Görsel

BİANET

İstinaf Mahkemesi'nin bozma kararını değerlendiren Şebnem Korur Fincancı, TTB'ye yönelik saldırılara dikkat çekerek "İhtiyaç olduğunda çıkartılan bu tür yargılama pratiği" derken, Erol Önderoğlu "Reformdan söz edenlerin ifade özgürlüğü alerjileri bitmek bilmedi" diye konuştu.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin (İstinaf Mahkemesi) Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve BİA Medya Gözlem Raporları raportörü Erol Önderoğlu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve yazar Ahmet Nesin’in beraat ettiği Özgür Gündem davasının beraat kararını bozması tepkiyle karşılandı.

İstinaf Mahkemesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin beraat kararını eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile karar verilmesini gerekçe göstererek bozmuştu.

Kararı bianet’e değerlendiren Erol Önderoğlu, Şebnem Korur Fincancı ve avukat Özcan Kılıç kararın siyasi olduğunu söyledi.

Korur Fincancı: Hedef gösterilmem ile paralel

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, kararı bozmak için en elverişli zamanın bu dönem olduğunu belirterek, kendisine yapılan saldırıların kendisinin 2 Ekim'de yapılan seçimlerde TTB Başkanı olmasından sonra arttığına dikkat çekti.

Korur Fincancı “Türk Tabipleri Birliği’ne saldırılar pandemiyle ve başkan seçilmemle birlikte artmışken, önce kapatılsın diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile arkasından ‘Bir terörist örgütten TTB’nin başına getirildi’ diyerek beni hedef gösteren Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın söylemleri zaten bu konuda ellerinden geleni yapacaklarını gösteriyordu” diye konuştu.

Korur Fincancı, “Bu saldırı ve hedef göstermelerin odağında ellerinde sadece bu dosya vardı” diye devam etti. Beraat kararının uzun zamandır İstinaf Mahkemesi’nde olduğunu söyleyen Korur Fincancı, “İhtiyaç olduğunda çıkartılan bu tür yargılama pratikleri ve sonuçları biliyoruz ki cezalandırmaya yönelik tutum” dedi.

Bozma kararının bekledikleri bir şey olduğunu ifade eden Korur Fincancı, “Hakkımızda ceza istiyor. Bu çok açık. İstinaf kararı ‘usul’ dese de sonuçta bizim eylemimizin suç olduğunu kendince tanımlamış. Bu nedenle de ilk derece mahkemesinin bu koşullarda yeniden yapılacağı yargılama bağımsız bir yargılama olamayacak” diye konuştu.

Korur Fincancı TTB’ye yapılan saldırıların bu yargılamayla birlikte daha etkili hale getirilmesinin de amaçlandığını ifade etti.

Önderoğlu: Anlamakta güçlük çekiyorum

Kararı ‘politik bir yaklaşım’ olarak nitelendiren Erol Önderoğlu ise “Reformdan söz edenlerin ifade özgürlüğü alerjileri bitmek bilmedi” diye konuştu.

Önderoğlu “Bozma gerekçesi buysa itirazı görüşenlerin, kampanyanın sembolik özü ve 'yazılardan haberdar olamayacağımız' argümanı gibi duruşmada düzelttiğimiz birçok net bilgiye rağmen tutarsızlığa ‘oybirliğiyle’ sarılmış olmalarını anlamakta güçlük çekiyorum. Ancak politik bir yaklaşımla açıklayabildiğim, yargı içinde vahim iç çelişkilere yol açan bu tutum, her hafta birkaç meslektaşımı sevinç-hayal kırıklığı, otosansür ve taciz girdabı içerisinde tutuyor. Reformdan söz edenlerin ifade özgürlüğü alerjileri bitmek bilmedi” ifadelerini kullandı.

Kılıç: Beraat kararı aleyhe bozuldu

Dosya avukatlarından Özcan Kılıç ise “İstinaf Mahkemesi dosyayı bu kadar kısa sürede sonuçlanacak bir durumda değil” diyerek kararın ne kadar hızlı verildiğine işaret etti.

Şebnem Korur Fincancı’nın eleştirisine katıldığını ifade eden Kılıç, bozma kararının zamanlamasına dikkat çekerek “Şebnem Hoca’ya ve TTB’ye yapılan siyasi linç sonrası bozma kararı verilmesi tamamen siyasi bir karar” diye konuştu.

Kılıç, “Beraatla sonuçlanmış bir dosyanın İstinafla yeniden yargılamaya konu edilmesi siyasi yargılamanın önünü açmak olarak değerlendirilebilir. Zaten yargılamanın önünü açmak için İstinaf dosyayı bu kadar hızlı değerlendirdi. Beraat kararı aleyhe bozulmuş oldu. İstinaf, mahkemeye siz eksik bir yargılama yaptınız dedi. Böylece mahkemeyi baskı altına aldı” dedi.