Görsel
amor_cumartesi_insanlari.jpg

DW

Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanması talebiyle bugün İstanbul'daki Galatasaray Meydanı'nda 975'inci kez bir araya geldi. Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor'un da gözlemci olarak katıldığı gösteride, 30 yıl önce gözaltındayken kaybolan Hüseyin Taşkaya'nın akıbeti soruldu. Hüseyin Taşkaya, 6 Aralık 1993 tarihinde amcasının Siverek'teki evine 30 araçlık bir konvoyla gelen asker, polis ve Bucak aşiretine mensup köy korucuları tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.

Cumartesi Anneleri ile dayanışma

Kayıpların yakınları ile insan hakları savunucularının oluşturduğu Cumartesi Annelerinin eylemin ardından Amor, İnsan Hakları Derneği'nde (İHD) bir basın açıklaması yaptı.

"Burada, Cumartesi Anneleri/İnsanları ile dayanışmamı ifade etmek için bulunuyorum" diyen AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına riayet edilmesi talebiyle Türkiye'de bulunduğunu vurguladı.

Amor, Cumartesi Annelerinin anayasal haklarını kullanmak için meydana çıktığını, Anayasa'nın ilgili maddesinin her Türk vatandaşının önceden izin almadan gösteri yapma hakkını garanti altına aldığını hatırlattı. Amor, Cumartesi Annelerinin temel var oluş amacının kaybedilen sevdiklerinin akıbetini sormak, onlar için adalet istemek ve sevdiklerini kaybedenlerin yargı önüne çıkmasını talep etmek olduğu vurguladı.

Kısa süre öncesine kadar Cumartesi Annelerinin eylemlerine müsaade edilmediğine ve polis müdahalesi ile karşılaştıklarına işaret eden Amor, "Benim ziyaretim yeni şartlar altında gerçekleşti. Nispeten normal şartların yaratılmasını memnuniyetle karşılıyorum. Yeni şartların yaratılmasında İçişleri Bakanı'nın katkısının olduğunu, pozitif bir şey olduğunu kabul ediyorum" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin kararını da hatırlatan Amor, "Türkiye vatandaşlarının temel haklarını kullanmaları için AYM'nin aldığı bu olumlu kararları da övgüyle karşılıyorum. Ama tabii ki AYM'nin mülki idareye verdiği doğrudan talimat ve emre rağmen kararlarının uygulanmadığı da ortada" şeklinde konuştu.

"Böyle tartışmalar bir ülkenin imajı için ne kadar yaralayıcı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın diğer kararları referans göstererek "Bu Türk yargısının kararıdır" diye ifade ettiği örnekleri de hatırlatan Amor, "Ama burada Türk yargısının bir kararı var ve bu karar açıkça Cumartesi Annelerinin haklarını, anayasal haklarını ifa etmelerinin hiçbir engel olmadan yerine getirilmesi gerektiğini söylüyor. Türkiye'deki yargının içinde olduğu uyuşmazlığın en temel, en açık örneklerinden birisi Cumartesi Anneleri örneği. Yargıtay'ın, AYM'yi hedef alan akıl almaz hareketi ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunarak yargılanmalarına yönelik adımlar atması Türkiye'de yargının içinde olduğu uyuşmazlığın ve sorunun bambaşka bir göstergesi. Böyle tartışmaların, böyle münakaşaların bir ülkenin imajı için ne kadar yaralayıcı olduğunu tahmin bile edemezsiniz" ifadelerini kullandı.

"Sizin haklarınızı savunmak için buradayım"

"Ben okuduğum raporlardan birinde Cumartesi Anneleri meydana çıkmaya çalışırken bir polis memurunun AYM kararlarını artık tanımayarak, 'Artık idare poliste' dediğine de ne yazık ki tanık oldum" diyen Amor, sözlerini "Bu durumda sormak istiyorum haklarınızı kim koruyor? Yargınız mı, mahkemeleriniz mi yoksa AYM kararlarını açıkça ihlal eden her bir polis mi?" şeklinde sürdürdü. Amor açıklamasında, "Türkiye, haklarınızın polis memurlarının elinde olduğu bir ülke olarak görüldüğü sürece, AYM'nin koruması altında olmadığı bir ülke olarak görüldüğü sürece asla saygı duyulmayacak bir ülke olarak anılacak" ifadelerini kullandı.

Amor, Türkiye'de gözlemleyebileceği "birçok insan hakları ihlali" bulunduğunu belirterek, gözlemci olarak Cumartesi Annelerinin eylemini bilinçli olarak seçtiğinin altını çizdi. Amor, "Mutlak bir ısrarı, iradeyi gösterdiği için Cumartesi Anneleri ile birlikteyim. Çünkü Cumartesi Anneleri ile durmak, Cumartesi Anneleri ile dayanışmak, hukukun üstünlüğünü savunmak, insan haklarını savunmaktır" diye konuştu.

Yeniden Türkiye'ye gelmeyi istediğini de vurgulayan Amor, "Tekrarlıyorum, burada Avrupa Birliği'ni, değerlerini, Avrupa Birliği üyelik sürecini savunmak için bulunmuyorum. Sizin haklarınızı savunmak için bulunuyorum" diyerek ifadelerine son verdi.