Görsel

İnsan Hakları Derneği (İHD), bugün yazılı bir açıklama yayımlayarak Ankara’da gözaltına tutulan 60 avukat ve hukukçunun serbest bırakılmasını talep etti. Açıklama şöyle: 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı bir soruşturma ile 11 Eylül 2020 günü 48 avukat, 7 stajyer avukat, 3 ihraç hakim, 1 ihraç hakim adayı ile 1 hukukçu olmak üzere toplam 60 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş olup adli işlemler halen sürmektedir. Gözaltına alınanların avukatlarının verdiği bilgiye göre, gözaltında tutulanlara sorulan sorulardan anlaşıldığı kadarıyla, avukatlar müvekkilleriyle özdeşleştirilip tıpkı onlar gibi yasadışı silahlı örgüt üyeliği ve örgüte yardım suçlamasıyla karşılaşmışlardır. Gözaltının ilk 24 saatinde görüş yasağı konmuş ve gözaltı süresinin uzatılacağı öğrenilmiştir.

Türkiye’de avukatlara yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonları giderek artmaktadır. Siyasi mahpusların avukatlığını yapanlar, insan hakları savunucusu avukatlar, toplumsal dava avukatlığı yapan ÇHD’li avukatlar, öteden beri siyasi iktidarın yargı baskısı altında tutulmuş ve mesleklerini yapmaları sürekli olarak gözaltı ve tutuklamalarla engellenmiştir.

15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünden sonra, özellikle Fethullah Gülen örgütü gerekçe gösterilerek yüzlerce avukat gözaltına alınmış, tutuklanmış; yüzlercesi de silahlı örgüte üye olmak suçlamasından mahkum edilmiştir.

Avukatların yargı baskısı altında kalmalarıyla ilgili olarak İHD’nin ve İnsan Hakları İzleme örgütünün raporlarına bakılabilir.

Siyasi iktidarın çoklu baro düzenlemesiyle savunmayı etkisiz kılmaya dönük girişimlerine son gözaltı operasyonu ile avukatlara yönelik yeni bir gözdağı operasyonu eklenmiştir.

Mesleğini yaparak savunmayı temsil eden avukatların TMK kullanılarak kriminalize edilmesi kabul edilemez. Bir avukatın kimi savunacağı, savunma sırasında müvekkili ile ne konuştuğu, savunmayı hazırlarken nasıl bir taktik izleyeceği cezai soruşturmaların konusu olamaz. Avukat tüm müvekkillerini devletin en tehlikeli gördüğü kişilerin arasından seçebileceği gibi meslek etiğine uygun davranmak koşuluyla o kişiyi savunma yolunda farklı stratejiler belirlemekte de bütünüyle serbesttir. AİHM Başkanının Türkiye ziyaretiyle övünen siyasi iktidarın, adaletin kurucu unsuru olan savunmayı temsil eden avukatları itibarsızlaştırmaya çalışması büyük bir çelişkidir. Bir an önce avukatların serbest bırakılmasını talep ediyoruz.