Görsel
chd.jpg

BİANET

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) davasındaki yargı sürecini incelemek üzere 6-10 Kasım 2023’te Türkiye’yi ziyaret eden 25 uluslararası hukuk örgütü ve barodan temsilci, edindikleri bilgileri raporlaştırdı.

Sekiz tutuklu avukatla görüşen ve o tarihteki ÇHD davası duruşmalarını izleyen temsilciler, hapishane koşullarına dair de inceleme yaptı.

Hukuk örgütü heyeti, Edirne Cezaevindeki Aytaç Ünsal, Tekirdağ Cezaevindeki Engin Gökoğlu, Süleyman Gökten ve Özgür Yılmaz, Kandıra’daki Aycan Çiçek, Silivri’deki (Marmara) Oya Aslan, Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik ile görüştüler.

Raporda şu örgütlerin imzası bulunuyor: İngiltere ve Galler Hukuk Birliği, Düsseldorf merkezli Dünya’da İnsan Hakları ve Demokrasi için Avrupa Avukatlar Birliği (ELDH), Hukukun Üstünlüğü Enstitüsü (UIA-IROL), Avrupalı Demokratik Avukatlar (AED), Katalonya İnsan Hakları Savunma Birliği, Avukatlar için Avukatlar, Fransa merkezli Avukatlar Konferansı, Avukat Dayanışması, Avrupalı Avukatlar Birliği (FBE), Grenoble Barosu İnsan Hakları Enstitüsü, Uluslartarası Demokratik Avukatlar Birliği (IADL), Uluslararası Avukatlar Gözlemevi (OIAD), Midilli Hukuk Merkezi, Fransa ve Belçika Avukat Sendikaları, Amsterdam Hukuki Yardım Avukatları Birliği (VSAN), Demokrasi için Araştırma Merkezi (CRED, GİGİ), Barselona Barosu Savunma Komisyonu, Brüksel, Bolonya, Bordeaux, New York City, Marsilya ve Nantes baroları.

“Adil olmayan yargılamayla ceza verildi”

Heyet rapordaki değerlendirmesinde, bulgularının, uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarının endişe verici bir şekilde ihlal edildiğini ve avukatların korunmasının bariz şekilde göz ardı edildiğini gösterdiğini belirtti:

“Görüşülen tutuklu avukatların tümü, açıkça adil olmayan yargılamaların ardından mahkum edildi ve cezaya mahkum edildi. Mahkeme işlemleri sırasında adil yargılanma haklarının ihlalleri, önceki bilgi toplama heyetleri ve duruşma gözlemleri ile kapsamlı bir şekilde belgelendi.”

“Silahların eşitliği ilkesine uyulmadı”

Uluslararası heyet, 6-9 Kasım 2023 tarihlerinde yapılan duruşmalara ilişkin gözlemlerinde, uluslararası hukuk kriterlerinden olan “silahların eşitliği ilkesine” uyulmadığını belirledi: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6(3)(d) maddesi ihlal edilerek savunma avukatlarının bazı tanıkları sorgulama fırsatına sahip olmadıklarını gözlemlendi.”

“Savunma hakkı ihlal edildi”

“İddia makamının, avukatların müvekkillerine etkili hukuki yardım sunabilmesini sağlayacak uygun bilgi, dosya ve belgelere erişim sağlamadaki başarısızlığı da savunmanın hazırlanması için yeterli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkını ihlal etti.”

“Telefonları yasaya aykırı şekilde dinlendi”

Raporda, yargılanan avukatların telefonlarının yasaya aykırı şekilde dinlenmesinin, “avukatlara yalnızca mesleki görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle uygulanan taciz ve korkutma modelini gösterdiği” ifade edildi.

Terörle Mücadele Kanunu’ndaki “terör” tanımlaması

Heyet ayrıca, Terörle Mücadele Kanunu’ndaki belirsiz “terör” tanımlamasına da dikkat çekerek, ÇHD Dvası sanığı avukatların da bu geniş ve  anlaşılmaz tanıma dayanarak yargılandığını belirtti.

“Mesleki faaliyetleri nedeniyle suçlanma”

Ayrıca uluslararası heyet, avukatların mesleki faaliyetleri ve insan hakları savunuculuğu nedeniyle tutuklanıp gözaltına alınmasından endişe duyduklarını belirtti. Raporda, avukatların toplanma, örgütlenme ve ifade özgürlüklerinin ulusal ve uluslararası mevzuatla korunduğuna dikkat çekildi.

İşkence ve kötü muamele

Heyet görüştükleri tutuklu avukatların durumunda bir dizi uluslararası hukuk ihlali tespit ettiklerini dile getirdi, avukatlar Oya Aslan, Engin Gökoğlu, Barkın Timtik, Aytaç Ünsal ve Özgür Yılmaz'ın gözaltında işkence veya diğer kötü muameleye maruz kaldığını, buna dair raporları incelediklerini belirtti.

Kötü muameleye dair şikayetlerin ise yetkililerce tarafsız ve bağımsız soruşturmaya tabi tutulmadığını, bunun da başka bir uluslararası ve ulusal hukuk ihlali olduğunu eklediler.

Hapishane koşullarıyla ilgili de raporda şu ifadeler yer aldı:

“Uluslararası delegasyon tutuklu avukatların, yalnızca diğer mahkumlarla değil aynı zamanda aile üyeleri ve arkadaşları da dahil olmak üzere diğer kişilerle düzenli ve anlamlı temasa erişimini kısıtlayan katı bir izolasyon rejimine tabi olmasından da endişe duyuyor. Avukatların eğlence, kültür ve egzersiz faaliyetlerine erişimi engelleniyor.”

Çözüm önerileri

Raporun “tavsiyeler” bölümünde hükümetten şu adımları atması talep edildi:

  • Tutuklu avukatlar Oya Aslan, Aycan Çiçek, Engin Gökoğlu, Süleyman Gökten, Selçuk Kozağaçlı, Barkin Timtik, Aytaç Ünsal ve Özgür Yılmaz derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalı.
  • Tutuklu avukatlara yönelik işkence ve diğer kötü muamele iddialarına ilişkin bağımsız ve tarafsız bir soruşturma yürütülmeli, failler adil şekilde yargılanmalı.
  • Türkiye’deki avukatların, müvekkilleri ve müvekkillerinin davalarıyla özdeşleşmemesi hukuken garanti altına alınmalı.
  • Avukatların meşru mesleki faaliyetlerini misilleme korkusu olmadan ve yersiz müdahalelerden uzak bir şekilde yürütebilmeleri sağlanmalı.