
İnsan hakları savunucusu Enes Hocaoğulları hakkında iddianame kabul edildi.
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde Türkiye'yi temsil eden gençlik delegesi ve LGBTİ hakları savunucusu Enes Hocaoğulları, 27 Mart'ta Strazburg'daki konuşmasında Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından düzenlenen protestolara yönelik baskıları gündeme getirmişti.
Hocaoğulları, burada yaptığı konuşma gerekçesiyle, "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlamasıyla 5 Ağustos'ta Ankara Esenboğa Havalimanı'nda gözaltına alınıp tutuklandı.
İddianame kabul edildi
Ankara Cumhuriyet Basşavcılığı'nın Hocaoğulları hakkında hazırladığı iddianame Ankara 86. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede, Hocaoğulları'nın 27 Mart'ta Strazburg'da yaptığı konuşmada, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolarda polis müdahalesine dair "orantısız güç" ve "çıplak aramalar" gibi ifadeler kullandığı ve bu sözlerinin sosyal medyada Emniyet Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı etiketlenerek paylaşıldığı belirtildi.
"Hak yoksunluğu" talebi
Savcılık, bu açıklamaların "hiçbir somut veriye dayanmadığını", "toplumda ayrışma yarattığını" ve "ülkenin itibarını hedef aldığını" öne sürdü. Ayrıca, konuşmanın "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği savunuldu.
İddianamede ayrıca, Hocaoğulları'nın Avrupa Konseyi toplantısına resmi davetli olduğuna dair herhangi bir belge sunmadığına dikkat çekilerek, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında cezalandırılması ve TCK 53. madde uyarınca hak yoksunluğu uygulanması talep edildi.
Mahkeme 8 Eylül'de
Hocaoğulları'nın avukatlarının tutukluluk itirazları reddedildi. İlk duruşma 8 Eylül Pazartesi günü saat 11.55’te Ankara 86. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. İlk duruşmada hem savunması alınacak hem de tutukluluk durumu incelenecek.
Ne demişti?
Hocaoğulları, 30 Mart'taki oturumda yaptığı konuşmada 19 Mart'ta gözaltına alınıp 23 Mart'ta tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile başladığı şu sözleri dile getirmişti:
"Ekrem İmamoğlu, Buğra Gökce, İlker Caniklioğlu, Zeynep Kuray, Enes Hocaoğulları. Bunların sadece isim olduğunu düşünebilirsiniz ama bunlar birer hikaye. Bu ay (mart) Türkiye'deki demokratik gerilemeden etkilenen insanların hikayeleri.
Nereden mi biliyorum? Benim adım da onlardan biri. Geçen hafta sokaklarda, bu hafta Saray'da demokrasi mücadelesi veriyordum. (...) Polis güçlerinin bize biber gazı, plastik mermi ve tazyikli su da dahil olmak üzere orantısız bir vahşet uyguladığı ilk günden beri oradaydım. Akranlarımın gözaltına alınıp sokaklarda arandığı anlarda da oradaydım."