Görsel
chd3.jpg

BİANET

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) soruşturmasında görev alan ihraç polis E.O.’ya, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek” suçundan 6 yıl hapis cezası verildi.

İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi, önce ayrı ayrı 2’şer yıl, toplam 4 yıl olarak hükmettiği hapis cezasını, “Kamu görevlisi olan sanığın eylemi görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle işlediğinden” artırarak toplam 6 yıl hapis cezasına karar verdi.

“Sanığın pişmanlık gösterdiğine ilişkin olumlu kanaate varılmadığından” cezada indirim uygulanmadı.

“Dini görüşleri, cinsel yaşamları” fişlendi

İstanbul Terörle Mücadele Müdürlüğünde görevli ihraç polis E.O., iddianamede hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ile suçlanıyordu.

Çağdaş Hukukçular Derneği’nden avukatlara yönelik soruşturmada görevli olan dönemin TEM Şubesi polisleri, tape kayıtlarının yanına yüzlerce kişisel not düşmüş, özel hayata dair telefon görüşmeleri ve mesajlaşmaların içeriklerini aldıkları notlarla yorumlamışlardı.

ÇHD’li avukatlara yönelik suçlamalarla ilgisi olmamasına rağmen kaydedilen bu yazışmalar bilgisayarlarda saklanmıştı.

Bu yazışma kayıtlarından 9 yıl sonra hazırlanan iddianameye göre, 355 farklı dosyada soruşturulan 3 bin 248 kişiye ait veri, yok edilmesi gerekirken depolanmıştı.

Depolanan kayıtlarda, 2008-2013 yılları arasında telefonları dinlenen 3 bin 248 kişiye ait toplam 4 bin 395 iletişim verisi bulunuyordu.

Kişisel yazışmalar ve telefon tape’leri, polislerin yanlarına düştüğü 2 bin “not” ile birlikte saklanmıştı.

İddianameye göre, haklarında takipsizlik kararı verilenler ya da dava açılanların da olduğu binlerce kişi hakkındaki 2 bin not, “soruşturma konusu ile ilgisi olmayan, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine, ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkindi ve bu kayıtların alınması başlı başına suç teşkil ediyordu.”

Delilleri yok etmek istemişlerdi

Savcılığın sonradan ihraç edilen polislerle ilgili açtığı soruşturma sürecinde, kayıtların başka bir bilgisayarda yedeklendiği anlaşıldı. Yasadışı kayıtlar, bir komiser tarafından 2014 yılından sonra silinerek yok edilmek istenmişti.

İddianameye göre, bu silme işlemini yapabilecek sistem giriş yetkisine sahip tek kişi olan komiser N.A., 22 Ocak 2014’te saat 03.14 itibariyle tüm log kayıtlarını sildi. Ama savcılık notların bazılarına ve yazanların kimliklerine, sicil numaraları üzerinden ulaştı.

Polisin notu: Kız arkadaşı terk etmiş

Avukat Efkan Bolaç 2012 yılında kişisel verilerini yasadışı kaydeden polisler hakkında suç duyurusu yapmıştı. İddianame, polisler ihraç edildikten sonra yazıldı.

Olaydan 9 yıl sonra açılan dava dosyasındaki kayıtlara göre, 2012 tarihinde soruşturulan H. isimli şüpheli hakkında polis, “Kız arkadaşının kendisini terk ettiğini söyler” şeklinde bir not düşmüştü.

Yine 2012 tarihli bir notta da “X bayan ile birlikte yaşamaktadır, … adında bayanla gönül ilişkisi vardı ve aynı evde kalmaktadırlar” diye bir not yer aldı.

Avukatından “zamanaşımı” savunması

İhraç polis E.O. ilk savunmasında “yardımcı olabileceğini düşündüğü notları aldığını” söyledi.

14 Kasım tarihli karar duruşmasında ise “Suçlamaları kabul etmiyorum. İlgili soruşturmalarda birden fazla personel görevlidir, davaya konu notları ben almadım. Bana ilişkin bir aidiyet tespiti bulunmamaktadır. Beraatımı talep ediyorum” dedi.

Avukatı da suçun zamanaşımı dolduğundan düşme kararı verilmesini talep etti.

Mahkeme ise kararında, Avukat Efkan Bolaç ile bir kişinin daha şikayetçi konumunda bulunduğu dosyayla ilgili eski polis E.O.’nun suçunun sabit olduğunu ifade etti.

E.O. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 135/1. maddesi uyarınca, iki şikayetçiyle ilgili ayrı ayrı 3’er yıl hapis cezasına mahkum oldu.