"Yiğit Aksakoğlu, 16 Kasım 2018 günü, sabaha karşı gerçekleştirilen bir polis operasyonuyla evlerinden gözaltına alınan 13 akademisyen, hak savunucusu ve sivil toplum çalışanından biriydi. Aksakoğlu, o günden sonra 221 günü tutuklu olarak tek başına bir hücrede geçirdi.
Savcı, Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi kapsamında “cebir ve şiddet yoluyla Türkiye Cumhuriyeti hükümetini devirmeye veya iş yapamaz hale getirmeye teşebbüs” iddiasıyla hazırladığı iddianamede, somut tek bir delil bile sunamamıştı. İddianameye göre Yiğit Aksakoğlu, 2013 yılında gerçekleşen Gezi Parkı protestolarını hiç tanışmadığı ve 1 Kasım 2017’den beri tutuklu olarak bekletilen Osman Kavala’nın emriyle gerçekleştirmişti. 25 Haziran 2019 geceyarısı neden girdiğini bilmediği Silivri Cezaevi’nden, nasıl olduğunu anlamadan tahliye edildi. Böylece tekrar ailesi, arkadaşları ve çocuklarına kavuşan Yiğit, 0-3 yaş arası çocuklar için geliştirdiği projelere devam etmek üzere çalışmaya geri döndü.
6 Şubat 2020 günü, celse arasında alelacele mütalaasını sunan Savcılık, Osman Kavala ve Mücella Yapıcı ile birlikte Yiğit Aksakoğlu’nun da ağırlaştırılmış ömür boyu hapsini istediğini açıkladı. Avukatları, ailesi ve arkadaşları, davanın siyasi baskı altında karara bağlanıp, adil olmayan bir şekilde sonuçlandırılmasından ciddi bir şekilde endişe ediyor. Hayatı boyunda şiddete ve şiddet içeren her türlü eyleme karşı olmuş, bunu kamusal alanda yaptığı konuşmalar ve sivil toplum alanında yaptığı çalışmalarla kanıtlamış Aksakoğlu, şiddet eylemleri planladığı iddiasıyla hapsedilmek isteniyor.
İddianamede herhangi bir delil içermeyen iddiaları, mütaalaya taşımakta beis görmeyen bir sürecin son halkası 18 Şubat 2020 günü Silivri’de gerçekleşecek. Duruşma günü, Yiğit Aksakoğlu ve ailesinin yalnız olmadıklarını bilmeye her zamankinden çok ihtiyaçları var. Yiğit’in arkadaşları olarak bizler, tüm kamuoyunu 18 Şubat Salı günü gerçekleşecek duruşmayı izlemeye, sosyal medyada konuyu gündeme getirmeye (#yigitaksakogluyalnizdegildir) ve hukuk ve adaletten yana tavır almaya çağırıyoruz."
