Görsel

BİANET Düsseldorf merkezli Dünya’da İnsan Hakları ve Demokrasi için Avrupa Avukatlar Birliği (ELDH), ÇHD davasıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruda bulundu.

Örgütün dilekçesinde, ÇHD dosyasında, ilk ve ikinci tutuklama kararlarına karşı yapılan AİHM başvurusunun, Türkiye’de avukatlar, barolar ve hukuk örgütleri hakkındaki hukuksuz işlemler ve avukatlara yönelik yargı baskısı için örnek teşkil ettiği gerekçesiyle “etki davası”* görülerek derhal incelemeye alınması talep edildi.

ELDH, “ÇHD davasındaki ciddi hukuksuzlukların meydana geldiğini, ÇHD’li avukatların siyasi baskı sonucu mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklu bulunduğunu ve cezayla karşı karşıya olduklarını” ifade etti.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), dernek üyesi avukatların yargılandığı davanın gelecek duruşması 5-6-7 Ocak’ta (yarın) Silivri Hapishane Kampüsü Duruşma Salonundaki İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.

Süleyman Soylu da başvuru dilekçesinde

AİHM başvurusunda, İnsan Haklarını İzleme Örgütü (HRW) ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu’nun da raporlarında bu duruma dikkat çektiği belirtildi.

Dilekçede, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, avukatlarla ilgili kesinleşmiş yargı kararı olmaksızın onları ‘terörist’ olarak hedef aldığı ve masumiyet karinesini ihlal ettiği” kaydedildi.

“Caydırıcı etki amaçlanıyor”

ELDH, “ÇHD’li avukatların tutukluluğu sadece onları değil, müvekkillerinin savunma hakkını da etkiliyor. Bu dava, insan hakları alanında çalışan diğer avukatlar üzerinde de caydırıcı bir etkide bulunmayı amaçlıyor” dendi.

Adana Barosu’ndan da aynı talep

Adana Barosu da aynı taleple AİHM’e ayrıca başvuru yaptı.

Başvuruda, ÇHD’li avukatların başvurusunun, “AİHM tarafından öncelikli olarak incelenmeyi gerektiren bütün koşulları taşıdığı” ifade edildi:

“Türkiye’deki barolara, hukuk kurumlarına ve avukatlara yönelik saldırıların muhatabı ve avukatlara ve avukatlık mesleğine yönelik giderek artan baskıları yakından takip eden kurumlar olarak, başvurucuların başvurularının öncelikli olarak incelenmesini ve avukatlık mesleğinin ve yargının bağımsızlığının tehlike altında olduğunun tespit edilmesini talep ederiz.”