Image
Nimet Tanrıkulu

Bianet

Nimet Tanrıkulu yarın (4 Mart 2025) saat 11.00’de İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkıyor arkadaşları İHD’den seslendi: “Nimet Tanrıkulu’nun özgürlüğünü talep ediyoruz. Nimet’i yalnız bırakmayacağız.”

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, tutuklu insan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu için Beyoğlu’ndaki İHD İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında konuştu. Keskin, insan hakları mücadelesinde yıllardır aktif rol alan Tanrıkulu’nun serbest bırakılması gerektiğini belirterek, “Süreç ne olursa olsun biz hep durduğumuz yerdeyiz. İnsan hakları savunucuları her zaman insan haklarının yanındadır” dedi.

Toplantıya çok sayıda insan hakları savunucusu, feminist örgütler ve DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu katıldı.

Keskin: Nimet’in yargılanması kimliğinin yargılanmasıdır

Basın toplantısında ilk olarak Eren Keskin söz aldı ve Nimet Tanrıkulu’nun 30 yıllık insan hakları mücadelesinin hedef alındığını vurguladı:

“Bu dernek varsa, Nimet’in katkılarıyla var. İnsan Hakları Derneği’nin kuruluşundan bu yana mücadelede yer aldı. O, bir feminist, bir aktivist, bir Alevi ve bir Kürt olarak yargılanıyor. 30 yıldır insan hakları mücadelesinin içinde. O her zaman açıkça konuşur, sözlerinden pişman olmaz, bu kimliğiyle tanınır.”

“Cumartesi Anneleri’nin kuruluşundan bu yana mücadelenin içinde. İstanbul’da gözaltına alındı ama Ankara’ya götürüldü. Yol boyunca hakaret ve küfüre maruz kaldı. Türkiye’nin imza attığı sözleşmelere aykırı bir şekilde kötü koşullarda tutuldu. Onunla birlikte gözaltına alınan insanlarla hiçbir bağı yok. Bir operasyon kapsamında tutuklandı.”

“Evinde bulunan bir telefonda sosyal medyada yayılmış görüntüler var. Facebook’ta Seyit Rıza, Deniz Gezmiş gibi isimlere dair paylaşımları beğenmiş olması bir suçlama olarak gösteriliyor. Suruç’taki bir anmaya katılması da yine iddianameye konmuş. Tüm bunlar hukuki değil, politik suçlamalar. Erbil ve Süleymaniye’ye yaptığı seyahatler 11-12 yıl öncesine ait ve bunlar bugün suçlama konusu yapılıyor. Tüm bu suçlamaları reddediyoruz.”

Keskin, Tanrıkulu’nun aynı suçlamalarla daha önce yargılanıp takipsizlik aldığı bir dosya nedeniyle yeniden yargılandığını belirterek “Aslında mükerrer suçlama nedeniyle yargılanıyor ve bundan dolayı tutuklu” dedi.

Yoleri: Tanrıkulu, insan hakları mücadelesi nedeniyle tutuklu

İHD İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri ise grup adına basın açıklamasını okudu. Yoleri, Tanrıkulu’nun insan hakları mücadelesi nedeniyle yargılandığını ve tutukluluğunun ulusal ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyledi:

“Nimet Tanrıkulu, 26 Kasım 2024’te İstanbul’daki evinden gözaltına alındı ve Ankara’ya götürüldü. 3 gün gözaltında tutulduktan sonra, 29 Kasım’da Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderildi.”

“Tanrıkulu, hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda tanınan bir insan hakları savunucusudur. Aynı zamanda bir feminist, Kürt ve Alevi kimliği ile bilinen bir aktivisttir. 78’liler Girişimi’nin öncülerinden ve sözcülerindendir.”

“Hakkındaki suçlamalar tamamen hukuk dışıdır. Sosyal medya paylaşımları, kadın hakları etkinliklerine katılımı, cenaze törenlerindeki telefon baz kayıtları delil olarak sunulmuştur. Açıkça hukuka aykırı bu süreç, insan hakları mücadelesini susturma girişimidir.”

“Benzer suçlamalarla yargılananlar serbest bırakıldı"

Yoleri, Tanrıkulu’nun geçmişte aynı suçlamalarla yargılandığını ve takipsizlik kararı aldığını hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:

“Tanrıkulu, daha önce Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın 2012/2199 numaralı dosyasında aynı suçlamalarla ifade vermiş ve savcılık, kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Benzer şekilde Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan 2018/470 numaralı davada da yargılama durmuştu.”

“Aynı operasyonda gözaltına alınan sendikacı Remzi Çalışkan hakkında mahkeme, geçmişte verilmiş takipsizlik kararını dikkate alarak tahliye kararı vermiştir. Ancak Tanrıkulu’nun serbest bırakılmaması, hukuki değil, tamamen siyasi bir kararın sonucudur.”

“İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğumuz tüm hukuki belgeler görmezden gelinmiş ve Tanrıkulu’nun tutukluluğunun devamına karar verilmiştir. Bu karar, hukuk vicdanına aykırıdır.”

Yoleri, Tanrıkulu’nun yıllardır insan hakları mücadelesini açık bir şekilde sürdürdüğünü, bu mücadelesinin kriminalize edilemeyeceğini vurguladı:

“Nimet Tanrıkulu yaşamı boyunca barışı savundu, insan hakları mücadelesini açık şekilde yürüttü. Onun tutuklanması, yalnızca kendisine değil, Türkiye’deki insan hakları mücadelesine yönelik bir saldırıdır.

4 Mart 2025’te saat 11.00’de İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davada Tanrıkulu’nun özgürlüğünü talep ediyoruz. Nimet’i yalnız bırakmayacağız.”