60'tan fazla uluslararası hukuk ve insan hakları kuruluşu Türkiye'yi İstanbul Barosuna yönelik tüm soruşturma ve davaları acilen sonlandırmaya çağırdı ve AB ve BM kuruluşlarını süreci takip etmeye ve raporlamaya çağırdı.
Uluslararası hukuk ve insan hakları kurumları, İstanbul Barosuna açılan ceza soruşturması ve dava ile ilgili ortak bir açıklama yayınladı.
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) gibi insan hakları kurumlarının yanı sıra uluslararası baro kuruluşları ortak yayınladıkları açıklamada İstanbul Barosuna yönelik tüm soruşturmalara acilen son verilmesi ve Avukat Fırat Epözdemir’in derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Ayrıca kuruluşlar, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri ve Avrupa Hukuki İşbirliği Komitesi’ni, İstanbul Barosuna yönelik soruşturma ve davaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS) uygunluğu hakkında acil bir soruşturma yürütmeye çağırdı.
Hakimlerin ve Avukatların Bağımsızlığına İlişkin Birleşmiş Milletler Özel Raportörü ve özel yetki sahibi diğer ilgili merciler de tüm dünyada hukuk profesyonellerinin bağımsızlığını korumaya yönelik geniş çaplı çabalar kapsamında durumu izlenmeye ve raporlanmaya çağrıldı.
Açıklamada İstanbul Barosunun gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in öldürülmesi ile ilgili açıklamasının ifade özgürlüğü kapsamında olduğu vurgulandı ve şöyle denildi:
“Bu soruşturma ve dava, Türkiye’de insan haklarının güvence altına alınmasında ve hukukun üstünlüğünün korunmasında hayati rol oynayan bir kurum olan İstanbul Barosu’nun bağımsızlığına ve işleyişine doğrudan bir meydan okuma anlamına gelmektedir. İstanbul Barosu’na yönelik bu girişimler, uluslararası insan hakları hukukuna ve hukuk mesleğini düzenleyen ilkelere açıkça aykırıdır.”
Kuruluşlar, İstanbul Barosunun öldürülen gazeteciler ile ilgili açıklamalarının ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini ve bunun uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığını vurguladı.
Kuruluşlar, İstanbul Barosuna açılan davaların ve Epözdemir’in tutuklanmasının Türkiye’deki avukatlar ve barolar üzerinde caydırıcı bir etki yarattığını kaydederken baroların kamuoyunu ilgilendiren konularda görüş bildirme hak ve görevine sahip olduğunu vurguladı.
Açıklamanın tamamına ve imzacılara buradan ulaşabilirsiniz.