İstanbul’da geçen Pazar günü düzenlenen Onur Yürüyüşü’nde polisin yürüyüşe katılanlara sert müdahalede bulunarak yüzlerce kişiyi gözaltına almasına İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tepki gösterdi.
Kuruluştan bugün yayınlanan açıklamada, bu yıl İstanbul Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınanların sayısının, kentte önceki yıllarda düzenlenen yedi Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınanların sayısının toplamından daha fazla olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada ayrıca, Türkiye’de faaliyet gösteren Kaos GL adlı hak savunucusu topluluğun paylaştığı bilgilere göre gözaltına alınan 300’den fazla kişinin 34’ünün 18 yaşın altında olduğuna vurgu yapıldı.
2014 yılında katılımın 100 bine ulaştığı İstanbul Onur Yürüyüşü’ne 2015 yılından bu yana güvenlik gerekçesiyle izin verilmiyor.
HRW LGBTQ hakları üst düzey araştırmacısı Kyle Knight, “Türk hükümetinin İstanbul Onur Yürüyüşü’ne yönelik baskısı, LGBT hakları aktivizmi ve ifade özgürlüğüne karşı yürütülen zalim kampanyanın en son örneğidir” ifadesini kullandı. “Türk yetkililerin LGBT bireyleri ve aynı şekilde gazetecileri koruma sorumluluğu var” diyen Knight, aksine yetkililerin “agresif ve zalim bir şekilde” davrandığını savundu.
Kuruluşun açıklamasında ayrıca yürüyüş öncesinde gözaltıların metro durakları ve kafelerde başladığı belirtildi ve gazetecilerin eylem alanında fotoğraf çekimi ya da video kaydı yapmasına da izin verilmediği belirtildi.
Gözaltına alınanların emniyet araçlarında klimasız ortamda saatlerce yiyecek ve su verilmeden tutulduğu ve gözaltına alınanların avukatlarının da polis memurlarının şiddetli tepkisiyle karşılaştığı da HRW’nin açıklamasında yer verilen ayrıntılar arasında.
2021 yılında LGBT çocuklarla ilgili konuların ele alındığı bir etkinlik düzenleyen Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne (TTM) karşı iki dava açıldığının hatırlatıldığı açıklamada, hükümet yetkililerinin “LGBT hakları savunuculuğunu susturma çabalarının” Onur Ayı kapsamında bu yıl düzenlenen etkinliklerde de görüldüğü belirtildi.
HRW yetkilileri mesajda ayrıca, bu yıl 8 Mart Kadınlar Günü kutlamaları kapsamında düzenlenen etkinliklerde de LGBTQ hakları hareketinin sembolü haline gelen gökkuşağı renkli bayrak, pankart ve diğer objelerin eylem alanında kullanılmasının engellendiğini belirtti ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un da aynı dönemde LGBTQ karşıtı söylemler kullandığına dikkat çekildi.
Altun, sözkonusu konuşmasında, “Özgürlük ve hoşgörü gibi kavramların hiçbir şekilde eşcinsellik propagandası için yozlaştırılmasına, bu yolla ailelerimizin ve çocuklarımızın hedef alınmasına kesin olarak karşı çıkıyoruz” demişti.
“Hükümetin zalimliği karşısında muhteşem bir cesaret ve azim sergileyen LGBT hakları aktivistleri temel haklarını kullanırken kendilerini riske atmak zorunda bırakılmamalı” diyen Knight, Türk yetkililere çağrı yaparak, “Hükümet ifade özgürlüğünü savunmalı ve LGBT bireyler ve gruplarına karşı tüm şiddet ve ayrımcılığı hemen sonlandırmalı” dedi.