Görsel
ohd_chd_protesto.jpg

MLSA

2015 yılında yapılan iki ayrı eylem nedeniyle açılan davanın 33. duruşmasında karar çıktı. Mahkeme, 'suçun yasal unsurları oluşmadığı' gerekçesiyle tüm avukatların ayrı ayrı beraatine karar verdi.
Çağlayan Adliyesi'nde yapılan 10 Ekim Ankara Katliamı protestosu ile Taksim Tünel'de yapılan Cizre'deki sokağa çıkma yasakları ve sivil ölümleri protesto eyleminden aralarında İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin'in de olduğu avukatlara açılan davanın karar duruşması bugün (30 Kasım 2023) görüldü. "Örgüt propagandası" ve "2911 Sayılı Kanuna Muhalefet etmek" iddiasıyla açılan davanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmasında sanık avukatlardan Mehmet Ümit Erdem hazır bulundu. Yargılanan meslektaşlarına destek olmak için çok sayıda avukat da duruşması izledi. Sivil polislerin de yer aldığı duruşmada avukatlar, 8 Kasım 2023 tarihinde savcının açıkladığı esas hakkındaki görüşte birleştirilen dosyaya yer verilmediğini söyledi. Mahkeme başkanı savcının ek mütalaa hazırlaması için duruşmaya ara verdi.
30 dakika aranın ardından başlayan duruşmada, savcı "propaganda" ve "2911 Sayılı Kanuna Muhalefet etmek" iddiasıyla zincirleme suç kapsamında ceza talep etti.

"Savcı ceza istediği suçların dayanaklarını da ortaya koymalıydı"

Başka bir dosya kapsamında tutuklu olan avukat Oya Aslan, cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Savunma yapan Aslan, "Mütalaa şekil olarak oluşturulmuştur ama içerik olarak buna mütalaa diyemeyiz. Savcı cezalandırılmasını istediği suçların dayanaklarını da ortaya koymalıydı. Hangi slogan veya söz örgüt propagandasına denk geliyor, buna ilişkin bir şey yok. Suçlama ile delil oluşturma arasında bir orantısızlık var. Kabul edilecek bir mütalaa değil" diye konuştu.

"İktidarı eleştirmek bir örgütün propagandasını yapmak değildir"

Savcının esasa ilişkin açıkladığı iki görüşüne de katılmadığını belirten sanık avukatı Serhat Çakmak, "Toplantı ve gösteri hakkını kullanan avukatların bir araya geldiği açıklamada sözlerin varlığını kabul etsek dahi iddia makamının buradan bir örgüte yönelmesini anlayabilmiş değiliz. PKK propagandası yapıldığını neye dayandırıyor? Siyasal iktidarı eleştirmek bir örgütün propagandasını yapmak değildir. Her iki suçlama yönünden kullanılan demokratik bir haktır. Ülkede yaşanan temel sorunların dile getirilmesidir. Ayrı ayrı beraat talep ediyoruz" dedi.
"Mütalaa iddianamenin kopyala-yapıştır hali" diye belirten avukat Eylem Arzu Kayaoğlu ise "Savcı 10 Ekim Katliamı'nda kimin tarafında yer aldığını bu mütaala ile ortaya çıkardı. Her iki suçun da yasal unsurları oluşmamıştır" diye konuştu.
Karar için verilen aranın ardından mahkeme, 'atılı suçların yasal unsurları oluşmadığı" gerekçesiyle tüm avukatların ayrı ayrı beraatına karar verdi.