecek duruşmada kararın çıkıp çıkmayacağına dair bilgisinin olmadığını söyleyen Candan şöyle konuştu: “Bazı belgeler istendi. O belgeler geldi mi gelmedi mi bilmiyorum. Jin TV ile ilgili yürütülen soruşturmanın olup olmamasıyla, ödülü alan kişi ile ilgili bir karar var mı buna dair bir belge istediler. Hepimiz orada olacağız. Mimarlar Odası Ankara Şubesinin hiç bir terör örgütüyle bağlantısı yoktur. Mimarlar Odası kamu kurum niteliğindeki bir meslek örgütüdür. Bir istihbarat örgütü değiliz. Biz yaptığı gazeteciliğe, verdiği habere ödül veririz. Doğru olan da budur zaten. Akıl almaz bir durum içindeyiz.”