Yargılamanın aleni yapılmasına dair itirazları kabul edilmeyen tutuklu avukatlar Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı ve Seda Şaraldı’nın duruşmaları ertelendi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Merkez yöneticisi Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı ve ÇHD üyesi Seda Şaraldı’nın yargılandıkları davaların ilk duruşmaları bugün İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Betül Vangölü Kozağaçlı'nın yargılandığı duruşma, avukatların içeri alınmaması; salonun güvenlik görevlileri ile doldurularak avukatlara yer bırakılmaması ve salon kapılarının kapatılması nedeniyle başlayamadı.
ÇHD’nin aktardığına göre, Mahkeme Heyeti önce salonu terk etti. Heyet sonra yeniden salona girdi. Tutuklu avukat Vangölü Kozağaçlı, avukatlarının salona alınmadığı ve yargılamanın aleniyetinin sağlanmaması nedeniyle tüm avukatları içeri alınmadığı sürece savunmasını yapmayacağını söyledi. Avukatlar salonu terk etti. Heyet duruşmayı 6 Aralık 2024’e erteledi.
Avukatları salona alınmadı
Şaraldı'nın duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde öğleden sonra görülmeye başlandı. Şaraldı'nın duruşmasına da avukatların tamamı alınmadı.
ÇHD’nin aktardığına göre, mahkeme başkanı salona avukat almayacağına ve aleni yargılama yapmayacağına dair ara karar kurdu.
Avukat Ali Şafak “Burası hakim, savcı ve avukatların ortak çalışma alanı. Bizi almamanız gibi bir durum söz konusu olamaz” şeklinde itiraz etti.
Baro temsilcisi de “Ben bu zamana kadar onlarca yargılamaya dahil oldum hiçbirinde bu kadar güvenlik görevlisi görmedim. Sizin gözünüzde biz potansiyel suçlu muyuz? Böyle bir uygulama alamaz. Eğer bizi potansiyel suçlu olarak görüyorsanız bu yargılama yapılamaz bu bir önyargıdır” dedi.
Avukatı Ceren Yılmaz, “Bu yargılama aleni değil. Siz usulen bu dosyada ne olmuş diye kapağı kaldırıp bakmadınız bile. Başından sonuna ne usul ne esasta gerekeni yaptınız. Sizi protesto ediyoruz ve bu uygulamayı kabul etmiyoruz” dedi. Avukatlar salondan ayrıldı.
Seda Şaraldı'nın tutukluluk halinin devamı yönünde ara karar açıklayan mahkeme, bir sonraki duruşmanın 11 Aralık’ta yapılmasına hükmetti.
“İddianamede silah saldırıyla ilgili suçlama yok”
Duruşmalar öncesinde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapan hukuk kuruluşları, iki avukatın tahliyesini talep etti.
Açıklamaya Çağdaş Hukukçular Derneği, Adalet için Hukukçular, Demokrasi için Hukukçular, Katılımcı avukatlar, Özgürlükçü Demokratik Avukatlar, Özgürlük için Hukukçular Derneği, Sosyal Hukuk ve Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı katıldı.
Açıklamada, iddianameye dair bilgiler yer aldı:
“Avukatlar, 6 Şubat’ta İstanbul Adliyesine gerçekleşen silahlı saldırı akabinde bir polis operasyonu ve soruşturmaya maruz kaldı. Saldırıyla bir bağlantıları bulunmamasına rağmen yalnızca takip ettikleri davalar ve müvekkilleri nedeniyle hedef haline geldiler.
Tutuklama nedenleri olarak ofislerinde gerçekleşen hukuka aykırı arama neticesinde el konulan CD ve bilgisayarların incelenmesinin tamamlanmamış olması gösterildi.
Silahlı saldırı sonrasında kriminalize edilerek hedef gösterilmelerine karşılık haklarında 26 Temmuz’da düzenlenen iddianamede bu konuda bir suçlama yer almıyor. Dosya kapsamında haklarında yalnızca Halkın Hukuk Bürosunda avukat olarak çalıştıklarını ve vekaletli müvekkilleriyle görüştüklerini beyan eden 2 gizli tanık dışında hiçbir delil bulunmuyor.
Meslektaşlarımızın kollukta ifade vermeyerek susma hakkı kullanması, aleyhlerinde düzenlenen tutanaklara imza atmamaları örgüt faaliyeti sayılarak örgüt üyeliğinden cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.”
