Image

BİANET Gezi davasının tek tutuklusu olan Osman Kavala (1540 gün / 4 yıl 2 aydır tutuklu) dün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada da tahliye edilmedi.

Şimdi gözler Avrupa Konseyi’nde. Kavala’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen yine tahliye edilmemesi nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulanması masada. Kritik günse 2 Şubat.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uymayan Türkiye’ye Komite savunma yapması için 19 Ocak’a kadar son bir süre tanımıştı. Komite, Türkiye'den AİHS’ndeki yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği sorusunu resmi olarak bildirmesini bekliyor.

Türkiye’nin cevabı da Komite’nin 2 Şubat’taki toplantısında gündeme gelecek. Ancak yine burada kritik nokta Osman Kavala’nın 2 Şubat’a kadar sürpriz bir şekilde tahliye edilip edilmeyeceği.

Yeni duruşmanın 21 Şubat’ta atıldığı varsayılarak öncesinde yeni bir karar gelmesi sürpriz olarak nitelendirilebilir.

Tahliye gelmemesi durumunda Bakanlar Komitesi, AİHM’e başvuracak. AİHM’in de, Türkiye için sürecin başlatılmasına kararı vermesi durumunda, olası yaptırımlar görüşülmeye başlanacak.

Sonuçta Türkiye, oy hakkının veya üyeliğinin askıya alınmasından üyelikten çıkarmaya kadar giden bir yaptırım süreciyle karşı karşıya kalabilir.

Türkiye 'farklı dava' savunması yapabilir

Türkiye’nin komiteye savunmasını göndermesi için son gün yarın.

Türkiye savunmasında Kavala için AİHM’nin farklı bir davadan hak ihlali kararı verdiği, o davadan da tahliye kararı çıktığı ancak Kavala’nın yargılandığı bir başka davadan tutuklu olduğu yönünde savunma yapabilir.

Türkiye’nin geçmişteki açıklamaları da bu şekildeydi. Ancak AİHM, ‘derhal tahliye’ dediği kararında, Osman Kavala’nın ‘siyasi saikle’ tutuklu olduğunu belirtmişti. Bu nedenle de AİHM’nin kararı tek bir dosyayı değil bütünüyle Kavala’nın tutukluluğunu kapsıyor.

Zaten Türkiye’nin bu tezi de inandırıcı bulunmuyor. Kavala’nın aynı suçlamalarla yeniden yargılanarak AİHM kararının etkisiz kılınmaya çalışıldığı yorumu yapılıyor.

Tek örnek Azerbaycan

Bakanlar Komitesi tarihinde sadece, muhalif yazılarıyla tanınan Ilgar Mammadov’un açtığı davada Azerbaycan aleyhine bu adımı atmıştı.

Mammadov Ağustos 2018'de şartlı salıverilmiş, Azerbaycan Yüksek Mahkemesi de Mart 2019'da Mammadov'un cezasında indirim yaparak tamamen serbest kalmasını sağlamıştı.

Böylelikle Azerbaycan için yaptırım süreci askıya alınmıştı.

Sadece iki ülke Türkiye’nin yanında

Avrupa Konseyi’nde ihlal ve yaptırım sürecinin başlatılmasına yönelik 2 Aralık’ta yapılan oylamada, 47 ülkeden 35’i ihlal prosedürünün uygulanması yönünde oy kullanmıştı.

Sadece Azerbaycan ve Macaristan Türkiye’nin yanında durmuş, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Sırbistan, Romanya, Arnavutluk ve Moldova çekimser kalmıştı.

Polonya’yla Bosna Hersek de oylamaya katılmamıştı.