Image
kazdaglari_durusma.jpeg

YEŞİL GAZETE

Başta Kazdağları olmak üzere Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde ekokırıma yol açan projeleriyle bilinen ve muhalif kesim tarafından ‘beşli çete‘ olarak adlandırılan şirketlerden Cengiz Holding‘in ekokırım faaliyetlerine karşı, şirketin İstanbul, Altunizade’deki ofisi önünde basın açıklaması okumak isteyen vatandaşlar gözaltına alındı.

Bugün Cengiz Holding’in Kazdağları’nda hayata geçirmek istediği Halilağa Bakır Madeni projesine karşı açılan üç ayrı davanın duruşması görüldü. Ekoloji aktivistleri de bu duruşma öncesinde İstanbul’dan kamuoyunda farkındalık yaratmak ve Cengiz Holding‘in faaliyetlerine tepki göstermek adına basın açıklaması yapmak istedi.

Basın açıklamasını kaydeden gazeteci ve açıklamaya yapmak isteyen yurttaşlara açıklamanın ilk cümlelerinin ardından müdahalede bulunan polis, yedi kişiyi gözaltına aldı.

Basın açıklamasını engelleme girişimi sırasında polislere anayasal haklarını kullandıklarını ifade eden yurttaşlar, gözaltının ardından serbest bırakıldı.

Çevre avukatı İsmail Hakkı Atal, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Yapılan tamamen hukuksuz ve yasaya aykırı. Herkes önceden izin almaksızın basın açıklaması yapma hakkına sahiptir. Anayasal haklarını kullanan yurttaşlara kanunsuz emir uygulayarak gözaltı yapan, yaptıran tüm kamu ( parti) görevlilerini ve Mehmet Cengiz’i Savcılığa şikayet ettikten sonra verilecek takipsizlik kararını Anayasa mahkemesine taşıyarak gelecekte hepsinin yargılanmasını sağlayacağız. O [Gözaltı emrini veren] amir 5’li çeteyle birlikte yargılanacak” dedi.

Duruşma görüldü

Cengiz Holding’in Bayramiç ve Çan köylerinde açmak istediği ‘Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi’ projesine karşı açılan üç ayrı davanın duruşması Çanakkale 1. İdare Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşma öncesi Kazdağları Ekoloji Platformu adına davacılardan Ayşe Bor tarafından aşağıdaki bağlantıda yer alan basın açıklaması okundu.

Basın açıklamasının ardından başlayan duruşmaya davacılarla birlikte yaklaşık yüz kişi katıldı. Bireysel davacılar, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma DerneğiGülpınar Ekolojik Yaşam Derneği davacı köylülerin beyanlarından sonra TEMA Vakfı avukatı Ömer Aykul, Çan Çevre Derneği avukatı Ümran Aydın ve KEP Bileşenleri ile bireysel davacıların avukatı Burcu Özaydın beyanlarını verdi ve ‘ÇED Olumlu‘ kararının iptalini talep etti. Davadan çıkacak kararın daha sonra açıklanacağı bildirildi.

Enerji ve maden şirketlerine karşı mücadele

Kazdağları Ekoloji Platformu tarafından bugün görülen duruşmaya ilişkin yapılan basın açıklamasında “Kazdağları’nda Cengiz Holding’e geçit yok” denildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Dünya üzerinde biyolojik çeşitliliği ile sayılı ekosistemlerden biri olan Kazdağları’nın ne yazık ki yüzde 79’u madenlere ruhsatlandırılmış durumda. Yörede yaşayan bizler bereketli yaşam alanlarımızı, her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği tarım topraklarımızı, kurdu kuşu sincabıyla Kazdağları’nda yaşayan canlıların yaşam hakkını korumak için enerji ve maden şirketlerine karşı mücadele veriyoruz.”

Cengiz Holding’in Kazdağları ekosistemi içinde devasa bir alanda yıkıma sebep olacağının hatırlatıldığı açıklamada, “200 metre derinliğinde ölüm çukurları açacak, üç köyü haritadan silecek ve kimyasal zehirlerle yakınındaki diğer köyleri de yaşanmaz hale getirecek, su kaynaklarımıza el koyacak 87513 ruhsat nolu Halilağa Bakır Madeni projesindeki ısrarına devam ediyor. Halkın tüm itirazlarına, toplanan binlerce imzaya ve bilim insanlarının olumsuz görüşlerine rağmen projeye geçtiğimiz yıl bakanlık tarafından ÇED [Çevresel Etki Değerlendirmesi] olumlu kararı verilmişti” denildi.

