Image
marmaris_sinpas.jpeg

DİKEN

Muğla’nın Marmaris ilçesinde Sinpaş GYO’nun milli park alanında mahkeme kararına rağmen devam ettirdiği inşaatı protesto eden çevreciler polis tarafından milli parka alınmadı.

Muğla 3’üncü İdare Mahkemesi 3 Ağustos’ta Kızılbük’te inşaatı süren Sinpaş GYO projesine ilişkin ‘çevresel etki değerlendirme (ÇED) gerekli değildir’ kararını iptal etmişti.

Mahkeme kararından beş gün sonra belediye inşaat alanını mühürlemişti. Hatta daha sonra Sinpaş da çalışmaları Danıştay kararına kadar durduracağını açıklamıştı.

Alanda nöbet tutmaya başlayan çevreciler inşaatın mahkeme kararına rağmen devam ettiğini birçok defa belgelemişti.

Marmarisliler bugün talanı protesto için bir araya gelerek basın açıklaması okudu. Daha sonra milli park alanına gitmek isteyen çevreciler ‘güvenlik tehlikesi oluşturuyorsunuz’ denerek polis tarafından girişleri engellendi.

‘Doğa anıtına ve halkın kullanımına uygun bir parka çevrilsin’

Ortak açıklamada özetle şunlar kaydedildi:

* Marmaris Kent Konseyi ve Ekolojik Mücadele Komitesi olarak bir yılı aşkın bir süredir Sinpaş’a karşı Marmaris’in doğası ve Marmarislinin ortak çıkarı için bir çevre mücadelesi veriyoruz. Aslında bu sadece bir çevre mücadelesi olmaktan çıkıp aynı zamanda bir hukuk mücadelesine de dönüştü. Açmış olduğumuz ÇED davasını kazandık. Ruhsat davalarının da aynı şekilde lehimize sonuçlanacağını bekliyoruz.

* Yangın, inşaat yasağı dinlemeyen aynı zamanda alanda dinamit kullanan, kıyılarımızı dolduran ve yol yapan, ağaçlarımızı kesip milli parkımızı talan ederek yol açan ve tüm bu kanunlara aykırı tutumları bilirkişi raporları ve mahkeme kararı ile ispatlanan Sinpaş’a kimse dur diyemiyor. Mahkeme kararı sonrası çalışmaya devam eden ve bunu çektiğimiz videolarla ispatladığımız Sinpaş, Aşıklar tepesinden kendi parseline kadar olan milli park alanını hem işgal ediyor hem de talan etmeye devam ediyor. İşin tehlikeli ve tuhaf olanı ise, Anayasamızın 23 maddesi kapsamında Marmarislinin seyahat özgürlüğünü engelleyen ve TCK’nın 262.maddesi kapsamında kendini polis, orman görevlisi, jandarma gibi kamu görevlisi yerine koyma suçu işleyen işgalci Sinpaş’ın yerine biz davacıların ve çevrecilerin “Güvenlik tehlikesi oluşturuyorsunuz” denerek milli park alanına sokulmamasıdır. Soruyoruz, dünyanın neresinde kanunlar uygulansın diyenler gözaltına alınıp, güvenlik tehlikesi sayılıyor.

* Topluma öğretilmiş bir çaresizlik var ya bu ülkede. Koca şirkete kafamı tutulur, onların arkası sağlamdır, mahkeme açsanız ne olacak ki, onlar bir şekilde halledip kazanır, kazandınız da ne olacak sanki onlar Danıştay’da iptal ettirir ya da ÇED’ e girer ve geçerler, ruhsatlar iptal olsa ne olacak ki, bu kadar yapılmış ne yani yıkılacak mı? Neresi yıkıldı ki? Bu ülkede hep yapanın yanına kar kaldığı için, demokrasinin sadece seçmek olduğu belletildiği için bu teslimiyet yaşanıyor. Ama biz teslim olmuyoruz, itiraz ediyoruz ve talep ediyoruz. Davaları kazandığımız zaman burası kamulaştırılıp yıkılarak halkına sırtını dönüp onu yok sayan seçilmiş ve atanmışlara, toplumsal çıkar yerine kişisel çıkarını gözetenlere, çevreyi sadece para olarak görüp talan etmeye çalışanlara ve onların destekçilerine çevre duyarlılığının bir ispatı ve sembolü olacak şekilde bir doğa anıtına ve halkın kullanımına uygun bir parka çevrilsin.