Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) LGBTİ+ Dayanışması, kurulduğu 1996 yılından beri ODTÜ’de toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya çalışıyor ve LGBTİ+fobi ile mücadele ediyor. ODTÜ kampüsünde LGBTİ+ etkinlikleri her dönem belli düzeylerde engellemelerle karşı karşıya kalsa da, ODTÜ LGBTİ+ Dayanışması’nın düzenlediği Onur Yürüyüşü gelenekselleşerek kentin de sembolü haline geldi. Daha önce ODTÜ’de LGBTİ+ temalı kimi etkinliklere dönük engelleme ve idari soruşturmalar bugün 9. ODTÜ Onur Yürüyüşü’ne katılan 19 LGBTİ+ hakları savunucusunun yargılaması ile devam ediyor.

Ankara Valiliği’nin 18 Kasım 2017’de “toplumsal duyarlılıklar”, “kamu güvenliği”, “genel sağlığın ve ahlakın korunması” ve “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” gerekçeleriyle il genelinde ilan ettiği süresiz LGBTİ+ etkinlik yasağı, OHAL’in kalkmasının ardından da devam etti. Temmuz 2018’de kaldırılan OHAL Kanunu’ndan sonra bu genel yasak ancak 19 Nisan 2019 tarihli Ankara Bölge İdari Mahkemesi kararı ile iptal edildi.

OHAL ve sonrası dönemlerdeki yasaklamalardan etkilenen ODTÜ kampüsünde 10 Mayıs 2019’da gerçekleşmesi beklenen 9. Onur Yürüyüşü, Bölge İdari Mahkemesi kararına rağmen bu kez de Rektörlük tarafından yasaklandı. ODTÜ Rektörü Mustafa Verşan Kök öğrencilere, öğretim görevlilerine ve mezunlara gönderdiği bir e-posta ile Ankara ilinde bir etkinlik yasağı olmamasına rağmen Onur Yürüyüşü’nün yasaklandığını bildirdi.

Nihayetinde Bölge İdare Mahkemesi’nin “yasak süresiz, sınırlama ve belirlilik yok, yasak yerine etkinliklerin güvenliği sağlanmalı” diyerek kaldırdığı yasak kararını esas alarak 10 Mayıs’ta yürüyüş için kampüste toplanan öğrencilere, Rektörlüğün çağrısıyla kampüse giren polisler müdahale etti. Aralarında ODTÜ LGBTİ+ Dayanışma üyelerinin de yer aldığı 21 öğrenci ve bir öğretim görevlisi gözaltına alındı. Üniversite yönetimi aynı gece geç saatlerde serbest bırakılan öğrenciler hakkında idari soruşturma başlatırken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da 19 LGBTİ+ hak savunucusu hakkında iddianame düzenledi.

17 Temmuz 2019 tarihli iddianamede 19 hak savunucusunun “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılma” ve “ikazlara ve zor kullanmaya rağmen dağılmama” suçlamalarıyla 2911 sayılı yasanın 32/1 maddesiyle yargılanarak cezalandırılmaları istendi. 5 Ağustos 2019 tarihinde iddianamenin kabulüyle açılan davanın ilk duruşması 12 Kasım 2019 günü Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti.

Açılan bu davanın yanı sıra LGBTİ+ hakları savunucusu öğrenciler çeşitli karalama kampanyalarına maruz bırakıldı. LGBTİ+ Dayanışma Topluluğu üyesi öğrenciler hükümet yanlısı bazı gazetelerde hedef gösterildi. Ayrıca Haziran 2019’da, yürüyüşe katıldığı için dava açılan öğrencilerin Kredi ve Yurtlar Kurumu’ndan (KYK) aldığı burs ve krediler kesildi. Bu kesintilere öğrencilerin ODTÜ Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınmasını gerekçe gösteren KYK, öğrencilerden kuruma olan borçlarını ödemelerini istedi.

30 Haziran 2019 tarihindeki ODTÜ Mezuniyet töreni öncesi aralarında ODTÜ LGBTİ+ Dayanışma üyesi iki öğrencinin de olduğu altı öğrencinin evlerine baskın yapıldı. O sırada evlerinde bulunan dört öğrenci gözaltına alındı, ifadelerinin ardından akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Baskın sırasında evde olmadığı için gözaltına alınmayan diğer iki öğrenci de ilerleyen günlerde ifade verdi. Gözaltına alınan öğrencilere cinsel yönelimleri ve mezuniyette gerçekleştirmek üzere planladıkları bir eylem olup olmadığı soruldu.

