Tahir Elçi beş yıl önce öldürüldü. O, her ne pahasına olursa olsun barış ve insan hakları için yılmadan mücadele veren ve bu nedenle ‘Barışın Elçisi’ olarak anılan bir hak savunucusuydu. 1990’lardan itibaren işkence gören, zorla kaybedilen, yerlerinden edilen binlerce insanın haklarını savundu. Birçok hak ihlalinde mağdurları yerel mahkemeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde korkusuzca temsil etti, haklarını aramaları için çalıştı.
İnsan hakları mücadelesinde yol arkadaşımız, Diyarbakır Barosu eski başkanı sevgili Tahir Elçi 28 Kasım 2015 aramızdan kopartılıp alındı. Ölümünün üzerinden beş yıla yakın bir süre geçti ve yargılama ne yazık ki henüz yeni başlıyor. 21 Ekim 2020 tarihinde Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak ilk duruşmada gözümüz, kulağımız, kalbimiz Mahkeme salonunda olacak.
Derneğimizin kurucu üyesi, Diyarbakır temsilcimiz, yol arkadaşımız, dostumuz Tahir Elçi’nin öldürülmesinin üzerinden tam beş yıl geçti.
Tahir Elçi, 14 Ekim 2015 tarihinde, CNN Türk kanalında, Ahmet Hakan’ın hazırlayıp sunduğu Tarafsız Bölge programında yapmış olduğu açıklamanın arkasından yaratılan algı operasyonu yüzünden, örgüt propagandası suçlamasıyla gözaltına alınmış ve öldürüldüğü güne kadar hedef haline getirilerek sayısız tehdide maruz kalmıştır.
Covid-19 pandemisinde kaybettiğimiz Aydın Tabip Odası Başkanımız Dr. Esat Ülkü’yü, 14 Ekim tarihinde büyük bir üzüntü ile sonsuzluğa uğurladık. Son bir haftadır dokuz sağlık emekçisini Covid-19 nedeniyle kaybettik. Pandemi salgınından bugüne, binlerce yurttaşımız gibi 50’si hekim olmak üzere 112 sağlık emekçisinin acısını yaşadık. Acımız ve üzüntümüz sonsuzdur.
İnsan hakları ve barış savunucusu Osman Kavala hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan yeni iddianame, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 8 Ekim 2020’de kabul edildi ve Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verildi. Böylece Osman Kavala’nın haksız, hukuksuz tutukluluğunun yeni bir evresi başlamış oldu.
TİHV, T.C. Hükümetleri tarafından imzalanmış olsun ya da olmasın var olan tüm uluslararası sözleşmeleri ve Anayasayı temel alan, işkencenin son bulması ve insan haklarına saygının tesis edilmesi için 30 yıldır mücadele eden, uluslararası tanınırlığı ve saygınlığı olan, bağımsız bir insan hakları kuruluşudur. Prof. Dr. R. Şebnem Korur Fincancı da saygın ve bağımsız bir bilim insanı ve insan hakları savunucu olarak TİHV’in başkanıdır.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, TCK’nin 309. maddesindeki “anayasal düzeni değiştirmek” suçundan daha önce tahliye olmasına rağmen “tutukluluk halinin devamına” karar verdiği iş insanı ve Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala hakkındaki kararı kaldırdı. Mahkeme, konunun haber yapılması ve avukatlarından gelen açıklamalar sonrasında dosyayı yeniden inceleyerek bu kararı verdi.
Yaklaşık 3 yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala'nın avukatları, müvekkilleri hakkında hazırlanan iddianamenin Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 170. maddesinde yer alan yasal unsurları taşımadığını ve somut delillere dayanmadığını söyledi. Avukatlara göre iddianame, "varsayımsal kurgulardan öte değil" ve "kendileri adına herhangi bir hukuki değer taşımıyor".