İzlenen Dava: Vetha Aydın Yüksel Davası
Duruşma Tarihi: 4 Temmuz 2023, 44. Duruşma (Karar Duruşması)
İl/İlçe: Siirt
Davanın Görüldüğü Mahkeme: Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Mahkemede Geçen Tahmini Süre: 2 saat
Duruşma Öncesine İlişkin Notlar:
Saat 10:10’da Siirt adliyesi önü sakindi ve adliye kapısından içeri girişte polis kontrol noktası bulunuyordu. Siirt adliyesinden içeriye girdikten, bir metre ilerledikten sonra kapı önünde bulunan bulunan polislerden biri gözlemciye yaklaşarak kim olduğunu sordu. Gözlemci tarafından avukat kimlik kartı polise gösterilerek adliye içerisine girildi.
Ağır Ceza Mahkemelerinde duruşmaların yoğun olarak görüldüğü günlerden Salı günü olması nedeniyle adliyede, avukat ve vatandaş yoğunluğu bulunmaktaydı. Aynı şekilde, duruşma salonu önünde de başka duruşmalar için gelenler bulunmaktaydı. Duruşmanın başlama saati olan 10:30’da duruşma başlamadı ve duruşmanın saat 12:00’a ertelendiği bilgisi verildi.
Duruşmaya İlişkin Notlar:
11:40’da duruşma salonu önünde dosyada yargılanan İHD Genel Merkez Yürütme Kurulu üyesi ve derneğin Siirt Şubesi eski başkanı Vetha Aydın Yüksel, avukatları ve yakınları bulunmaktaydı.
11:41’de duruşma salonu kapısı açılarak duruşma salonu içerisine girildi.
Vetha Aydın Yüksel’in müdafii olarak, İHD genel başkanı Av. Eren Keskin, İHD İzmir başkanı Av. Zafer İncin, İHD Diyarbakır Şube başkanı Abdullah Zeytun, Şanlıurfa İHD başkanı Mustafa Vefa, Batman İHD eşbaşkanları Av. Rumeysa Deniz KAYA, Av. Ahmet ŞİRAY, İzmir İHD yöneticisi Av. Nehir Bilece, Diyarbakır İHD yöneticisi Av. Yusuf Erdoğan ve Av. Mehmet Sabır Taş, Av. Cihan Toprak, Av. Mehmet Satıcı, Av. Ahmet Şen, Av. Zeynep Dilek Polat ve Av. Sibel Güneş Tardu duruşma salonunda yerini aldı. Sanık müdafileri için ayrılmış yere sığmayan avukatların bir kısmı müşteki vekilleri için ayrılmış kısma oturdular.
Duruşma salonunda iki çevik kuvvet polisi bulunuyordu.
İHD üyeleri, TİHV Diyarbakır temsilciliği ile Vetha Aydın Yüksel’in yakınları duruşma salonunda izleyiciler için ayrılmış yerde bulunmaktaydı.
Duruşmanın SEGBİS kaydı ile alınacağı mahkeme başkanı tarafından söylendi ve Vetha Aydın Yüksel’den mütalaaya karşı savunma yapıp yapmayacağı soruldu. Vetha Aydın Yüksel
mütalaaya karşı savunma yapacağını söyledi.
Vetha Aydın Yüksel savunmasında, suçlamaya konu tüm faaliyetlerin İHD çalışmaları kapsamında yaptığını, 30 yıla yakın bir süredir hak savunuculuğu yaptığını, insan hakları alanında yaptığı çalışmaların örgüt üyeliği suçlamasına konu olamayacağını, dosyada telefon dinlemeleri yapıldığını ve suçlamaya delil olarak gösterilen görüşmelerin hak ihlallerine yönelik çalışmaları kapsamında yapılan görüşmeler olduğunu belirterek beraatini talep etti.
Vetha Aydın Yüksel mütalaaya karşı savunmasını yaparken mahkeme başkanı tarafından duruşmanın SEGBİS ile alındığı ve bu nedenle mikrofona yakın konuşmasına dair hatırlatma yapıldı.
