Image
aytuldurusma-izmir-11-ekim-2023.jpg

GAZETE DUVAR

İzmir Alsancak'ta 3 Şubat 2021 günü Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin direnişine destek olmak amacıyla birçok kurumun katılımıyla basın açıklaması düzenlenmiş, polis müdahalesi sonucu aralarında avukat ve insan hakları savunucularının da bulunduğu 51 kişi darbedilerek gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan altı kişi hakkında 'görevi yaptırmamak için direnme', 'kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama' ve 'kamu görevlisine yönelik olarak hakaret' iddiasıyla açılan davanın karar duruşması bugün İzmir Adliyesi 49’uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada sanık ve sanık avukatları hazır bulunurken, insan hakları savunucuları ile çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de duruşmayı izledi.

İKİ HAK SAVUNUCUSU HAKKINDA BERAAT KARARI

Bir önceki duruşmada mütalaa veren savcı iki sanık hakkında beraat talep ederken, diğer sanıkların ise söz konusu suçlardan cezalandırılmasını istedi. Bugün görülen karar duruşmasında ise son savunmaların ardından mahkeme kararını açıkladı. Avukat Erdoğan Akdoğdu ve TİHV çalışanı Aytül Uçar’ın tüm suçlamalardan beraatine karar veren mahkeme, diğer hak savunucularına ise “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” ve “Görevi Yaptırmamak için Direnme” gerekçesiyle çeşitli oranlarda hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca bazı sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti.

‘HUKUKA AYKIRI CEZALAR DERHAL BOZULMALIDIR’

Davanın ardından ise insan hakları savunucuları adına adliye önünde açıklama yapan avukat Nehir Bilece, olay günü yaşananları hatırlatarak, “Hak savunucuları hakkında açılan bu davayı da benzer bir şekilde ihlalleri görünmez kılmak ve cezasızlığı kalıcılaştırmak amacıyla yapılan bir karşı hamle girişimi olarak gördüğümüzü daha önce de belirtmiştik. Aynı zamanda ifade, toplanma, gösteri yapma ve örgütlenme özgürlüklerini hedef alan bu baskı ve sindirme politikası, Anayasa'ya ve Türkiye'nin ilk imzacılardan biri olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AIHS) de aykırıdır” dedi. Yargılanan hak savunucularının demokratik toplum düzeninin temelini oluşturan ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerini kullandığını ve başta işkence yasağı olmak üzere yaşanan hak ihlallerini görünür kılmaya, önlemeye çalıştığının altını çizen Bilece, şunları kaydetti:

"Tüm bunlar hak savunuculuğu faaliyetinin doğası gereğidir. Bundan dolayı da hak savunuculuğu yargısal tacize maruz bırakılamayacağını bir kez daha yineliyoruz. Bu vesileyle Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi'nin tüm hükümlerine ve taraf olduğu uluslararası belgelere uygun bir şekilde insan hakları savunucularını korumakla yükümlü olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Oysa bugün yapılan yargılamanın sonucunda bir kısım savunucu hakkında beraat kararı verilirken bir kısmı için ise ceza kararı verildi. Bizler duruşmada ısrarla vurguladığımız bu kararların hukuka aykırı olduğu hakikatini buradan bir kez daha dile getirmek istiyoruz. Hak savunucularına ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde sahip oldukları hakları kullandıkları için verilen bu hukuka aykırı cezalar derhal bozulmalı, buna karşın başta işkence yasağı olmak üzere temel hak ve özgürlükleri ihlal eden kolluk güçleri hakkında etkin ve şeffaf bir şekilde soruşturma başlatılarak cezasızlık politikalarına son verilmelidir.”

Ne olmuştu?

İzmir Alsancak'ta 3 Şubat 2021 günü Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin direnişine destek olmak amacıyla birçok kurumun katılımıyla düzenlenen basın açıklamasına yönelik polis müdahalesi sonucu 51 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Eylemde gözaltına alınan Emine Akbaba, İrem Çelikbaş ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) çalışanı Aytül Uçar hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla dava açıldı.

Basın açıklamasının üzerinden geçen bir yılın ardından 14 Şubat günü 6 kişi hakkında bu kez farklı suçlamalarla bir dava daha açıldı. Aralarında bir önceki davada da yargılanan Aytül Uçar, Emine Akbaba ve İrem Çelikbaş'ın da bulunduğu 6 kişiye “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet”, “Hakaret”, “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” ve “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme” gibi suçlardan dava açıldı. Dava açılan isimlerden arasında o gün gözaltı işlemlerini takip eden Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukat Erdoğan Akdoğdu bulunuyor.