Image
ses_tahliye.jpg

EVRENSEL

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) eski Eş Genel Başkanı Gönül Erden, Genel Kadın Sekreteri Selma Atabey, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve şube başkanlarının aralarında bulunduğu 8 kişi hakkında açılan davanın 4’üncü duruşması Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 

Duruşmada, tutuklu Selma Atabey ve Gönül Erden’in yanı sıra tutuksuz yargılanan Erdal Turan, Ramazan Baş, Fikret Çalağan hazır bulunurken, Runa Temelli ise duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.

“BİR 8 AY DAHA BEKLEYEMEYİZ”

Dosyaya eklenen evrakların okunmasının ardından söz alan Erden’in avukatı Öztürk Türkdoğan, HTS kayıtları ile ilgili raporun 8 ay sonra geldiğini hatırlatarak, “Tutanağın eksik olduğunu belirtiniz. Bizim bir 8 ay daha bekleme durumumuz yok. Müvekkilimin yurt dışına çıkış ve girişleri HTS kayıtlarında belli. Şu aşama itibariyle mahkeme nezdinde yurtdışı giriş çıkışı için bunu söyleyebilirim. Gizli tanığın beyanları ile uyumsuzluk söz konusudur” dedi.

“ART NİYET GÖRÜYORUZ”

Dosyaya bilgilerin ya çok geç ya da son dakikada eklendiğini söyleyen avukat Zülfikar Erden, “Açık tanık Kerem 2015 Haziran temmuzda müvekkilin gayri resmi olarak yurtdışında olduğunu beyan ediyor, fakat HTS kayıtları ortada. Biz detaylı olarak 2015 yılında müvekkilimin nerede olduğu, sendikal faaliyetlerinde olduğunu bilgileri vermiştik. Raporda detaylar eksik, bu eksikliklerden dolayı tutukluluk devam kararı verilecekse, biz bunu art niyet olarak göreceğiz” diye belirtti.

“KÜRTÇE YANLIŞ ÇEVRİLMİŞ”

Bedriye Yorgun’un avukatı Öztürk Türkdoğan ise müvekkilin sosyal medya paylaşımlarını hatırlatarak, “Müvekkilim hakkında sosyal medya paylaşımları için bilirkişi raporu istemiştiniz, raporda hata var, çünkü Kürtçe çeviri yanlış yapılmış, Tekrardan incelenmesini talep ediyoruz” dedi.

Duruşmada iddia makamı, gizli tanık Ulaş’ın tekrardan dinlenmesi, HTS kayıtlarının tekrardan bilirkişi incelemesine gönderilmesi, tutuklu yargılananların tutukluluğunun devamı yönünde mütalaasını sundu.

“SAĞLIKÇI, KÜRT VE KADIN OLDUĞUM İÇİN CEZAEVİNDEYİM”

Mütalaaya karşı söz alan Gönül Erden, 5 mahkemedir üzerine atılı suçlara karşı suçsuzluğunu kanıtlamaya çalıştığını belirterek, şunları söyledi: “HTS kayıtları dediniz, onlarda geldi, onlar da benim suçsuzluğumu gösteriyor. Nereye gittiğimi, ne zaman geldiğimi, detaylı olarak anlatmıştım. Benim beyanlarım dışında bilirkişi raporları ile açık ve gizli tanığın bana iftira attığı ortaya çıkmıştır. Hala suçun vasfı tutukluluk hali, 18 aydır içeride olamama nasıl gerekçe oluyor anlamıyorum. Bilirkişi raporu bekledik 8 ay, şimdi tekrar rapor istiyorsunuz. Bir 8 ay daha mı bekleyelim. İnsanların cezaevinde bu kadar süre boş yere durması bu kadar kolay mı? Şu anda ülkede deprem bölgesinde salgın hastalıklar var, insanların sağlıkçılara ihtiyacı var, benim de orda olmam gerekiyor. Sendikacıyım, sağlıkçıyım ben. Ben 18 aydır sağlıkçı, kadın, Kürt olduğum için cezaevindeyim. Tutukluluğum ile insani ve anayasal haklarım ihlal edilmektedir. Tahliyemi talep ediyorum.”

“BENİM GİZEMLİ BİR HAYATIM YOK”

Tutuklu yargılanan Selma Atabey ise yalancı tanıkların anlattıklarına karşılık kanıtlar, belgeler sunduklarını fakat bunların görmezden gelindiğini belirterek, “Ben 95 yılında hemşireliğe başladım. 2014 yılına kadar memurdum. Sendika, adalet, barış mücadelesi yürütüyordum. Hiçbir şey olmadı. 2014 yılında seçilmem ile soruşturmalar açılmaya başlandı. Diyarbakır Emniyeti bana sadece nefes aldığım için soruşturma açmadı. OHAL ile işimden edildim. Dava açılmadı, soruşturma açılmadı, 2022 Mart ayında siz dava açınca, bana bu dava gerekçe gösterilerek işimden edildiğim bildirildi. Ben adalete nasıl güveneyim. Ben şu an karşınızda duranım, benim gizemli bir hayatım yok. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.

GÖNÜL ERDEN 18 AY SONRA TAHLİYE EDİLDİ

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Gönül Erden’in tahliyesine, Selma Atabey'in ise "kaçma şüphesi” gerekçesi ile tutukluluğunun devamına karar verdi. Ayrıca gizli tanık Ulaş'ın yeniden dinlenmesi karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 5 Haziran’a erteledi.