İnsan Hakları Gündemi Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan Günal Kurşun, 2016 Ekim’inde yayımlanan OHAL kararnamesi ile Adana Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki görevine son verilenlerden biri. Temmuz 2017’de Büyükada Ascot Hotel’de hak örgütü temsilcilerinin katıldığı atölye toplantısı basılarak gözaltına alındı ve tutuklanarak 113 gün cezaevinde kaldı. Hazırlanan iddianame ile “silahlı terör örgütüne üye olma”, “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” ve ve “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına hareket etmek” suçlamalarıyla yargılandı.
Eğitim-Sen’e de üye olan Kurşun ayrıca kapatılan Today’s Zaman Gazetesi’ne yazdığı makaleler ve Eğitim-Sen adına yapılan bir basın açıklaması nedenleriyle de suçlandı. Kararname ile işine son verildikten sonra pasaportu ve avukatlık lisansı da iptal edilen Kurşun’un hayatını kazanmak için çalışma olanağı ortadan kaldırıldı.
Büyükada’daki eğitim çalıştayı
Günal Kurşun, Temmuz 2017’de farklı kurumlardan insan hakları savunucularıyla birlikte İstanbul Büyükada’da bulunuyordu. İnsan Hakları Ortak Platformu’nu oluşturan sivil toplum kuruluşlarının kararıyla ve bilgisi dahilinde 2–7 Temmuz tarihleri arasında bir eğitim çalıştayı düzenleniyordu. Çalıştayın ana konusu “verilerin korunması ve stresle baş etme yöntemleri”ydi. Amaç, arşivleri koruma, belgeleri dijital ortama aktarma ve güvenliğini sağlama, iletişim ve web sitelerini saldırılardan koruma gibi konulardaki bilgi eksikliğini gidermek, yanı sıra stresle baş etmek üzerine eğitim almaktı. Konu stres olunca çalıştay yeri olarak İstanbul’un sayfiyesi Büyükada seçilmişti.
Gözaltında geçen iki hafta
5 Temmuz 2017’de Adalar Başsavcılığı’nın talimatıyla çalıştay polis tarafından basıldı ve 10 hak savunucusu gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Günal Kurşun da bulunuyordu. Hak savunucularının saatlerce ailelerine ve avukatlarına haber vermelerine izin verilmedi. Yedi gün olan gözaltı süresi 14 güne uzatılarak ancak 17 Temmuz 2017 tarihinde savcılığa çıkarıldılar. Hak savunucularının “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına hareket etmek” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuklanması talep edildi. Günal Kurşun, 18 Temmuz 2017’de Özlem Dalkıran (Yurttaşlık Derneği), İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı – insan hakları eğitimcisi) ve Peter Steudtner (Almanya vatandaşı – insan hakları eğitimcisi) ile birlikte tutuklandı. Üç yıl sürecek Büyükada Davası böylece başlamış oluyordu.
113 gün sonra tahliye edildi
İddianame yaklaşık üç ay sonra, 4 Ekim 2017’de hazırlandı ve yargılanan hak savunucularının sayısı 11’e çıktı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşması 25 Ekim 2017’de yapıldı. Mahkeme, o gün tutuklu yargılanan sekiz hak savunucusunun tahliyesine karar verdi. Kurşun, 113 gün sonra özgürlüğüne kavuşanlar arasındaydı.
Casusluk ve terörizmin finansmanı suçlamalarına takipsizlik
Davanın 27 Kasım 2019’da görülen duruşmasında savcı esas hakkındaki mütalaasını bildirdi. Günal Kurşun hakkında “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. “Uluslararası casusluk ve terörizmin finansmanı” suçlarından ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
19 Şubat 2020‘deki 11. duruşmada sanıkların esas hakkındaki savunmaları dinlendi. Günal Kurşun, savunmasında “Biz saygın insanlarız, menfaat beklemeden hepimiz insanlığa hizmet için çalışırız. Bu dava ile bizim saygınlığımız yok edilmek istendi” dedi. Gözaltında kaldıkları 13 gün boyunca yaşadıkları eziyet ve ayrımcılığı hatırlatarak, dava sürecinde gerekli araştırmaların yapılmadığını söyledi. “Bu davanın kamuoyunda bilinen ismi Büyükada, ama ilk duruşma dışında Büyükada toplantısı hakkında konuşulmadı. Son 10-15 senede yaptığımız bütün işlerin didiklendiği, insan hakları savunucularının ve insan haklarının yargılandığı bir davaya dönüştü” diye ifade etti.
İstinaf mahkemesi temyiz talebini reddetti
3 Temmuz 2020‘deki karar duruşmasında, mahkeme Günal Kurşun’a “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 1 yıl 13 ay hapis cezası verdi. İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, Günal Kurşun’un istinaf başvurusunu, temyiz yolu açık olmak kaydıyla 26 Kasım 2020‘de esastan reddetti.
Yargıtay hükmü bozdu
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Büyükada davasına ilişkin temyiz başvurularıyla ilgili kararını 17 Ekim 2022’de verdi. Günal Kuşun hakkındaki mahkumiyeti “kanuna aykırılık” nedeniyle bozdu. Dosya, yeniden yargılama için İstanbul 35’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. 8 Mart 2023'teki ilk duruşmada mahkeme heyeti, bozma kararına uyduğunu duyurduktan sonra ara kararını açıkladı.
Yeniden yargılamada beraat etti
Bir sonraki duruşma 6 Haziran 2023'te yapıldı. Duruşma savcısı, Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran hakkında Yargıtay’ın bozma sonrasında dosyaya yöneltilen suça ilişkin aleyhte bir delilin girmediğini belirterek Günal Kurşun’un Fethullahçı yapıya yardım ettiğine dair dosyada her türlü şüpheden uzak, kesin bir delil bulunmadığı için beraatini istedi. Hükmünü açıklayan mahkeme, Günal Kurşun ve diğer üç sanığın yöneltilen suçu işledikleri sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.