Görsel

EVRENSEL

Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma kampanyasında yer aldıkları için yargılandıkları davada verilen beraat kararının istinafta bozulması sonrası, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı ve Evrensel yazarı Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve Yazar Ahmet Nesin bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı.

Mahkeme istinafın bozma ilamına uyulmasına, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nden dosyanın Özgür Gündem ana davası ile birleştirme hususunda muvafakat istenmesine ve tanık İnan Kızılkaya’nın dinlenmesi için tebligat çıkarılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 6 Mayıs 2021 tarihinde görülecek.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava öncesi Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Turan Aydoğan, HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm, Hüda Kaya, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Dilan Dirayet Taşdemiş, Oya Ersoy, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Barış Akademisyenleri, TTB, TİHV, KESK yöneticiler, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş destek verdi.

BUGÜN ÇAĞLAYAN, DÜN KADIKÖY, ONDAN ÖNCE BOĞAZİÇİ

Adliye önünde konuşan Şebnem Korur Fincancı, 90'larda binası bombalanan, gazetecileri öldürülen Özgür Gündem'in yeniden saldırı altında olması nedeniyle bir dayanışma kampanyası başlatıldığını ve gazetenin yanında olmak için sorumluluk duyduklarını söyleyerek “Ama biliyorduk bu ülkede dayanışma cezasız kalmaz. O nedenle hızla bir cezalandırma sürecine girildi” dedi

Fincancı şöyle devam etti: “Bugün Çağlayan'dayız. Dün Kadıköy'deydik, ondan önce de Boğaziçi’ndeydik. Ve öğrencilerden akademisyenlere, yoksullara, bu salgında işsiz bırakılan, salgında çalışmak zorunda bırakılanlarla, canla başla sağlık hizmeti verenlerle, bu salgını mümkün kılan noeliberal politikalara karşı dayanışma içinde olduk, olmayı da sürdüreceğiz. Onların belirsizlik rejimi varsa bizim de dayanışmamız var. Biz haklarımızı alana kadar, ifade özgürlüğü yeniden hakim olana kadar, barış bu dünyada hakim olana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”

YARGININ FELÇ EDİLMESİ

Erol Önderoğlu ise “Bir çiçekle bahar gelmez. 2019’da bizler beraat ettiğimizde baharın gelmeyeceğini zaten biliyorduk. Gazeteciler gruplar halinde tutuklanıyor, Çağlayan Adliyesine getiriliyordu. Bir çiçekle bahar gelmez, çünkü yüzlerce gazeteci bugün yargı tacizi altında. Ya hapishanede ya da yurtdışına çıkış yasağı altında görev yapması engelleniyor. Bugün mahkemeye çıkarken ne bekliyorsunuz diye sorarsanız ben Türkiye yargısından hiçbir şey beklemiyorum artık. Yüzlerce meslektaşımın, siyasetçinin, insan hakları savunucusunun durumunun bir nebze iyiye gitmesi lazım. Burada demokrasi yok yargının tamamen siyasi talimatlarla felç edilmesi var.”

SAVUNMALAR

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savunma yapan Erol Önderoğlu, 17 Temmuz 2019’da mahkemenin verdiği kararı önemsediklerini ancak İstinaf Mahkemesinin bu kararı bozma kararına katılmadığını dile getirdi. Avukat Tora Pekin ise İstanbul Bölge Adliyesi 3. Bölge Mahkemesi’nden hukuki bir karar beklemenin imkansız hale geldiğini belirterek “Kararın bozulmasına ilişkin karar verilmiş, bozma ilamını kabul etmiyoruz” dedi. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulamasını kabul etmediğini aktardı.

Şebnem korur Fincancı ise savunmasında ortada bir dayanışma ve ifade özgürlüğü olduğunu, İstinaf’ın bozma kararı ve zamanın ise şaşırtıcı olmadığını aktararak “Beraat kararı çıktıktan bir yıl sonra bu karar bozulmuştur. Söz konusu TTB Merkez Konseyi seçimlerine denk geldi. Ben o seçimlerde başkan olarak seçildim. Tam o süreçte karar bozuldu. Ben bozma ilamını kabul etmiyorum. İfade özgürlüğü en temel hakkımızdır, sonuna kadar mücadele edeceğiz.” dedi. Fincancı’nın Avukatı Oya Meriç Eyüboğlu ise kendisi siyasi iktidar tarafından hedef seçildikten sonra kararın bozulduğunu belirterek “Bu yüzden bozma kararı manidar. Hepimiz hukukun siyasallaşmasından şikayetçiyiz. Bu dosyada bu örneklerden biri. Verilen karar hukuki değil. Ceza dairesi bozma kararı verirken politik ibareler kullanmıştır. Suçun yasal unsurları oluşmamıştır.” dedi.

Yazar Ahmet Aziz Nesin’in yurtdışında olduğu için katılmadığı duruşmada Nesin adına savunma yapan Avukatı Efkan Bolaç “Biz bozma ilamını kabul etmiyoruz. İstinaf mahkemeleri Yargıtay’ın iş yükünü azaltmak yerine millete zulüm kararları vermektedir. Yargının siyasallaşmasını kabul etmiyoruz. Yargı politiktir. Biz yargının bağımsız olduğunu savunuyoruz. İstinaf mahkemesinin kararına uyulmamasını talep ediyoruz” dedi.