Görsel
ses_basin_aciklamasi.jpg

EVRENSEL

SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey ve önceki dönem Eş Genel Başkanı Gönül Erden'in tutuklu olduğu dava öncesi SES tarafından yapılan açıklamada tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılması istendi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Eş Genel Başkanı Selma Atabey ve önceki dönem Eş Genel Başkanı Gönül Erden'in tutuklu olduğu, eski MYK üyeleri ve yöneticilerinin yargılandığı davanın duruşması öncesi açıklama yaptı. 26 Aralık’ta görülecek duruşma öncesi yapılan basın açıklamasını okuyan SES MYK üyesi Gönül Adıbelli, “Asılsız iddialarla yıpratılmaya çalışılan sendikamız dün olduğu gibi bugün de sağlık emekçilerinin hak ve hukuk mücadelesini ısrarlı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir. Emeğin birleşik mücadelesini büyüttükçe bu karanlığı dağıtacağız” diye konuştu.

“BİRLİKTE MÜCADELE EDEREK KARANLIĞI YIRTACAĞIZ”

SES’in genel başkanlık ve eş genel başkanlıklarını yapmış, önceki dönem MYK üyeleri, önceki dönem Ankara Şube Eş Başkanı ve üyelerine yönelik 25 Mayıs 2021 tarihinde sabah operasyonu ile başlayan ve önceki dönem Eş Genel Başkanı Gönül Erden ve Selma Atabey’in tutuklu, diğer yöneticilerinin adli kontrol ile yargılandığı davanın 3. Duruşması 3 Ekim 2022 günü görüldü. “Bu duruşmada; Uluslararası sendikalardan EPSU, UNİSON ve Fransa’daki sağlık sendikası SANTE ET DE I’ACTİON, konfederasyonumuz KESK ve bağlı iş kolları, emek demokrasi güçleri ile siyasi partiler bizleri yalnız bırakmadılar. Yine birçok şube/temsilciliğimizden yöneticilerimiz duruşmaya katılarak bizlerle birlikte dayanışma içinde oldular. Sendikamızı hiçbir zaman yalnız bırakmayan uluslararası ve yerel emek ve demokrasi güçlerine teşekkür ediyoruz.” diyen Adıbelli, birlikte mücadele ederek yürütülen emek ve demokrasi mücadelesi ve dayanışma ile karanlığı yırtacaklarını ifade etti.

“ASIL YARGILANAN SENDİKAL FAALİYETLERİMİZDİR"

Adıbelli, “Önceki duruşmalarda ve iddianamelerde de gördüğümüz aslında yargılanan sendikal faaliyetlerimiz, kadın mücadelemiz ve demokrasi mücadelesidir.” diyerek devam ettiği açıklamasında iddia dayanaklarının iftiracı tanık beyanlarına dayandığına dikkat çekti. Tanıkların dinlenmesi neticesinde iddiaların asılsız olduğuna dikkat çeken Adıbelli, “Yöneticilerimizin sendikal eylem ve etkinlikler ile ilgili şube/temsilcilik yöneticilerimizle yaptıkları görüşmelere dair tapeler, pandemi döneminde yapılan açıklamaların tamamı dava konusu yapılmış, pandemi döneminde ek ödemeler ile ilgili yapılan açıklamalar bir yerlerden talimat alınmışta yapılmış gibi gösterilmeye çalışılmıştır” dedi.

“Savcılık suç unsuru bulamayınca bu sefer sendikamızın hazırladığı belgeselleri dahi suçlamaya gerekçe yapılmıştır” diye devam eden Adıbelli, bahse konu olan belgesellerden birinin SES’in 20. kuruluş yılı nedeni ile çekilen, diğeri ise sokağa çıkma yasağı döneminde yaşamını yitiren SES üyesi sağlık emekçilerine ithaf edilen "Siyaha Karşı Beyaz" belgeseli olduğunu ifade etti.

“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Dinlenen tanıkların ifadelerinin ya asılsız ya da tanıkların duruşmaya gelmediğinde dikkat çeken Adıbelli; “Süreç bizzat kasıtlı olarak uzatılmış ve tedbir amaçlı olması gereken tutuklama cezalandırmaya dönüştürülmüştür. SES tarihi emekçilerin ve toplumun sağlık hakkı mücadelesi tarihidir. Bu davayla sağlık hakkı, sendikal haklar ve kadın mücadelesi yargılanmak istenmektedir” dedi. “Hak mücadelesi veren emek örgütlerini yıpratma çabası sonuç vermeyecektir” diyen Adıbelli,  siyasi iktidarın bu dava ile SES’in emek mücadelesini suçlama konusu yaparak mücadeleye zarar vermek istediğini ifade etti. “Her dönem doğruları söylemekten imtina etmeyen sendikamız ve yöneticileri yine hukuksuz bir yargısal süreci ve asılsız iddialar ile yıpratılmak istenmektedir” diyen Adıbelli; SES’in dün olduğu gibi bugünde hak ve hukuk mücadelesini devam ettireceğini söyledi.