TİHV İzmir Temsilciliği’nde 23 yıldır görev yapan Aytül Uçar, 3 Şubat 2021’de, Boğaziçi Üniversitesi rektörünün Cumhurbaşkanı tarafından atanmasını protesto etmek için düzenlenen eylemde gözaltına alındı. Uçar hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla iki ayrı dava açıldı. Aytül Uçar tutuksuz yargılanıp beraat etti.
Aytül Uçar, bir sivil toplum profesyoneli ve gençlik yıllarından bu yana hak savunucusu. 1 Mayıs 1974’te Elazığ’da dünyaya geldi, dört yıl sonra ailesiyle İzmir’e yerleştiler. Dersimli, Kürt-Alevi bir aileden geliyor. Sosyal hizmetler dalında yüksek öğrenim gördü.
Liseyi bitirdiği 1992 yılında, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) İzmir Şubesi Kadın Komisyonu’na katıldı. O yıl Musa Anter’in katledilmiş olması Uçar için dönüm noktası oldu. 1993’teki Sivas Katliamını da ayrı bir dönüm/dönüşüm noktası olarak tanımlıyor.
Uçar, İHD’nin yanı sıra Pir Sultan Abdal Derneği ve Halkevi’nde de faaliyetler yürüttü. İzmir Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nde iki yıl çalıştı. 1999’dan bu yana ise Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) İzmir Temsilciliği’nde tıbbi sekreter olarak görev yapıyor.
Boğaziçi Üniversitesi protestosunda gözaltına alındı
Aytül Uçar, Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı tarafından atanan rektörü protesto etmek için 3 Şubat 2021 tarihinde İzmir’de yapılan basın açıklamasına yönelik polis müdahalesi sonucu gözaltına alınanlar arasında bulunuyordu. Bu gözaltının ardından bir yıl arayla hakkında iki ayrı dava açıldı.
Gözaltı aracındaki polislerin şikayetiyle dava açıldı
Önce Uçar ve diğer iki kişi (Emine Akbaba ve İrem Çelikbaş) hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İddianamede, gözaltı aracında görevli bulunan komiser yardımcısı ve bir polis memurunun şikayetlerinde verdikleri ifadeler delil gösterildi. Davanın 18 Kasım 2021 tarihinde görülmesi gereken ilk duruşması duruşma hakiminin izinli olması nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi.
Davanın dördüncü duruşması 2 Eylül 2022'de görüldü. Duruşmayı İzmir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube'ye bağlı polislerin de izlemesi dikkat çekti. Mahkeme, tanık polislerden birinin bir sonraki duruşmada hazır edilmesi için İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmasını, olay gününe ait kamera kaydı olup olmadığının sorulmasını istedi.
9 Aralık'taki duruşmada savcı mütalaasını okudu. Aytül Uçar'ın TCK’nın 299/1-2 maddelerinde düzenlenen “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlaması uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmasını talep etti. Mütalaaya karşı ek süre talebini kabul eden mahkeme bir sonraki duruşmayı 30 Aralık 2022’ye erteledi.
Karar duruşmasında mahkeme Aytül Uçar'ın beraatına karar verirken, Emine Akbaba ve İrem Çelikbaş hakkında "Cumhurbaşkanı’na hakaret" suçundan 1 yıl 2 ay hapis cezası verdi, cezayı 11 ay 20 güne düşürerek erteledi.
Aytül Uçar hakkında Boğaziçi Üniversitesi protestosunda gözaltına alınmasının ardından açılan ikinci davada savcılığın suçlaması “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”ti. İddianamede Uçar’a “hakaret”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlamaları yöneltildi. İzmir 49. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14 Şubat 2022 günü kabul ettiği iddianamede, yine sekiz polis memurunun verdiği ifadeler bulunuyordu. Müşteki polisler Uçar’ın da aralarında yer aldığı 6 kişi tarafından darp edildiklerini ve yaralandıklarını öne sürüyordu. Davanın ilk duruşması 15 Nisan 2022‘de görüldü. Aytül Uçar, kendisine işkence eden polisi duruşma salonunda, izleyici bölümünde teşhis etti. Uçar’ın bu ifadesinin ardından avukatlar polis memurunun kimlik tespitinin yapılmasını ve salondan çıkarılmasını talep etti. Ancak avukatların bu talebi reddedildi. İfadelerin alınmasının ardından dava 24 Haziran 2022 tarihine ertelendi.
Aytül Uçar o gün yaşananları şöyle aktardı: “Gözaltı aracı içinde ben götürüldüğümde bir ve sonradan getirilen bir avukat daha vardı. Her ikisi de gözaltına alınanlar için ‘Yapmayın, etmeyin’ derken alınmıştı. Doğal olarak ters kelepçeli, hırpalanarak getirilenler için de bunu yapmaya çalıştık, Covid salgını koşullarına uyulmasını talep ettik. O zaman ‘Hepinize ters kelepçe takıyoruz’ dediler. Zaten sürekli ajite edilen ortam iyice gerildi, bu gerilim sürekli de provoke edildi polisler tarafından. İşkence görenlerin tedavisi, belgelendirilmesi, işkence karşıtı mücadelenin kendisinin öğrettikleriyle o gün alınma anında, gözaltı aracında sessiz kalmak mümkün değildi. Tüm bu olup bitenleri, o ana kadar bir şekilde tanık olduğum, raporlanmasına, fotoğraflanmasına, arşivlenmesine, istatistiksel dökümlerinin hazırlanmasına, bilimsel çalışmasının yapılmasına katkı vermiş biri olarak aynı zamanda ‘gözlemledim’. Talihsiz ama kıymetli bir gözlemdi, elbette ki yaşamamış olmayı isterdim. O günkü sert polis müdahalesini o otobüslerdeki kimse yaşamamalıydı.”
Davanın dördüncü duruşması 13 Ocak 2023'te görüldü. Tanıklar polis şiddetini anlattı. Dava, diğer tanıkların dinlenmesi için 12 Mayıs 2023 tarihine ertelendi.
Davanın karar duruşması 11 Ekim 2023’te görüldü. Mahkeme, Aytül Uçar ile avukat Erdoğan Akdoğdu'nun tüm suçlamalardan beraatine karar verdi, ancak diğer hak savunucularına Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” “görevi yaptırmamak için direnme” gerekçesiyle çeşitli oranlarda hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca bazı sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti.
İzmir’de 1, 3 ve 5 Şubat 2021’deki Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rektör atamasını protesto gösterilerinde toplam 104 kişi gözaltına alınmış, gözaltılar sırasında maruz kaldığı işkence ve kötü muamele nedeniyle pek çok kişi TİHV’e başvurmuştu.