Image
iris mozalar

Bianet

Mozalar, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden ben değilim; aksine, ben bu nefretin ve kışkırtmanın karşısında duruyorum,” dedi.

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle 11 Temmuz 2024’te tutuklanan ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla yargılanan LGBTİ+ aktivisti İris Mozalar’ın davasının ikinci duruşması bugün görüldü.

İstanbul 61. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Mozalar ve avukatları katıldı.

Hak savunucuları duruşma salonuna alınmadı

Duruşmada ilk olarak Mozalar’ın avukatlarından Gizem Karaköçek “Detaylı Yargıtay kararlarını sunduk. Açık ve yakın tehlikenin neye ilişkin olduğuna dair gerekçe belirtilmemiştir. Buna ilişkin bir delil olmadığında beraat kararı verilmesi gerekir. Soruşturmanın başlatıldığı usul de (Sanal Devriye) hukuka aykırıdır,” diyerek savunmasına ek yaptı. 

Karaköçek’in ardından söz alan Avukat Gülyeter Aktepe, duruşmayı takip etmek isteyen insan hakları savunucularının duruşma salonuna alınmasını, mahkeme aksi kanaatte ise de salonun kapısının açılmasını talep etti. 

Mahkeme başkanı, Aktepe’nin talebi üzerine duruşma salonunun kapısını hak savunucuları için açtı; ancak hak savunucularını salona almadı.

Aktepe ardından, müvekkili üzerine atılı suçun koşullarının oluşmadığını ve müvekkilinin paylaşımlarının ifade özgülüğü kapsamında olduğunu, asıl suçun göçmenlere karşı işlendiğini beyan etti. Soyut bir ithamın söz konusu olduğunu söyleyen Aktepe, gözaltı ve tutuklama süreçleri nedeniyle müvekkilinin ciddi bir hak ihlaline maruz kaldığını belirtti.

Aktepe, müvekkilinin üzerine atılı suçun aksine mültecilerin haklarını savunduğunu ve hukuken kabul edilebilir bir esas hakkında mütalaa alındığını düşünmediği için de müvekkilinin beraatini talep etti.

“Gökyüzü düşse bile adalet yerini bulmalı”

Avukatlarının ardından söz alan Mozalar ise beyanlarını ve savunmalarını tekrar ederek beraatini talep ederek şöyle dedi:

“Ben burada, yalnızca ifade özgürlüğümü kullandığım için yargılanıyorum. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden ben değilim; aksine, ben bu nefretin ve kışkırtmanın karşısında duruyorum. Eğer cezalandırılırsam, bu ifade özgürlüğüne ve hukukun evrensel ilkelerine aykırı bir karar olacaktır. Bir Latin atasözü ‘Gökyüzü düşse bile adalet yerini bulmalı,’ der. Ben de bu noktada adaletin, hakikati koruyacağını umuyorum. Beraatimi talep ediyorum.”

Mahkeme başkanı, Mozalar’ın sosyal medya paylaşımlarının “ifade özgürlüğü” kapsamında olduğunu ifade ederek beraatine karar verdi.

Adliyeden çıkışta, polis herhangi bir açıklama olması durumunda “işlem yapacağını” söyleyerek LGBTİ+ aktivistlerini yürüdükleri kafeye kadar takip etti.