Altı yıl önce kapatılan Özgür Gündem gazetesiyle dayanıştıkları için yeniden yargılanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Temsilcisi Erol Önderoğlu ve Gazeteci-Yazar Ahmet Nesin'in duruşması 1 Şubat 2022’ye ertelendi. Bugün görülen duruşma öncesi yapılan açıklamada konuşan Fincancı ve Önderoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sonrası beraat kararlarının bozulduğunu hatırlattı, “Gazetecilerin katledilmesi soruşturulmadı ama onların yanında yer almak soruşturma konusu oldu. Medya özgürlüğü için, her bir yurttaşın söz özgürlüğü için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
"BOZMA KARARININ GEREKÇELERİNİ TAMAMLAYIN"
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 13. Ağır ceza mahkemesinde görülen duruşmada Avukat Meriç Eyüboğlu, tanık olarak dinlenecek olan kapatılan Özgür Gündem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdür İnan Kızılkaya’nın karantinada olduğunu, bu nedenle duruşmaya katılamayacağını söyledi.
Eyüboğlu, bozma kararının hukuken hatalı olduğunu ancak buna rağmen mahkemenin bu karara uyduğunu hatırlattı. Eyüboğlu, bozma kararına gerekçe yapılan hususların tamamlanmasını talep etti.
Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Ahmet Nesin’in savunmasının istinabe yoluyla alınması için talimat yazılmasına, tanık İnan Kızılkaya’nın duruşmaya çağrılması için tebligat çıkarılmasına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 1 Şubat 2022, saat 13.30’da görülecek.
"GAZETECİLERİN ÖLDÜRÜLMESİ SORUŞTURULMADI AMA DAYANIŞMA YARGILANIYOR"
Duruşma öncesinde adliye önünde basın açıklaması düzenlendi.
HDP Milletvekili Musa Piroğlu, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Barış Akademisyenleri, Hafıza Merkezi, TTB, TİHV, İTO, TMMOB, Eğitim-Sen ve İHD temsilcileri, RSF Merkezi ile Britanya ve Almanya temsilcileri, ABD, Almanya gibi birçok ülkenin diplomatik temsilcileri, Avrupa Birliği Delegasyonu ve çok sayıda gazeteci ve hak kuruluşu temsilcisinin katıldığı açıklamada konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 5 yıldan fazladır gelip giden bir dava sürecinin içerisinde olduklarını söyledi.
Fincancı, “Bu ülkede Özgür Gündem Gazetesi’nin yakılması, bombalanması, gazetecilerin faili belli cinayetlerle katledilmesi soruşturulmadı ama onların yanında yer almak soruşturma konusu, tutuklama nedeni, bir kısmımız için de cezaevinde yatma nedeni oldu. Dayanışma suçunun değişik şekillerde cezalandırılmasıyla karşı karşıya kaldık ancak mücadeleden vazgeçmediğimiz muhakkaktır. Bu mücadeleyi sürdürme irademiz var ta ki bu topraklarda söz özgür olana kadar, insan özgür olana kadar. Biz haklarımız için sözümüzü daha güçlü kurana kadar. Mücadele her yerde. Bu mücadele bitmez ta ki kimse sözü için özgürlük hakkı için bu süreçlerde zarar görmeyene dek. Bu mücadele ile bunları aşarız. Yeneceğimiz muhakkaktır. Ancak mücadele etmediğimizde yeniliriz" diye konuştu.
"HUKUKİ ZEMİNDEN KAYMIŞ BİR DOSYA"
Erol Önderoğlu da yargı sürecini özetlerken Erdoğan'ın TTB'yi hedef alan açıklamalarının ardından beraat kararlarının bozulduğunu belirtti.
Önderoğlu şunları söyledi: "Erdoğan'ın Ekim 2020'deki konuşmasından bir hafta sonra beraat kararlarımız bozuldu. Beş yıllık sanıklıktan sonra bugün, mahkemeden bu dosyayı ikinci bir beraatle taçlandırmasını beklememiz oldukça zor. Yaptığımız bir gazete ile dayanışma olduğu için buradan beraat etmek isteriz fakat Türkiye'nin yargı bağımsızlığı ile ilgili meselesi dikkate alındığı zaman, bir ceza dosyasına bir cumhurbaşkanının müdahale edebileceği düşüncesi varken, bunu bugün için dilemek kolay bir şey değil. Kendimi, hukuki zeminden kaymış bir dosyada çok fazla sanık olarak görmüyorum. Mahkum da olabiliriz, beraat de edebiliriz ancak buradaki zor karar asıl bu adliyede görev yapan savcı ve hakimlerin. Bizler elbette Türkiye'de şeffaflık, medya özgürlüğü için her bir yurttaşın söz özgürlüğü için mücadelemizi sürdüreceğiz. Herkesin bir işi varsa bizim işimiz de son 25-30 yıldır bu oldu.”