Görsel
968.-hafta.jpg

EVRENSEL

Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 968. haftasında gözaltına alınırken polis şiddetine maruz kaldıklarını belirterek suç duyurusunda bulundu. Cumartesi Anneleri'nin suç duyurusunda maruz kaldıkları kötü muamelenin detayları yer aldı.

Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un çocukları Besna Tosun, Ali Newroz Tosun ve insan hakları savunucusu Hatice Onaran Cumartesi Anneleri’nin 968. hafta eylemlerinde gözaltına alındı. Polisler hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan Cumartesi Anneleri/İnsanları, hukuki sürecin başlatılmasını talep etti.

ALTI TANE TERS PLASTİK KELEPÇE TAKILDI

Cumartesi Anneleri’nin 968. hafta açıklamasına müdahale eden polis, gözaltında babaları kaybedilen Fehmi Tosun’un akıbetini soran Besna Tosun ve Newroz Tosun’a kameralar önünde kollarını bükerek ters kelepçe uyguladı. Barikat önünde gözaltı işlemi için bekleyen polisler ilk olarak Newroz Tosun’a yöneldi. Tosun’a ters kelepçe uygulayan polisler, başını zorla eğmeye çalıştı. Duruma tepki gösteren Besna Tosun’un üzerine yürüyen polis amirinin talimatıyla bileğine 6 tane ters kelepçe takıldı.

"GÖRÜNTÜ KAYITLARI İNCELENSİN"

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan Cumartesi Anneleri/İnsanları, polislerin görevlerinin gereklerine aykırı hareket ederek kötü muamele ve işkence uyguladıklarını belirtti ve hukuki süreçlerin başlatılmasını talep etti. Suç duyurusunda, Cumartesi Anneleri/Insanları’nın gözaltına alındıkları sırada direnmedikleri buna rağmen ağır bir şiddete maruz kaldıkları dile getirildi. Görüntü kayıtlarının incelenmesi gerektiğinin belirtildiği suç duyurusunda, “Gözaltı otobüsüne binmek için bekleyen Besna Tosun ve Ali Tosun polislerle konuştukları sırada arkadan gelen mavi gömlekli üzerinde güvenlik büro amirliğinin yeleği olan polis nedensiz bir şekilde Ali Tosun'u çekiştirmeye başlamış, ardından yeşil tişörtlü sivil giyinimli müzakereci olduğu bilinen polis Ali Tosun'un boynunu sıkmıştır. Aynı anda birden çok polisin Ali Tosun'u darbetmeye başladığı sırada çember dışında bulunan siyah tişörtlü polis memuru çember içine gelerek Ali Tosun'un boynunu kırarcasına baskı uygulamıştır. Ağabeyinin darp edilmesine tepki gösteren ve şiddetin son bulmasını isteyen Besna Tosun, Ali Tosun'u darbeden gömlekli ve gözlüklü sivil giyinimli polis memurunun şiddetine maruz kalmıştır” denildi.

BESNA TOSUN'UN KOLU KIRARCASINA BÜKÜLDÜ

Besna Tosun’un herhangi bir direnç göstermeden kadın polis tarafından kelepçelenirken gömlekli ve gözlüklü sivil giyinimli polisin müdahale ederek ters kelepçe takılması talimatı verdiğinin anlatıldığı suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı:

