Görsel

YEŞİL GAZETE

Boğaziçi Üniversitesi’nde direniş 422’inci gününde devam ederken protestolarda gözaltına alınan sekiz öğrenci altı ay ile yedi yıl arasında değişen oranlarda hapis istemiyle yargılandı. Tüm sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmeden mahkeme, duruşmayı 25 Mayıs 2022 tarihine erteledi.

Direnişin 61’inci haftasının ikinci gününde de Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek arkalarını 287’inci kez rektörlük binasına döndüler. Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Kabul Etmiyoruz”, “Vazgeçmiyoruz” yazan dövizler, üzerlerinde #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” yazan derslerine son verilen akademisyenler Can Candan ile Feyzi Erçin’in fotoğraflarını taşıdılar. Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite” yazan dövizlerle yürüdüler. Protestolarda gözaltına alınan sekiz kişi bugün 9.00’da İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde altı ay ile yedi yıl arasında değişen oranlarda hapis istemiyle yargılandı.

Boğaziçi Üniversitesi’nin atanan rektörü Prof. Dr. Naci İnci‘nin, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kendisi hakkında koruma kararı çıkartarak 14 öğrenci hakkında suç duyurusunda bulunmasını protesto ederek, “6284 senin mi sandın?” yazılı pankart açan 8 öğrenci, bugün hakim karşısına çıktı.

ANKA Haber Ajansı’nın aktardığına göre; tüm sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmeden mahkeme, güvenlik görevlisi Reyhan Keten’in ise tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı 25 Mayıs 2022 tarihine erteledi.

‘6284’ü Naci için değil kadınlar için uygulatacağız’

Duruşma öncesinde öğrenciler, ‘Katledilen kadınlar isyanımızdır. 6284’ü Naci için değil kadınlar için uygulatacağız’ yazılı pankart açarak açıklama yaptı. Öğrenciler açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bir yıl içinde Boğaziçi öğrencileri olarak gördük ki, Saray en ufak bir hak arayışına bile polisinden medyasına bütün gücüyle saldırıyor. Direniş boyunca toplamda 13 arkadaşımız tutuklandı, binlercesi gözaltına alındı ve sayısız öğrenci devlet gerçeğiyle tanıştı. Devletin kadın cinayetleriyle mücadele alanında başlıca çalışmaları ise İstanbul sözleşmesinden çekilmek, 6284’ü uygulamamak, Diyanet’in verdiği fetvalarla erkek egemen zihniyeti meşrulaştırmaktır. Bunun en açık itiraflarından biri ise kadınlar katledilene dek uygulanmayan 6284 tedbirlerinin Kayyum Naci için 2’si tutuklu 14 öğrenci hakkında uygulanmasıdır! Biz kadınların katledilmemek için aylarca beklediği tedbirlerin, Saray’ın kuklası Naci için günler içinde çıkarılmasına karşı eyleme geçerek ‘Katledilen kadınların kanı elinizde’ dedik.”

‘İsyanımız her gün katledilmemizden’

“Bugün bizi bu yüzden yargılamak isteyenlere isyanımız. İsyanımız her gün katledilmemizden, emeğimizin çalınmasından, kimliğimizin elimizden alınmasındandır” diyen öğrenciler son olarak şunları söylediler:

“8 Mart’a bu öfkeyle giderken tekrar söylüyoruz: Kampüslerden de meydanlardan da özgürlüğümüzden de İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmiyoruz, 6284’ü de Nacilere bırakmıyoruz! Naci’yi de gönderecek, üniversiteleri özgürleştireceğiz.”