İHD İstanbul Şubesi’nde 14 Aralık Perşembe günü, 10-17 Aralık İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası kapsamında “Devlet LGBTİ+’lardan ne istiyor?” isimli bir panel düzenlendi. Panelde, TİHV’den Rojda Welat Kaya, İHD Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin, LGBTİ+ hakları aktivistleri Eylem Çağdaş ve Ahmet Can Yılmaz konuşmacı olarak yer aldı. Panelin moderatörlüğünü ise, İHD İstanbul Şubesi LGBTİ+ Komisyonu’ndan Cüneyt Yılmaz üstlendi.
İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası kapsamında, hafta boyunca çeşitli paneller düzenlediklerini belirten Yılmaz, “Bugün polis geldi kapıya, her gün panel var ama sadece bugün geldi. Polislerle görüşmeye gittik. Neden burada olduklarını sorduk, ‘genel önlem’ olduğunu söylediler. Bunun genel önlem olmadığını, dünkü panele gelmediklerini söyledim, ‘Konu LGBTİ+ olunca mı geliyorsunuz?’ diye sordum ‘Evet’ dediler gülerek. ‘Devlet, LGBT+’lardan ne istiyor?’ sorumuzun cevabı için camdan bakmanız yeterli. Sokak, iki taraftan kalkanlarla kapatılmış durumda” dedi.
“Ensemizde devletin nefesini hissediyoruz”
Devletin, LGBTİ+’ların yok olmalarını istediğini dile getiren Yılmaz, LGBTİ+’lara olağan bir hayatın, ailenin çok görüldüğünü söyledi:
“Normal şartlarda devletlerin ezilenlerin sırtında eli olur ama biz, ensemizde onun nefesini hissediyoruz. Hatta keskin dilini hissediyoruz. Biliyorsunuz, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) onaylı kamu spotu yayımlandı. Bürokratların, bakanların, Süleymanların söylemleri ile hayatlarımız tehlikeye atıldı.”
“‘Ne kadar devlete benziyoruz?’ diye kendimize sormamız gerek”
LGBTİ+’ların Türkiye’nin yerleşik, Türk, Sünni Müslüman, erkek egemen yapısına uymadığını, bu nedenle de görünür olmalarının istenmediğini dile getiren İHD Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin, “Devlet, görünür oldukları ve haklarını talep ettikleri noktada LGBTİ+’lara karşı baskı ve şiddete başvuruyor. Bugün yaşadığımız, maalesef bu” dedi.
“’Devlet, LGBTİ+’lardan ne istiyor?’ diye soruyoruz, sadece devlet mi istiyor? Bunu kendimize de dönüp sormamız gerekiyor. Biz neredeyiz, ne kadar devlete benziyoruz?” diye devam eden Keskin, toplumun devlete benzemesi nedeniyle devletin değişmediğini vurguladı.
“Sokak hareketleri devletin kafasındaki faşizan projeyi bozuyor”
LGBTİ+ hakları aktivisti Eylem Çağdaş, devletin LGBTİ+’ların görünmez olmasını istediğini söyledi. Çağdaş, iktidarın “lümpen, sağcı, çok tüketen, az düşünen” bir profili makbul kabul ettiğini söyledi.
İktidarın, mücadele eden, hakkını, kimliğini arayan LGBTİ+’ların örgütlenmesini istemediğini belirten Çağdaş, şunları ekledi:
“Kadın hareketi, LGBTİ+ hareketi, sokak hareketleri devletin kafasındaki faşizan projeyi bozuyor. Devlet, kadın ve Kürt hareketlerinden de rahatsız oluyor ama tüm bu denklem içindeki en zayıf halka olarak LGBTİ+ hareketini görüyor. Kürsü konuşmalarında her hafta LGBTİ+’lar hedef gösteriliyor. Toplum da daha büyük hak ihlallerine hazırlanmaya çalışılıyor.”