Image
TTM

Bianet

Tarlabaşı Toplum Merkezi, kapatma davası 17 Mart 2025 tarihine ertelendi.

Kadın ve çocuklara yönelik çalışmalar yapan Tarlabaşı Toplum Merkezi (TTM) hakkında “kanun ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek”  iddiasıyla açılan kapatma davasının 9’uncu duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı, İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmada, TTM avukatları ve yöneticileri hazır bulundu.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Hafıza Merkezi, Beyoğlu Kent Savunması’nın temsilcileri de duruşmayı takip etti.

İçişleri Bakanlığı avukatı, “dosyanın, dernekler hukukunda uzman bir bilirkişi ile pedagog veya psikolog bilirkişinin de içerisinde yer aldığı bir heyete gönderilmesini” talep etti.

Mahkeme, iki merkez yöneticisi hakkında İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın sonuçlanmasından sonra bakanlığın talebinin değerlendirmesine karar verdi.

Mahkeme, duruşmayı 17 Mart 2025 tarihine erteledi.

Dernek üyeleri ise duruşma öncesinde açıklama yaptı. Açıklamada Derneğin kapısına 8 Ekim günü kilit vurulması hatırlatıldı ve şöyle denildi:

“Bizler Tarlabaşı’nda, bu topraklarda ve tüm dünyada, başta çocuklar ve kadınlar için başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan hak savunucuları olarak her yerde tüm bu karanlığa karşı mücadelemize devam ediyoruz ve edeceğiz.

“Türkiye’de günbegün artan yoksulluğun, nefret söyleminin, kadın-çocuk ve hayvan hakları ihlallerinin ve katliamlarının ortasında, umutla ve dirençle bir arada kalmaya çalışan bizleri, bu asılsız suçlamalar ve gayri-hukuki yaptırımlar durduramaz.

“8 Ekim günü, ruhsatsız faaliyet gibi bir gerekçeyle, derneğin faaliyet yürüttüğü bina mühürlendi. Fakat daha önce de söylediğimiz gibi TTM sadece bir binadan, taş duvardan ibaret değildir. Hem fiziksel hem duygusal zorluklarına rağmen çalışanlarıyla, gönüllüleriyle, mahalledeki çocuk ve kadınlarla güvenli bir alan olarak tutmaya çalıştığımız, her köşesinde emek olan, dernek binası mühürlenmiş olabilir.

"Buna rağmen, TTM’nin çocuklarla, kadınlarla ve bizlerle dolu cıvıl cıvıl sesi hala mahallededir. Bu yüzden bir kez daha yinelemek istiyoruz,  tüm baskılara rağmen insan hakları ve çocuk hakları alanındaki mücadelemiz, hafızamız ve emeklerimiz, mühürlenen binayı aşmaktadır.

"TTM’ye yöneltilen asılsız iddialar ile açılan iki ayrı davadan biri olan ‘yokluğun tespiti’ davası TTM'nin lehine olacak şekilde reddedildi. Bugün görülecek derneğin feshi davasının da derhal lehimize sonlanmasını talep ediyoruz. Bu davaların hiçbir hukuki dayanağı olmadığını biliyoruz.”