Görsel
skf4.jpg

BİANET

PEN Norveç'in Türkiye İddianame Projesi kapsamında 2023 yılındaki üçüncü raporu olan ve Kasım 2022'de yazılan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı davası hakkındaki iddianameyi ele alan rapor bugün (12 Ekim) yayınlandı.

Avukat Helen Duffy tarafından yazılan rapor, Türk Tabipleri Birliği (TTB) başkanı olan Şebnem Korur Fincancı'nın canlı bir televizyon programı sırasında Türkiye aleyhine gündeme gelen kimyasal silah kullanımı iddiaları hakkındaki yorumları nedeniyle "terör propagandası" suçundan 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı davadaki iddianamenin analizini sunuyor.

Temel kaygılar 

İnceleme, iddianamenin çok sayıda son derece ciddi insan hakları endişesi yarattığı ve Türkiye için bağlayıcı olan uluslararası insan hakları hukuku standartlarıyla uyumsuz olduğu sonucuna varıyor.

Duffy'nin analizi ayrıca Fincancı iddianamesinin ceza hukukunun temel prensipleriyle uyumsuz olduğunu belirliyor.

"Yasalar yeterli açıklık ve kesinlikte olmalı"

"Yasalar, insanların davranışlarını yasayla uyumlu hale getirmek için beklenenleri anlamaları için net ve yeterli bir açıklık ve kesinlikle formüle edilmelidir" vurgusu yapılan raporda sanığın edim ve amaçlarının nasıl iddia edilen suça (terör propagandası yaymak) ilişkin bireysel sorumluluğa yol açabileceğinin belirlenmediği eleştirisini getiriyor.

"Ceza hukuku düşünceleri cezalandıramaz"

"Ceza hukuku düşünceleri cezalandıramaz, sadece sanığın suç barındıran davranışını cezalandırabilir" hatırlatmasında bulunan rapor, sadece istisnai durumlarda düşüncelerin paylaşımının cezalandırılabileceğini belirtiyor.

Bunun için ise hukukta korunan bir zarara yol açması veya en azından bir suçun gerçekleşme riskine yol açması ve bu suçların işlenmesine veya katkıda bulunmaya niyet etmesi gerektiğini belirtiyor. 

Helen Duffy raporunda "Terör Örgütünün Propagandası" suçunun, Terörle Mücadele Kanunu'nun (3713 sayılı Kanun) 7/2. maddesindeki şekliyle tanımını da veriyor: 

“Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Duffy bu davaya ilişkin olarak ise "Dr. Fincancı'nın şiddeti teşvik etme amacı taşıyan herhangi bir açıklama yapmadığını, iddianamedeki ifadelerin PKK veya diğer gruplar için şiddeti desteklemek veya teşvik etmek amaçlı olmadığını, şiddet çağrısı ise hiç yapmadığını" belirtiyor.