“Besna Tosun direnmediğini ve ters kelepçe takılmasını gerektirir bir durum olmadığını anlatmaya çalıştığı sırada aynı polis memuru Besna Tosun'un kolunu kırarcasına bükerek ters çevirmiştir. Besna Tosun "direnmiyorum neden ters kelepçe takıyorsunuz" "yapma direnmiyorum kolum ağrıyor" can acısıyla "kolumu kırıyor" diye bağırken gömlekli ve gözlüklü sivil giyinimli polis " bağır bağır daha çok bağır" diyerek şiddetin dozunu arttırmış ve Besna Tosun'a üst üste 6 kelepçe takmıştır. İnsan hakları savunucusu ve İHD üyesi Hatice Onaran ameliyatlı olduğunu söylemesine rağmen, alanda bulunan uzun saçlı, güneş gözlüklü, üzerinde güvenlik büro amirliğinin yeleği olan bir kadın polis tarafından darbedilerek gözaltı aracına bindirilmiştir. Hatice Onaran kanser tedavisi gören bir kişidir. Ulusal ve uluslararası sözleşmelerce düzenlenen işkence yasağı hiçe sayılarak barışçıl bir şekilde yasal haklarını kullanmak isteyen müştekiler kötü muamele ve işkence uygulanarak gözaltına alınmıştır. Dilekçe ekinde sunulan görüntüler uygulanan fiziksel şiddeti açık bir şekilde göstermektedir. Bununla birlikte sunulan videolar uzak çekim olup sesler net olarak anlaşılamamaktadır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla alanda 7 adet polis kamerası an be an çekim yapmıştır. Fiziksel şiddete eşlik eden psikolojik şiddetin tespiti amacıyla alanda çekim yapan polis kameralarının tamamının istenerek ekte sunduğumuz video kayıtları ile birlikte bağımsız bir bilirkişiye gönderilerek görüntü çözümlerinin yapılmasını talep etmekteyiz.”

CUMARTESİ ANNELERİ'NE ŞİDDET MECLİS’TE

Öte yandan Cumartesi Anneleri’nin 968. hafta eylemlerinde polis tarafından maruz bırakıldıkları kötü muamele Meclise taşındı. TBMM Genel Kurulunda söz alan HEDEP (eski adıyla Yeşil Sol Parti) Milletvekili Meral Danış Beştaş, Cumartesi Anneleri’nin her hafta cumartesi günü gözaltına alındığını hatırlattı ve “Geçen hafta Cumartesi Annelerine yine ciddi bir saldırı oldu ve ters kelepçe işkencesi yapıldı. Ters kelepçeyle gözaltına alınanlar arasında gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un çocukları Besna ve Ali Newroz Tosun’da vardı. Bu fotoğraf Besna Tosun’un 6 tane ters kelepçeyle işkenceye uğramasının fotoğrafı” dedi.

"MÜCADELESİNİN YANINDAYIZ"

Besna Tosun’un Twittir hesabından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya seslendiği mesajı okuyan Bektaş, şunları söyledi: “Onun sözlerini buraya taşımak istiyorum; ‘Sayın bakan Ali Yerlikaya babamızın akıbetini sorduğumuz için bize işkence yapan bu polisler hakkında görevi kötüye kullanmak ve işkence suçlarından herhangi bir işlem yapıldı mı? Yapılmadıysa gerekçesi nedir? 27 haftadır maruz kaldığımız bu işkenceye sessiz mi kalacaksınız? Kalp hastası annem de çocuğum da bu görüntüleri izlediler, bu çığlıkları duydular. O yüzden bir cevap alana kadar sormaya devam edeceğim’ diyor. Biz de sormaya devam edeceğiz. Hakikaten iktidar grubuna soruyorum her hafta cumartesi insanlarına yapılan işkencenin sebebini merak etmiyor musunuz? Anayasa mahkemesinin kararını neden tanımıyorsunuz? İstanbul’da kaymakamın yasaklama kararı en yüksek mahkeme kararının AYM kararının da üstünde midir? Onların mücadelesinin yanında her daim olmaya devam edeceğiz.”

"SUÇ OLAN, BU HAKLI TALEBİ ŞİDDET KULLANARAK BASTIRMAK"

CHP Milletvekili Gizem Özcan, Cumartesi Anneleri’nin her hafta cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda kayıplarının izini sürdüğüne dikkat çektiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Cumartesi Annelerinin mücadelesi geleceğe uzanan demokrasi kavgasıdır. Nisan ayından beri her hafta Cumartesi Anneleri AYM kararlarına, Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlarına rağmen gözaltına alınıyor. Bu nasıl oluyor? Kamu gücünü kullanan tüm aktörler kesin ve bağlayıcı nitelikteki AYM kararına uymak zorunda değil mi? Kayıpları aramak, onların akıbetini öğrenmek, adil bir hukuk sistemi talep etmek suç değildir. Suç olan bu haklı talebi şiddet kullanarak bastırmaktır. AİHM ve AYM’nin ihlal kararları karşısında bu kararlar beni bağlamaz diyenler sadece anayasayı yok saymıyor bu kararlarla saptanan hak ihlallerinin de sürmesini istiyor.”