İHD Genel Başkanı Av. Eren Keskin mütalaaya karşı savunmaya başladı. Eren Keskin savunmaya, İHD genel başkanı olarak birçok şubeden avukatlarla birlikte duruşma salonunda olduğunu söyleyerek başladı. Savunmada,
“Suçlamaların hepsi İHD Şubesi olarak yapılan basın açıklamalarına ilişkin, biz bu açıklamaları İHD genel merkez onayı ile basına açıklıyoruz. Bunun dışında suçlamaya ilişkin dosyada sadece Tape (iletişim tespit tutanağı) kayıtları bulunuyor. Bu kayıtların alınması bizim, insan hakları savunucularının özel hayat gizliliğinin ihlalidir.Ceza hukuku somutluk ister. Yargıtay kararlarına göre örgüt üyeliğinin belli başlı unsurları vardır. Örgüt üyeliğinden öyle kolay kolay ceza verilemez insan hakları savunucularını üyelikten cezalandırırsanız hak savunuculuğu yapacak kimse kalmaz, herkes örgüt üyesi olur. İnsan hakları savunucularının yaptığı faaliyetler gerekçe gösterilerek ceza verilmesi Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırıdır, bu sözleşmelerde imzacı olmak demek bir taahhüdü yerine getirmek ve ona uygun olarak karar vermek demektir. Vetha Aydın Yüksel, yıllardır İHD’de hak savunucusu olarak çeşitli görevler yer almıştır. İnsan hakları savunucularının yaptıkları hak savunuculuğu çalışmaları nedeniyle herhangi bir baskı veya cezalandırmaya maruz kalmaması gerektiği Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’nde düzenlenmiştir.” ifadelerini kullanarak Vetha Aydın Yüksel’in beraatini talep etti.
Eren Keskin savunmasını bitirdikten sonra, avukatlar ile mahkeme başkanı arasında savunma yapacak avukatların hangi sıraya göre gideceğine ilişkin kısa bir tartışma yaşandı. Avukatlar birbirini tamamlayacak savunmaların hazırladıklarını ve belirledikleri sıraya göre savunma yapacaklarını söyledi. Mahkeme başkanı da “biz de bir sıra yaptık bizim sıramıza göre gidelim” dedi. Devamında avukatların belirlediği sıraya göre savunma devam etti.
İHD İzmir Şube Başkanı Av. Zafer İncin savunmaya başlarken iddia makamının bir sayfalık mütalaayı hazırlarken zorlandığını düşündüğünü söyledi. Bu sırada mahkeme başkanı “savunma yaparsanız daha iyi olur” dedi. İnce “tam olarak onu yapıyorum” diyerek devam etti. Savunma devamında “Müvekkilimin 2011, 2012, 2013 yılında yaptığı insan hakları faaliyeti suçlamaya konu edilmiş. Mütalaada, hangi açıklama örgüt talimatı ile yapılmış değerlendirmesi yapılmamış genel bir suçlama yapılmıştır ve suç şahsileştirilmemiştir.
Tape kararını veren, tutuklama kararı veren hakim ve savcıların birçoğunun sonraki aşamada FETÖ'den tutuklandığını biliyoruz. Hukuka aykırı bir soruşturma kapsamında bu davanın açıldığını görüyoruz. Suçların yasal unsurlarının oluşmadığı vurguluyoruz.” diyerek Vetha Aydın Yüksel’in beraatini talep etti.
Av. Zafer İncin savunma yaptığı sırada duruşma salonunda bulunan 2 çevik kuvvet polisi duruşma salonuna yeni giren başka çevik kuvvet polisi ile nöbet değişimi yaptılar.
Av. Nehir Bilece savunmada, “Müvekkilimizin yargılamaya konu eylemlerinin Siirt Cezaevinde görülen tecavüz olayına ilişkin yapmış olduğu çalışmaları, kadın ve çocuk haklarına yönelik ihlallere ilişkin hak savunuculuğu, sendikal haklar yani bütünen müvekkilimizin yürüttüğü insan hakları mücadelesinin suçlamaya konu edildiğini görüyoruz.
Biz burda Vetha Aydın Yüksel’in şahsında İHD’nin kriminalize edilme çabaları olduğunu düşünüyoruz. Bu ve benzeri davalarla insan hakları savunuculuğu terörle iltisaklı bir hale getiriliyor. İnsan hakları çalışmalarının devlet tarafından desteklenmesi gerekiyor. Bu durum BM İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi’nde belirtilmiştir. BM İnsan Hakları özel raportörü müvekkilimizin tutuklu olduğu dönemde çalışmalarının insan hakları faaliyeti olduğu ve serbest bırakılması gerektiğine ilişkin açıklama yapmıştır.” dedi.
Av. Abdullah Zeytun savunmada, “Soruşturma aşamasında müvekkilimin tutuklanmasını gerektiren bir delil bulunmadan sadece tape kayıtları bulunurken müvekkilim tutuklanmıştır. Sonrasında ise aynı şekilde soruşturma aşamasındaki bu tape kayıtları gerekçe gösterilerek iddianame ve mütalaa düzenlenmiştir. Bilindiği gibi tape kayıtları tek başına bir delil olamaz. Suçlamaya konu oluşturan tüm eylem ve etkinlikler demokratik yasal bir çerçevede gerçekleşmiş ve polisin bu eylemlere hiçbir müdahalesi olmamıştır. Dolayısıyla eylemlerin insan hakları faaliyeti olduğu açıkça ortadadır. Yargılama ile hedef alınanın insan hakları çalışmaları olduğunu görüyoruz. Bir gizli tanık olmak üzere her iki tanığın müvekkil ile ilgili herhangi bir beyanı olmadığını belirtmek istiyoruz. Sadece soyut beyan ve bulgulara dayanarak iletişimin kayda alınmayacağı ve başkaca somut delil ile desteklenmeyen bir tape kaydının delil olarak değerlendirilemeyeceği Yargıtay kararları ile sabittir.” dedi.
