Image
tayfun kahraman

Birgün

Gezi Davası hükümlüsü Tayfun Kahraman’ın rutin nöroloji kontrolüne götürülürken maruz bırakıldığı 'kelepçeli işkence' hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ise idari soruşturma başlatıldı.

Gezi Davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Tayfun Kahraman'ın doktor kontrolüne götürülürken uradığı 'kelepçeli işkence'ye yönelik adli ve idari soruşturma başlatıldı.

Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman, dün akam saatlerinde sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yaptı.

Meriç, açıklamasında, Tayfun Kahraman'ın MS hastalığı nedeniyle rutin nöroloji kontrolüne götürülürken kendisine eşlik eden kolluk güçlerinin 6,5 saat boyunca kelepçesini bileklerindeki kan akışını durduracak ve fiziki zarar verecek şekilde sıktığını ifade etti.

"TALİMATI KİM VERDİ?"

Yaşananlara tepki gösteren Meriç Demir Kahraman, açıklamasının devamında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'yı etiketleyerek şunlara yer verdi:

"Talimatı kim verdi? Eşim, zarar gördüğünü söylediğinde inadına kelepçesini daha da sıkarak eziyet etmelerini ve bileklerinin yara içinde kalmasına yol açtıklarından haberiniz var mı? Yasa ve mevzuat gereği, doktor muayenesinde kolluk güçlerinin bulunması yasak olduğu halde, doktorun ve Tayfun Kahraman’ın hukuku hatırlatıp çıkmalarını istemelerine rağmen muayenehaneden çıkmamalarını talimat alarak mı yaptılar? Yasaları tanımayan bu kişiler, gücünü kimden alıyor? Bu şahıslar; haksız muamele ve eziyet karşısında tutanak tutulmasını isteyen eşimi tehdit etme cüretini nereden buluyorlar? Toplumun bütün kesimlerinden Tayfun’un masumiyetine ilişkin açıklamalar gelirken böyle bir muameleyi, kime ve ne mesaj olarak anlamalıyız? Özgürlüğümüzü elimizden aldınız, hukuku çiğnediniz. Ama haysiyetimize dokundurmayız!"

Yaşananlar kamuoyunda tepkiyle karşılanırken yetkililer tarafından resmi bir açıklama yapılmadı.

Gerçek Gündem'den Altan Sancar'n haberine göre, tepki çeken uygulama sonrası Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ise idari soruşturma başlatıldı.