Görsel

MEDYAVEHUKUK.ORG

Anayasa Mahkemesi, barış bildirisine imza attıkları için cezalandırılan 10 akademisyenin ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi ve ihlalin giderilmesi için yeniden yargılanmalarına hükmetti

Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzaladıkları için “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçundan cezalandırılan ve aralarında Prof. Dr. Füsun Üstel’in de bulunduğu 10 akademisyenin ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına hükmeden yüksek mahkeme, ayrıca akademisyenlere 9’ar bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. İhlal kararının bir örneğinin gönderilmesinin ardından yerel mahkemenin yapacağı yeniden yargılama sonucunda kesin hüküm giyen akademisyenler beraat edecek. Karar, yargılaması halen süren 581 akademisyenin davaları için de emsal nitelik taşıyor.

Barış Akademisyenleri davaları, Barış için Akademisyenler inisiyatifinin 10 Ocak 2016 tarihinde “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bir bildiri yayımlanmasına dayanıyordu. Bildiri, Doğu ve Güneydoğu’da yapılan hendek operasyonları ve bu nedenle uygulanan sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan hak ihlallerine karşı yayımlanmıştı. Bildiriye ilk olarak 1128 öğretim üyesi imza attı. Kamuoyunda oluşan destekle birlikte imzacı sayısı 2 bin 218’e yükseldi. Bildiriye karşı iktidar partisi sert yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Gitsinler hendek kazsınlar veya dağa çıksınlar” diyerek akademisyenleri hedef gösterdi. İktidarın tavrından sonra yargı da harekete geçti. Birçok ilin savcılıkları, akademisyenler hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan soruşturma başlattı, gözaltı kararları çıkardı, tutuklamalar gerçekleşti.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) bildiriyi imzalayan 404 akademisyen kamu görevinden ihraç edildi. Savcılıkların yürüttüğü soruşturma sonunda bugüne kadar 785 akademisyen hakkında dava açıldı. Bu kapsamda 204 akademisyen hapis cezasına çarptırıldı. 164 kişiye verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 4 kişinin cezasının ertelenmesine karar verilirken, 36 kişinin mahkumiyet kararı ise ertelenmedi.

Barış imzacılarından Prof. Dr. Füsun Üstel, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından onanan 1 yıl 3 aylık hapis cezasının infazı için 9 Mayıs’ta Eskişehir Kadın Kapalı Cezaevi’ne gelerek hapse girdi. Üstel, AYM toplantısına kısa süre kala 22 Temmuz’da tahliye edildi.

Bu süreçte hapis cezasına çarptırılan 10 akademisyen, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuruda bildiriye imza attıkları gerekçesiyle cezalandırılmalarının ifade özgürlüğünün ihlali olduğu vurgulandı.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, birleştirdiği 10 başvuruyu bugün görüştü. Sabah başlayan müzakereler akşama kadar sürdü. Müzakere sırasında üyeler arasında hararetli tartışmalar yaşandığı öğrenildi. Oylama sonucunda ilk olarak 8’e 8 eşitlik çıktı. Başkan Zühtü Arslan, ihlal yönünde oy kullandığı için yasa gereği başkanın oyu 2 sayıldı. Bunun sonucunda 8’e karşı 9 oyla ihlal kararına ulaşılmış oldu. Zühtü Arslan’ın yanı sıra Başkan Vekilleri Engin Yıldırım ve Hasan Tahsin Gökcan da ihlal yönünde oy kullandı.

Yeniden yargılama kararı

Yüksek mahkeme, ihlal kararıyla yetinmeyerek, ihlalin ortadan kaldırılması için kararın bir örneğini yeniden yargılama yapılması amacıyla yerel mahkemelere gönderilmesine hükmetti. Ayrıca, başvuruculara 9’ar bin lira tazminat ödenmesi kararlaştırıldı.

Bu kararla kesin hüküm giyen 10 başvurucu akademisyen yeniden yargılanacak. Yerel mahkeme, AYM kararı uyarınca haklarında beraat kararı vermek zorunda. İhlal kararı ayrıca, yargılanan 785 akademisyenin tamamının davaları için de emsal nitelik taşıyor.

AYM’nin haklarında ihlal kararı verdiği 10 isim şöyle: Füsun Üstelİbrahim GaripYasemin Gülsüm AcarAyda Rona Aylin Altınay CingözMelda Tunçayİzzeddin ÖnderCanan ÖzbeyNazlı Ökten GülsoyZübeyde Gaye Çankaya Eksen ve Ece Öztan.

Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararı, barış akademisyenlerinin KHK ile ihraç edilmesi kararını da tartışmalı hale getirdi.