Sivil Toplum Örgütleri temsilcileri Gezi Davası'nda müşteki sıfatıyla yer alan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'a, isimlerini mağdur listesinden çıkarma çağrısında bulundu. Davutoğlu ve Babacan'ın davada müşteki olduğu hatırlatılan çağrıda her iki ismin de 18 Şubat'taki duruşmaya gelerek şikayetlerinden vazgeçmeleri istendi.
2013’teki Gezi olayları sırasında dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığı soruşturmada şikayetçi olarak yer almıştı. Ahmet Davutoğlu 13 Eylül 2019’da AK Parti’den istifa etmiş, 13 Aralık 2019’da ise Gelecek Partisi’ni kurmuştu. 2019’un Temmuz ayında AK Parti’den istifa eden Ali Babacan da önümüzdeki günlerde yeni bir parti kuracak.
18 Şubat Salı günü görülecek Gezi Davası’nın altıncı duruşması öncesi sivil toplum örgütleri ve hak savunucuları, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’a şikayetlerini geri çekme çağrısında bulundu. Davada toplam 746 müşteki yer alıyor. İddianamede Gezi Parkı protestoları “bir darbe kalkışması” olarak tanımlanıyor. Geçtiğimiz hafta Gezi davasında esas hakkındaki görüşünü açıklayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iş insanı Osman Kavala, yüksek mühendis Mücella Yapıcı ve sivil toplumcu Yiğit Aksakoğlu için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Osman Kavala, 1 Kasım 2017 tarihinden beri tutuklu yargılanıyor.
Savcılık üç isim için, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ” suçunu işlediğini iddia etti.
NE DEMİŞLERDİ?
Ahmet Davutoğlu, Gezi olayları için, ”Bir anda Türkiye hakkında iki hafta içinde yeni bir algı oluşturma operasyonu başlatıldı. Olaylarda komplo teorilerinin ötesinde bir vaka bulunuyor.” demişti. Geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada ise, “Gezi sırasında Tayyip Bey’i Taksim’e, o gençlerin arasına götürmek, onlarla görüştürmek için uğraştım. İkna edemedim” dedi.
Gezi olayları sırasında “Bu, bizim gelecekte görmek istediğimiz bir gençlik davranışı değil.” diyen Babacan ise geçtiğimiz aralık ayında yaptığı açıklamada, “Samimi eleştirilere bile tahammül edememek çok yazık. Gezi davasında mağdur olarak yer almam benim talep ettiğim bir durum değil. Şahsi olarak Gezi ile alakalı hiçbir mağduriyetim yok” demişti.