Image
yavic_cicek.jpg

MLSA

Geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Dr. Rümeysa Berin Şen’in ölümüne ilişkin 25 Ekim 2021 tarihinde Van’da yapılmak istenen basın açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle haklarında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla dava açılan Van-Hakkâri Tabip Odası önceki dönem Başkanı Dr. Hüseyin Yaviç ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Temsilcisi Sevim Çiçek’in yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü. Yapılan savunmaların ardından mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar veren mahkeme yargılamayı 12 Nisan 2023 tarihine erteledi.

Van 4. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Yaviç ve Çiçek ile avukatları Ümit Avcı, Dilan Kunt Ayan ve Jindar Uçar hazır bulundu. Aralarında Van Hakkâri Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van şubesi temsilcilerinin de olduğu birçok kişi hak savunucularına destek vermek amacıyla duruşmaya katıldı.

Yapılan kimlik tespitlerinin ardından Çiçek ve Yaviç savunma yapmaya başladı. İlk olarak söz alan Sevim Çiçek, savunmasına ekleyecek bir hususun olmadığını belirterek esas hakkındaki mütalaadan sonra detaylı savunma yapacağını söyledi.

‘İnsanlar temel haklarını kullandığı için yargılanıyor’ 

Daha sonra söz alan Hüseyin Yaviç, haklarında yürütülen davanın ilk olmadığını söyledi. Yaviç, “Bu ve diğer kentlerdeki benzer davalar, ülke için utanç kaynağı olmaya devam ediyor. Gelişmiş toplumların en temel özelliği, insanların temel haklarını rahatlıkla kullanabilmesidir. Bu kentte 2016 yılından beri insanların temel haklarını kullanması engellendi ve bu tek taraflı uygulandı. Çifte standart vardı.Yargının siyasi baskı altında olmadan bu süreci görmesi ve ona göre değerlendirmesi gerektiğini ifade ettik. Çünkü iktidarlar geçicidir ama yargı, toplumun vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu kararı verenler veya verdirenler sorgulanmak yerine bugün insanlar temel haklarını kullandığı için yargılanıyor.”

Yaviç, kentteki yasakların iktidara muhalif olanlara uygulandığına dikkat çekti: “2016 yılından 2022 yılının Temmuz ayın kadar kesintisiz olarak yasaklar uygulandı. 2022 yılının Kasım ayında AKP il yönetimindeki kadınların balon uçurtma etkinliği vardı ve kolluk sadece tedbir amaçlı oradaydı. Ama aynı gün bu kentte en çok oy alan siyasi partinin önünde bir yürüyüş yapmak isteyen kadınlara abluka uygulandı. Yargı, bu çifte standardı görmeli. Burada bizim yargılanmamamızın ötesinde 2016 yılından bu yana uygulanan yasakların sorgulanması gerekir. Aksi takdirde insanların hukuka güveni kalmayacaktır.” Yaviç, savunmasını beraat talebini yineleyerek sonlandırdı.

‘Yasaklar iktidarın politikalarına göre şekilleniyor’

 Hak savunucularının yargılandığı davanın valilik tarafından 2016 yılından itibaren kentte uygulanan hukuksuz yasaklara dayandığını belirten avukat Jindar Uçar, yasaklara karşı idare mahkemesinde açtıkları davaya değindi: “Devamında Anayasa Mahkemesine başvurduk. AYM’den ihlal kararı bekliyoruz. Adalet Bakanlığı görüş belirtirken bu yasakların sistematik olmadığını söyledi. Bunun üzerine yaptığımız araştırmada şu sonuçlara ulaştık: 2019 yılında 20 kez, 2020 yılında 24 kez, 2021 yılında 25 kez ve 2022 yılında yasaklar esnetilmesine rağmen 12 kez söz konusu yasaklar uygulanmış.” 

“Olağanüstü hal durumuna dönük bir yasak değil, doğrudan kentte anayasal hakları ortadan kaldırmaya dönük bir girişim.  Hatta yasak olmayan tarihlerde bile kitleye yürüyüş yapamazsınız deniliyor ve saldırı gerçekleştiriliyor. Yasaklar, iktidarın politikalarına göre şekilleniyor. Cumhuriyet Caddesi’nde LGBTİ+’lerin aleyhine bir yürüyüş düzenlendiğinde polisler güvenlik sağlıyor ama bu davaya konu olan protestoda kolluk müdahalede bulunuyor. Yasaklar, sistematik hale getirildi.” 

AYM başvurusuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunacaklarını belirten Av. Uçar, hak savunucuları hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.

Avukatlar Dilan Kunt Ayan ve Ümit Avcı ise esas hakkındaki mütalaadan sonra ayrıntılı savunma yapacaklarını söyledi. 

Savunmaların ardından hakim, bilirkişi raporuna karşı sanık müdafilerinin herhangi bir itirazlarının olup olmadığını sordu. Avukatlar, bilirkişi raporunu inceleyip beyanda bulunmak için süre talep ettiler.   

Sanık müdafilerinin bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak üzere süre talebini kabul eden mahkeme, dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için iddia makamına gönderilmesine karar vererek davayı erteledi.

Ne olmuştu?

Ankara’nın Çankaya ilçesinde 36 saat süren nöbetin ardından evine giderken meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitiren doktor Rümeysa Berin Şen’in ölümü ile ilgili 25 Ekim 2021 tarihinde kentteki sağlık çalışanları ve STK temsilcileri Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Hastanesi önünde açıklama yapmak istemişti. 

Polisin basın açıklamasına yönelik müdahalesi sırasında gözaltına alınan hak savunucularına iddianamede yöneltilen suçlamaya gösterilen deliller arasında Van’da yaklaşık altı yıldır devam eden toplantı ve gösteri yürüyüşü yasağı ve 25 Ekim 2021 tarihinde yapılmak istenen basın açıklamasının görüntüleri bulunuyor. 

Davanın 26 Mayıs 2022 tarihinde görülen ilk duruşmasında mahkeme, dosyadaki görüntülerin incelenmek üzere bilirkişiye gönderilmesine karar vermişti. 

Davanın 18 Ekim 2022 tarihinde görülen ikinci duruşmasında geçici olarak davaya bakan hakim, dosyadaki eksikliklerin giderilmesinin beklenmesine ve sanık müdafilerinin dosyanın esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için iddia makamına gönderilmesi taleplerinin müstemir yetkili hakim tarafından değerlendirilmesine karar vererek davayı ertelemişti.