Görsel

MLSA

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Başkanı Eren Keskin’in “terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerinin hüviyetlerini açıklama, yayınlama veya bu yolla hedef göstermek” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek” suçlamalarıyla yargılandığı davanın görülmesine başlandı.

İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasına Keskin ve avukatları SEGBİS ile İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi salonundan bağlandı.

‘İsmi belli olmayan birisini nasıl hedef gösterebilirim?’

Kimlik tespitinin ardından savunma yapan Keskin, iddianame savcısının kopyala/yapıştır iddianamesinde yer vermediğini paylaşımına değinerek yazdığı ifadelerin hedef gösterme değil, hukuk eleştirisi olduğunu belirtti: “Öncelikle Deniz Poyraz ailesinin avukatlarından biriyim. İddianamede Deniz Poyraz vekillerinin isteğiyle sanığın FETÖ/PDY ile ilişkisinin araştırılması istenildiği yer alıyor. Fakat biz böyle bir şey istemedik. Bizim başka taleplerimiz vardı. Bu paylaşımı yaptım, daha ağır paylaşımlar da yaptım, arkasındayım. Kişiyi değil, hukuk sistemini eleştirdim” dedi.

‘Biz FETÖ/PDY değil, Ülkü Ocakları bağlantısı araştırılsın dedik’

“İsmi belli olmayan bir kişiyi nasıl hedef gösterebilirim?” sorusunu yönelten Keskin “Ben Türkiye yargısını eleştiriyorum. Savcı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarını içselleştirmiş olsaydı böyle bir iddianame hazırlamazdı. Davanın açılmasını hukuksuzluk olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.

Poyraz’ın katili Onur Gencer’in bağlantıları ile ilgili yeterli araştırma yapılmadığının altını çizen Keskin, “Bir protestoda dahi gözaltına alınan insanlar araştırılırken ırkçı bir saldırgan sadece bir gün gözaltına alındı. Biz FETÖ/PDY değil, Ülkü Ocakları bağlantısının araştırılmasını istedik. Benim yaptığım bir yargı eleştirisidir. beraatimi talep ediyorum” şeklinde konuştu.

‘Terörle mücadelede görev almış kişi kimdir?’

Keskin’in ardından söz alan avukat Jiyan Tosun, iddianameye dair şu soruları sordu: “Soruşturma, kendisi müşteki olan savcı tarafından açılmıştır. Bu hukuken mümkün değil. 18 Nisan tarihli tutanakta savcı kendisinden üçüncü bir şahıs olarak bahsetmektedir. Mütalaadan sonra savunma yapacağız ama ‘terörle mücadelede görev almış kişi’ kimdir? Bir yargı mensubunun terörle mücadele yer almış kişi olması mümkün değildir. Bunun böyle değerlendirilmesi ifade özgürlüğünü engeller.”

Mahkemeye, benzer iddianame ile ilgili açılan davadaki beraat kararını sunduklarını söyleyen avukat Jiyan Kaya da beraat kararının “kişilerin isimlerinin belli olmaması” gerekçesiyle verildiğini fakat beraat gerekçesinin “suçun unsurlarının oluşmaması” olması gerektiğini belirtti. 

Kaya, Keskin’in yargılanması ile ilgili “Avukatların kamuoyunu bilgilendirme sorumlulukları vardır. Burada ifade özgürlüğünün sınırlanması söz konusu. Poyraz’ın babasına açılan dava ve cinayet daha önce de gündem olmuştur. Dolayısıyla savcı ile ilgili bilgiler ilk kez verilmemiştir” dedi.

Müşteki avukatı Seyhan Demirel Acar ise suçun işlendiğinin sabit olduğunu iddia etti ve ceza talep ettiklerini söyledi. 

Savcı ceza talep etti

İlk duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Eren Keskin’in “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Savcı, Keskin hakkında “kamu görevlisine hakaret” suçu yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesini de talep etti.

Bir sonraki duruşma 1 Haziran’da

Keskin ve avukatları esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamak için süre talep etti. 

Ek süre talebini kabul eden mahkeme heyeti, davayı 1 Haziran 2023 tarihine erteledi.

İddianameden

İddianamede Keskin’e yöneltilen suçlamaya “Deniz Poyraz Davası” isimli sosyal medya hesabından 17 Nisan 2022 tarihinde yapılan ve Keskin’in de şahsi sosyal medya hesabında retweetlediği iddia edilen paylaşım delil olarak gösteriliyor. Keskin’in söz konusu paylaşımı nasıl ve ne zaman yaptığını belirtmeyen iddianame savcısı, paylaşımda geçen “Saldırının ve cinayetin aydınlatılması için etkin soruşturma yapmayan, delillerin karartılmasını sağlayan, tetikçi dışında gerçek faillerin ortaya çıkarılmasını engelleyen soruşturma savcısı…” ifadelerini paylaşarak Keskin’in müşteki savcı C.U.’ya görevinden dolayı alenen hakaret ettiğini iddia ediyor ve hak savunucusunun bu suçtan cezalandırılmasını talep ediyor.

İddianame savcısı ayrıca “soruşturma savcısı, Deniz Poyraz’ın acılı babası hakkında propaganda suçlamasıyla dava açtı” cümlesini içeren paylaşımı paylaşarak Keskin’in müşteki savcı C.U.’yu terör örgütlerine hedef gösterdiğini iddia ediyor. İddianame savcısı, hak savunucusu Keskin hakkında kamu davası açılmasını ve cezalandırılmasını talep ettiği iddianamede “Abdulillah Poyraz’ın soruşturma dosyasında Terör Suçları Soruşturma Bürosunda görev icra eden müştekiyi terör örgütlerine hedef göstermek suretiyle üzerine atılı terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme suçunu işlediği anlaşılmıştır” ifadelerine yer veriyor. İddianame savcısı, bu ifadeleri iddianamenin başında Abdulilah Poyraz’a “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açıldığı ve Abdulilah Poyraz’ın bu davada beraat ettiği bilgilerine yer vermesine rağmen kullanıyor. 

Hak savunucusu Eren Keskin hakkındaki iddianameyi 2 Kasım 2022 tarihinde hazırlayan savcı, kopyala/yapıştır yöntemi ile hazırladığı iddianameler ile aralarında gazeteci Rabia Çetin, gazeteci Nazlan Ertan, Sendika.Org muhabiri Derya Saadet, İHGD Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Yılmaz, HDP ilçe yöneticileri, insan hakları savunucuları, kurum temsilcileri ve avukatların da bulunduğu en az 40 kişi hakkında “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçlamaları ile ayrı ayrı dava açtı. Özlem Yılmaz ve Nazlan Ertan ayrı ayrı yargılandıkları davaların ilk duruşmasında beraat etmişlerdi.