Proje ile ilgili açılan ilk dava yörede yaşayan 81 yurttaşla Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma DerneğiÇanakkale Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi, Ayvalık Tabiat Derneği, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği tarafından açılmıştı.

İkinci dava Tema Vakfı ve Çan Çevre Derneği tarafından açılmıştı.

Diğer dava ise Çevre Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası tarafından açılmıştı.

Söz konusu davalarla ilgili bilirkişi keşfi, TEMA ve Çan Çevre Derneği davası üzerinden yürütülmüştü.

Bilirkişiler, projenin doğal ve kültürel varlıklar üzerinde geri dönüşsüz tahribata neden olacağı ve ‘ÇED Olumlu’ kararının hukuka aykırı olduğu yönünde görüş verdi.

Görüş sonucunda, Çanakkale 1. İdare Mahkemesi TEMA davasında ve meslek odaların açtığı davada 17 Haziran 2022 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verdi.

81 yurttaş ve altı kurumun açtığı davada ise, daha önce mahkemeye sunulduğu halde tüzük, tapu vb isteme gibi nedenlerle süreç uzadı ve beklenen yürütmeyi durdurma kararı ancak 20 Ekim 2022’de verildi. Dernek yönetim kurulunca yapılan açıklamada dava sürecine ilişkin şunlar belirtildi:

“Ne yazık ki bu davada, halkın sağlıklı bir çevrede yaşaması için mücadele eden Tabip Odası ve İHD ile üç yurttaş hukuksuz yere dava açmaya ehliyetsiz sayıldı. Ancak şirket, 2009/7 sayılı genelgeden yararlanarak yürütmeyi durdurma kararına mesnet olan bazı hususlarla ilgili ÇED raporunda revizyon yaparak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yeniden başvurdu ve söz konusu proje için 13 Ekim 2022’de yeniden İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısı yapıldı.”

Bugün, üç davanın da duruşması da görüldü ve ekoloji aktivistleri, iklim krizine işaret etti:

“İklim krizinin etkilerini gördüğümüz, kuraklık çekmeye başladığımız ve gıda güvenliğimizin tehlikeye girdiği bu dönemde sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı, bir şirketin kazancı için feda edilemez. Kazdağları’nın korunması, gelecek kuşaklara, çocuklarımıza ve bu topraklarda yaşam hakkı olan tüm canlılara borcumuzdur.

Şirketin ÇED raporunda, bölgede yer alan sayısı metalik madencilik projelerinin sebep olacağı kümülatif etkilere değinilmemiştir.”

Ayrıca, ÇED raporu içinde maden için su alması planlanan Hacıbekirler 1 ve 2 Göletleri’nin projelerine ve çevre etkilerine yer verilmediğine işaret edilen açıklamada “Göletler için DSİ ile protokol hazırlığı içinde olduğu ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın da göletler için kapsam dışı kararı verdiği bilinmektedir. Oysa ÇED bir bütündür ve tüm projeyi kapsamalıdır. Ayrıca mahkemenin yürütme kararına rağmen şirketin söz konusu göletleri en kısa zamanda inşaa etme konusunda ısrarcı davrandığı görülmektedir” denildi ve eklendi:

“Yürütmeyi durdurma kararı, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından Çanakkale Valiliği, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve DSİ’ye gönderilmiş olup söz konusu proje ile ilgili tüm işlemlerin durdurulması, protokollerin iptal edilmesi istenilmiştir. Bölgede ciddi bir su sıkıntısı yaşanıyor. Köylerin içme suyu kaynakları proje alanında kalıyor. Ayrıca, söz konusu göletlerin bölgenin tarım arazileri için kullanılması gerekmekte iken Cengiz Holding tarafından el konulmak isteniyor.”

“Söz konusu göletler için su temin etmek amacıyla Kocabaş Çayı’ndan derivasyon kanalı ile su alınmasının planlandığı bilinmektedir” denilen açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:

“Kocabaş Çayı nesli tehlike altındaki su samurlarının yaşam alanı ve 55 köyün de su kaynağı. Halihazırda Odaş Çan 2 Termik Santrali de pompa kurarak Kocabaş Çayı’ndan suyu çekiyor. Çekilen suyun miktarı çok fazla ve yöre halkına su kalmıyor. Geçtiğimiz 2021 yılı yazında Çan ilçemiz büyük bir su krizi yaşamıştır. Kocabaş Çayı’na enerji ve maden şirketlerince el konulması kabul edilemez. Bilirkişilerin raporlarında belirttiği gibi projede kullanılacak su miktarı yörede ciddi bir kuraklık yaratacak.”