Image
Antalya Onur Yürüyüşü

Kaos GL

10. Antalya Onur Haftası’nda basın açıklamasına katıldıkları için gözaltına alınan ve haklarında dava açılan 4 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Mahkeme, tüm sanıkların beraatine karar verdi.

14 Temmuz 2024’te 10. Antalya Onur Haftası’nda barışçıl basın açıklamasına katıldıkları için gözaltına alınan ve haklarında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten dava açılan Ahmet Çevik, Zeliha Şengöz, Gülnur Yılmaz ve Taylan Ekici’nin yargılandığı davanın ilk duruşması bugün Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Özgür Kanatlar Antalya, Biz LGBTQİ+ İnisiyatifi, Antalya Feminist Kolektif, Antalya Kadın Danışma Dayanışma, Antalya Kadın Platformu, Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu, Türkiye İşçi Partisi, DEM Parti, Antalya Vegan Platformu, İHD, ÖHD, ÇHD, Halkevleri duruşmayı takip etti.

Sanık avukatlarının duruşma salonundaki polislerin dışarı çıkarılmasını talep etmesi üzerine, mahkeme heyeti polislerin salondan çıkardı.

Davanın ilk duruşmasında savcı, mütalaasını beraat yönünde sundu. Mahkeme heyeti, sanıkların beraatine karar verdi. Ayrıca; mahkeme, iddianamede “suç aleti” olarak nitelendiren megafonun da iadesine karar verdi.

KaosGL.org’a konuşan Avukat Ahmet Çevik, “Beraat kararı aldığımız için mutluyuz. Bu dava başlı başına LGBTİ+’lara yönelik bir hukuki taciz niteliğindeydi. Mahkeme salonundan çıkarken polisler, bize 'İyi eğlenceler' dedi, biz de "Biz eğlenmiyoruz, yargılanıyoruz' diyerek karşılık verdik" dedi.   

Ne olmuştu?

14 Temmuz’da yapılmak istenen Antalya Onur Yürüyüşü, Valilik yasağı ve polis saldırısıyla engellenmişti. Yürüyüş günü bir araya gelen ve basın açıklaması yapmak isteyenlere saldıran polis üçü avukat dört kişiyi gözaltına almıştı.

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, gözaltına alınanlar hakkında iddianame düzenlemişti. Savcılık, gözaltına alınan dört kişinin “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme yönetme bunların hareketlerine katılma” suçundan yargılanmasını talep etti.

Savcılık, IŞİD’in büyük kentler ve turizm şehirlerinde “terör eylemi gerçekleştirmesinin planlandığı, hedef kitle arasında LGBTİ kuruluşlarının da yer aldığının bildirildiğini” iddia etti.

İddianamede aynı gün, hayvan hakları savunucularının basın açıklaması yaptığı, LGBTİ+ Onur Yürüyüşüne katılmak isteyen bazı kişilerin bu eylemde de yer aldığı belirtildi.

Polis tutanağı ve iddianamede gözaltı sırasında el konulan megafon “suç aleti”, üzerindeki yapıştırmalar ise suç delili sayıldı.

Öte yandan, Savcılık polisin şiddet uyguladığı polisler hakkında “polis memurlarının darp ve hakaret içerikli beyanlarda bulunduğuna yönelik iddialarını destekleyici somut bir tespitin dosyaya yansımadığı” gerekçesiyle iddianame hazırlanmasına gerek olmadığını söyledi ve iddianame düzenlemedi.