Image

BİANET

İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP), "Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine Dair Kanun Teklifi"nin kabul edilmesiyle ilgili olarak "Bu kanun veto edilmelidir" açıklaması yaptı.

Sivil toplum kuruluşlarının 'özgürlükler ciddi şekilde kısıtlanacak' eleştirisi getirerek karşı çıktığı 43 maddelik teklif, TBMM'de 254 kabul 113 ret oyu ile kabul edilmişti.

Sivil toplum kuruluşları, AKP'li 52 milletvekilinin imzasıyla Meclis'e getirilen ve Cumhurbaşkanı ile İçişleri Bakanlığı'nın yetkilerini genişletirken, dernekler, vakıflar, ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarına kayyım atamasının önünü açan yasa tasarısının geri çekilmesi için imza kampanyası başlatmıştı.

Yasa teklifinin amacının ismi ile hiç ilgisi olmadığının altı çizilmiş ve Yardım Toplama ve Dernekler Kanunlarında yapılan değişikliklerle mevcut dernek ve vakıfların yardım toplama faaliyetleri ve örgütlenme özgürlüğünün ciddi şekilde kısıtlanacağı belirtilmişti.

İHOP yaptığı açıklamada şu noktalara dikkati çekti:

  • "Kanunun amacı ve ismi ile hiçbir ilgisi olmadığı halde yapılan değişikliklerde, mevcut dernek ve vakıfların yardım toplama faaliyetleri ve örgütlenme özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlanmakta ve bu belirsiz suçlar nedeniyle hakkında kovuşturma açılan yöneticiler nedeniyle bir derneğin yönetimine el koyulmasının yolu açılmış olacaktır ki, bu da İçişleri Bakanlığı'na dernekler üzerinde siyasi bir vesayet sağlayacaktır.
  • Kanunda İçişleri Bakanı'na haklarında kovuşturma açılan dernek yöneticilerinin adeta birer İçişleri Bakanlığı personeli gibi ele alınarak görevden uzaklaştırılması, dernek faaliyetlerinin durdurulması ve derneğin yönetimine el konulması yetkileri verilmiştir.
  • Dolayısıyla, Türkiye'nin bir uluslararası kurumun tavsiyelerini yerine getiriyorum diyerek, aslında Türkiye'de zaten oldukça problemli olan özgürlük alanlarını daraltması, durumu daha da sorunlu hale getirilmiş olacaktır.
  • 650 sivil toplum örgütünün açıklamalarının yanı sıra, pek çok sivil toplum kuruluşunun medyada yer alan ve destek gören endişelerini ve hassasiyetlerini dikkate almayan, bu Kanun kesinleştiği takdirde yukarıda özetle sıraladığımız ve bugünden öngöremeyeceğimiz pek çok sıkıntılara da neden olacağı bellidir.
  • Herhangi bir metnin Meclisten geçerek kanun haline getirilmiş olması, onun meşruiyetini kabul etmemiz anlamına gelmez. Geçmişte meşruiyeti tartışılan pek çok kanun ve uygulama olduğu gibi bugün de bu tartışmalara bir yenisi eklenmiştir.
  • Dernek ve Yardım Toplama Kanunu dahil 7 temel kanunda değişiklik öngören 43 maddelik kanun, fiilen bir torba kanundur ve başta Anayasa olmak üzere bağlı olduğumuz uluslararası insan hakları sözleşmelerine ve edinilmiş müktesep haklarımıza aykırıdır.
  • Umuyoruz ve diliyoruz ki, temel hak ve özgürlüklerin geleceğini karartan bu kanun kesinleşmeden Cumhurbaşkanı tarafından bir kez daha görüşülmek üzere TBMM ye iade edilerek, Mali Eylem Görev Gücü'nün 6 numaralı "hükümetleri, terörizmin ve kara para aklamanın finansmanını önlemek için çalışırken insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygı duymaya ve masum üçüncü kişilerin haklarını tanımaya" dair çağrısına uygun bir kanun haline dönüştürülür.
  • Bizler, ortaya çıkacak yeni problemler konusundaki hassasiyetlerimizi sürdürmeye, demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanarak muhtemel mağduriyet ve hukuksuzlukların önlenmesi için mücadeleye devam etmekte kararlıyız."