Av. Yusuf Erdoğan savunmada, “Müvekkilimin 2 defa örgüt üyeliğinden cezalandırılması istenmiş ancak somut bir delillendirme bulunmuyor hangi iletişimin hangi eyleme delil olacağı belirtilmemiştir. 8 mart ile ilgili yapılacak basın açıklamasına ilişkin bir konuşma kayda alınmış. Bütün bunlar İHD’nin eylemleri kapsamında yapılan İnsan hakları çalışmalarıdır. İddianame ve sonrasında oluşturulan mütalaa örgütlenme özgürlüğü ve ifade özgürlüğüne ilişkin bir ihlal niteliğindedir. İnsan hakları savunuculuğu mağdurlara destek olmak için kamuoyuna açık çalışmalar yapmaktır.” dedi
Av. Mehmet Sabır Taş savunmada, “Vetha Aydın Yüksel, 30 yıla aşkın bir süredir insan hakları savunuculuğu yapmaktadır. Sivil toplum örgütlerinin çalışmaları Anayasada güvence altına alınmıştır. Bizim hukukçular olarak dosyalara Anayasanın gözüyle bakmamız gerekiyor polisin gözüyle değil. Müvekkilim İHD’nin yıllardır çalışmalarında yer almış biridir ve bize de hak savunuculuğunu öğretmiştir. Bizler hak savunucuları, sivil toplum örgütleri olarak demokratik yaşamı ayakta tutan bir varlığın teminayız. Müvekkilimin çalışmalarının örgüt üyeliği olarak değerlendirilmesi kabul edilemez.” dedi.
Devamında, Batman İHD eş başkanları Av. Rümeysa Deniz Kaya, Av. Ahmet Şiray, İHD Şanlıurfa başkanı Av. Mustafa Vefa, Av. Cihan Toprak İHD Siirt Şube yöneticileri Av. Mehmet Satıcı, Av. Ahmet Şen Av. Zeynep Dilek Polat ve Av. Sibel Güneş Tardu savuma yaptılar. Yapılan savunmalarda; bu dosyanın emsal bir dosya olduğu bir insan hakları savunucusu yargılanıyorsa tüm insan hakları savunucuları risk altında olduğu, İHD’nin şeffaf bir kurum olduğu ve yaptığı çalışmaları kamuoyu ve ilgili idare ile paylaştıklarını, İHD çalışanlarının nerde bir hak ihlali varsa o ihlalin giderilmesine yönelik ayrım gözetmeksizin çalışıldığı, yargılamanın gündelik siyasi konjonktüre değil evrensel hukuk kurallarına göre yapılması gerektiği, dünyanın hiçbir yerinde insan hakları savunucularının yargılanmaması gerektiği belirtildi.
Avukatların savunmaları devam ederken salonda bulunan iki çevik kuvvet polisinin tekrar nöbet değişimi yaptıkları görüldü.
Avukat savunmaları bittikten sonra Vetha Aydın Yüksel’den son sözü soruldu. Vetha Aydın Yüksel son sözünde “Yapmış olduğum tüm eylem, etkinliklerin insan hakları savunuculuğu olduğunu belirtmek istiyorum, on yıllardır insan hakları savunuculuğu yapıyorum ve insan hakları savunuculuğundan vazgeçmeyeceğimi de belirtiyorum.” dedi.
12:36’da mahkeme başkanı karar vermek üzere duruşmaya 10 dakika ara verdiğini söyledi ve duruşma salonu boşaltıldı. Yaklaşık 15 dakika süren aradan sonra mahkeme kararını açıkladı.
Karar:
Vetha Aydın Yüksel hakkında “örgüt üyesi olma” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ve yurt dışı çıkış yasağı verildi.
Duruşma Sonrası:
Duruşma sonrası adliye önünde yapılmak istenen basın açıklaması Siirt’te devam eden eylem etkinlik yasağı nedeniyle Siirt İHD Şube’de yapıldı. Yapılan basın açıklamasına İHD genel merkez, İzmir, Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Siirt Şube yöneticileri ve TİHV temsilcisi yer aldı.