Image

EVRENSEL

İHD, TİHV, SES ve pek çok siyasi parti ve insan hakları savunucu İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan'ın gözaltına alınmasına tepki gösterdi, serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Garê operasyonu sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından hedef gösterilen İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan gözaltına alındı. İHD, TİHV, SES ve pek çok insan hakları savunucusu ve siyasi parti temsilcisi Türkdoğan'ın derhal serbest bırakılması için açıklama yaptı.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) imzasıyla yapılan ortak açıklamada "Sevgili Eş Başkanımız Öztürk Türkdoğan, 1986 yılında kurulan Türkiye’nin uluslararası saygınlığa sahip en köklü ve kitlesel insan hakları örgütü olan İHD’nin başkanlığını 2008 yılından bu yana, 13 yıldır kesintisiz olarak sürdürmektedir. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun TBMM Genel Kurulu’nda İHD’yi hedef gösteren konuşmasından kısa bir süre, İnsan Hakları Eylem Planı’nın gösterişli sunumlar ile kamuoyu ile paylaşılmasının üzerinden henüz iki hafta geçmişken gerçekleşen bu gözaltı hiç bir şekilde kabul edilemez. Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi’nin tüm hükümlerine ve taraf olduğu uluslararası belgelere uygun bir şekilde insan hakları savunucularını korumakla yükümlü olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu hukuksuz uygulamaya derhal son verilerek, sevgili eş başkanımız ve kurucular kurulu üyemiz Öztürk Türkdoğan serbest bırakılmalıdır" denildi.

SES MERKEZ YÖNETİM KURULU: AVUKATIMIZI SERBEST BIRAKIN

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yönetim Kurulu da yayımladığı yazılı açıklama ile Öztürk Türkdoğan'ın serbest bırakılması çağrısı yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"İnsan Hakları Eylem Planı’ndan insan haklarını savunanlara yönelik gözaltı ve tutuklamalarla sivil darbe çıktı. Demokrasi havariliği yapıp 2010 referandumunda 12 Eylül’le hesaplaşacağını iddia eden, geçen onca yılda yaşattığı onca baskıya, kendisine muhalif kimseye nefes alma alanı bırakmamasına rağmen bugünlerde de demokratik anayasa yapmaktan dem vuran AKP iktidarı ülkemiz demokrasi tarihinde karanlık sayfalar açmaya devam ediyor

6 milyon yurttaşın oylarıyla seçilen bir siyasi partinin kapatılma davası ayıbı da seçilmiş milletvekilinin vekilliğini hukuksuzca düşürüp milletin meclisinden yaka paça atmaya çalışılması da ülkenin demokrasiyle yönetilmediğinin kanıtıdır.

Kendisine muhalif bütün kesimleri işten atmalar, gözaltılar, tutuklamalar ve hapishaneyle susturmaya çalışan iktidar ülkede demokrasinin kırıntısını bırakmamıştır.

Bu sabah ev baskınlarıyla gözaltına alınan, içlerinde sendika avukatımızın da bulunduğu kişiler suç işlememiştir, derhal serbest bırakılmalıdır. Çağırıldıklarında ifade vermeye gidecek kişilerin sabaha karşı baskınlarla gözaltına alınması tıpkı atama rektör istemeyen Boğaziçi öğrencileriyle yapılmak istenildiği gibi toplumun tümünde korku ikliminin etkisini arttırması içindir.

Korkmuyoruz, yılmıyoruz, doğru bildiğimizi söylemekten vazgeçmeyeceğiz. Demokrasi, barış, bir arada insanca yaşam, emeğin haklarını aldığı bir ülke için mücadeleye devam edeceğiz.

Avukatımızı serbest bırakın, yine sizin hukuksuzluklarınız sonucu oluşmuş, sendikamızın takip etmesi gereken pek çok hukuki işlem onun geri dönüşünü bekliyor."