Ermeni Soykırımının yıldönümü olarak anılan 24 Nisan 2024’te yaptığı açıklama gerekçe gösterilerek İHD Dersim Şube Eş Başkanı Gönül Sonbahar hakkında TCK 301’inci madde suçlamasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşması Yarın (9 Ekim) Tunceli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi, Ermeni Soykırımı'nın başladığı gün olarak kabul edilen 24 Nisan 1915’in yıl dönümünde İHD Genel Merkezi’nin yayınladığı “Bir Kez Daha Soykırımı Anıyor ve İnkâra Son Diyoruz” açıklamasını dernek binasında düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Bu açıklamayı okuyan İHD Dersim Şube Eş Başkanı Gönül Sonbahar hakkında TCK’nin 301. Maddesinde yer alan, “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin Yargı Organlarını Alenen Aşağılama” suçlamasıyla iddianame hazırlandı.
İddianamede, Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerinin sosyal medyada yaptığı “sanal devriye faaliyetleri” esnasında Pir Haber Ajansı’nın (PİRHA) hesabından "İHD Dersim şubesi, Ermeni Soykırımı’nın 109. yılında açıklama yaptı” şeklinde bir haber paylaşıldığının tespit edildiği belirtildi. Adalet Bakanlığı Sonbahar hakkında TCK 301’den soruşturma izni vermesi üzerine soruşturmanın başlatıldığı ifade edildi.
AYM’nin iptal ettiği sanal devriye faaliyeti soruşturma gerekçe oldu
Soruşturmanın açılmasına gerekçe yapılan “sanal devriye faaliyeti” Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından 2020 yılında iptal edilmişti. AYM, kolluk güçlerine internet ortamında “sanal devriye” yapma yetkisi veren yasa maddesini özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmişti. AYM’nin kararına rağmen kolluk internette bu uygulamayı sürdürmeye devam ediyor.
Kolluğun haber içeriğinde yer alan video kaydı üzerinden yaptığı incelemede, konuşmayı yapan kişinin Gönül Sonbahar olduğunun tespit edildiği belirtildi. Sonbahar, okuduğu yazılı açıklama iddianamede suç delili olarak gösterildi.
Açıklamada yer alan “Bundan 109 yıl önce 24 Nisan 1915’de zamanın Osmanlı toplumunun sanat, edebiyat, düşünce ve kültür dünyasının en üretken temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 220 İstanbullu Ermeni gözaltına alındı… Ermenilerin sadece canlarına kastedilmedi. Mallarına, mülklerine, paralarına, hatıralarına, tarihlerine el konuldu. Bir uygarlık, binlerce yıllık anayurdundan tüm izleriyle birlikte silinip yok edildi…
Türkiye Cumhuriyet devleti, soykırımı inkâr etmekle kalmıyor, aksine 1915 soykırımını tartışmak isteyenleri de hukuken cezalandırma yoluna gidiyor. Özellikle soykırımla ilgili yapılmış açıklamalara 2018 yılından bu yana sürekli soruşturma ve dava açılıyor.
Soykırımın inkârı, soykırımın sürdürülmesidir. İnkâra son verin. Bütün hukuki sonuçlarıyla birlikte suçu kabul edin. Ancak o zaman nehirlerden akan, vadilerde üst üste yığılan, uçurumlardan atılan, denizlerde boğulan mezarsız ölüler hak ettikleri gibi, haysiyetlerine uygun şekilde gömülmüş olacak. Ruhları huzura erecek. Adalet yerini bulacak” şeklindeki ifadeler iddianamede suç delili olarak yer aldı.
İddianamenin devamında, bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Sonbahar’ın kendisine ait sosyal medya hesabından bu açıklamanın paylaşımını yaparak, üzerine atılı suçu işlediği savundu. Ayrıca Sonbahar’ın belli haklardan yoksun bırakılması talep edildi.
Hak savunucusu Gönül Sonbahar, yarın (9 Ekim) Tunceli 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek davada hakim karşısına çıkacak.