Akbelen’de izinsiz afiş asma gerekçesiyle İkizköy Muhtarı Nejla Işık’a kesilen 40 bin TL para cezasının iptal duruşması görüldü. Işık, “Köylüler olarak şirketin tehditlerine pabuç bırakmıyoruz” dedi.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen Ormanını dört yıldan beri madene vermemek için direnen yurttaşlardan İkizköy Çevre Komitesi üyesi ve İkizköy Muhtarı Nejla Işık’a kesilen 40 bin TL’lik afiş asma cezasının iptal duruşması Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görüldü. Kararın daha sonra taraflara tebliğ edileceği öğrenildi.
Duruşmayı izlemek için Muğla 2. İdare Mahkemesi önünde bir araya gelen İkizköylüler mahkeme binasına alınmak istenmedi. Daha sonra mahkeme başkanının izin vermesi üzerine yurttaşlar mahkeme binasına alındı.
"BU HAKSIZLIKLAR DURMADIKÇA BİZ DE DURMAYACAĞIZ"
Duruşma sonrası açıklama yapan İkizköy Çevre Komitesi üyesi ve İkizköy Muhtarı Nejla Işık, şunları söyledi:
"Ben İkizköylü iki çocuk annesi tarım ve hayvancılıkla geçinmeye çalışan bir çiftçi bir kadınım. Köyümüzü, toprağımızı, köyümüzü, ormanımızı, yaşamımızı savunduk diye yıllardır haksızlıklara, baskılara maruz kaldık. 24 Temmuzdan itibaren jandarmanın biber gazı, tomalarının suları, üzerimize inen joplarıyla şiddet gördük. Aylarca hukuksuzluklar içinde köyümüzde yaşadık. Her gün defalarca kez bize gbt sorgulamalar yapıldı, üstümüz jandarma personelleri tarafından arandı, evlerimizin karşısına yerleşen jandarmaların gözetimi altında köyümüzde zorluklarla yaşadık. Hâlâ daha bu cehennem dolu günler bizim için bitmedi. Şirketin dinamit patlatmalarına, madenin çıkardığı tozlar içinde yaşama çalışıyoruz. Evlerimiz çatlak, geçimlik zeytinlerimiz kuruyor, hayvanlarımız tozdan ölü doğuyor. Bunca haksızlığın içinde şirketin ve yetkililerin tüm baskıları ve umursamazlıklarına karşı köyümüzü madene teslim etmemek için mücadelemiz sürüyor."
Üzerine aylardır para cezaları yağdırıldığını belirten Işık, "Köylüler olarak şirketin tehditlerine pabuç bırakmıyoruz, haklı mücadelemize sahip çıkıyoruz, türlü oyunlara rağmen vazgeçmiyoruz diye şimdi çeşitli yollarla cezalandırılıyoruz. Aylardır defalarca kez sorguya çağrıldım. Birisi ‘Zeytincilik kanununu uygulayın’ dediğim içindi. Bizim şikâyetlerimiz, evlerimizdeki çatlaklarımız, köyümüzde yaşadığımız zulümler görülmezken, her defasında taleplerimiz haksızca reddedilirken; yapmadığımız şeyler üzerinden mücadeleden vazgeçmeyen biz köylülere cezalar kesiliyor. Ben de üzerime kesilen bu haksız cezayı kabul etmiyorum. Biliyoruz, bu ceza bizleri yıldırmak, caydırmak için yapılıyor! Köylüye ibret olsun, insanlara korku salsın, ‘Direndiler de böyle oldu’ denilsin diye çekinmeden yalan dolan içinde bu cezalara durmadan yenilerini ekliyorlar. Bu haksızlıklar durmadıkça, biz de durmayacağız. Bizler insanca yaşam mücadelemizi bırakmayacağız" diye konuştu.