Gözaltına alınan 18 öğrenci ile bir akademisyene açılan davanın ilk duruşması 12 Kasım 2019’da Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşma öncesinde yapılacak basın açıklaması polis tarafından engellendi. Duruşmayı AB Türkiye Delegasyonu temsilcileri ile çok sayıda Avrupalı diplomat da izledi.

Sanık avukatları iddianamenin iadesini, Onur Yürüyüşü’ne müdahale eden polisler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını ve öğrenciler ile akademisyenin beraatini istedi. Mahkeme, avukatların taleplerini reddederken davanın bir sonraki duruşmasının 12 Mart 2020’de yapılacağını duyurdu.

Davanın 12 Mart 2020‘deki ikinci duruşmasını ABD, Almanya, Belçika, Hollanda, İspanya, Kanada ve Yeni Zelanda Büyükelçilikleri ile Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Kaos GL Derneği ve Uluslararası Af Örgütü izledi. İlk duruşmada talep edilen, polis şiddetini içeren ham kayıtların mahkemeye iletilmediği ortaya çıktı. Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme; Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden ham ve montajsız görüntülerin tekrar istenmesine, izlenmesine ve kolluk görevlilerinin ihtaratta bulunup bulunmadıkları, bunun ardından bekleyip beklemediklerinin tespiti için görüntülerin tamamının bilirkişi heyetine iletilmesine karar verdi.

10 Temmuz 2020‘deki üçüncü duruşma, avukatların mazeret bildirmesi sebebiyle ertelendi. Avukatlar, “çoklu baro” tasarısına karşı Kuğulu Park’ta eylem yapan meslektaşlarına destek vermeye gitti. Burada yapılan açıklamada “LGBTİQ+ hakları insan haklarıdır” denildi.

Davanın 4. duruşması, Dünya İnsan Hakları Günü olan 10 Aralık 2020‘de görüldü. Savcının mütalaayı hazırlamaması sebebiyle dava 30 Nisan 2021 tarihine ertelendi. Duruşmayı İrlanda, ABD, İsveç, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Belçika ve Hollanda elçiliklerinden temsilcilerin yanı sıra Uluslararası Af Örgütü takip etti.

Ünikuir Derneği, duruşmanın ardından davanın bir kez daha ertelenmesini eleştiren bir açıklama yaptı. Dernek, “Biz bu kararın politik olduğunu, İnsan Hakları gününde LGBTİ+ aktivistlerinin yargılandığı bu dava için oluşturulan uluslararası dayanışmayı baltalamak için alındığını biliyoruz” dedi.

16 Temmuz 2021‘de altıncı duruşması görülen dava bir kez daha ertelenerek, yargılanan 18 öğrenci ve bir öğretim üyesinin savunmalarını hazırlaması için 8 Ekim 2021 tarihi verildi.

8 Ekim 2021‘deki karar duruşmasını hak örgütlerinden, elçiliklerden, milletvekillerinden ve basından çok sayıda kişi izledi. Mahkeme, tüm sanıkların beraatına karar verdi.

8 Haziran 2023'te, rektörlük kampüs içerisinde yapılacak 11’inci ODTÜ Onur Yürüyüşü öncesi öğrencilere e-posta gönderdi. ‘Onur Yürüyüşü’nü “izinsiz yürüyüş” olarak niteleyen ODTÜ yönetimi yürüyüşün yapılması durumunda “gerekli her türlü güvenlik önleminin” alınacağını ifade etti. 9 Haziran 2023, saat 16:00'da yapılması planlanan yürüyüşe daha başlamadan kampüse giren polis müdahale etti. Yürüyüşten önce ve sonra toplamda 15 kişi gözaltına alındı. 10 Haziran 2023, saat 3:00 itibarıyla gözaltına alınanların tamamı serbest bırakıldı.

Polis şiddetine maruz kalan ve gözaltına alınan öğrencilerden biri, anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yasak kararının iptali istemiyle dava açtı. Üniversitenin, yasak kararının gerekçesi olarak “suç işleneceğine dair duyumlar” aldığını belirtmesinin soyut olduğunu, yasağın dayanağına ilişkin somut bir belge sunamadığını ortaya koyan Ankara 14. İdare Mahkemesi, kampüste güvenliği sağlamanın yolunun yürüyüşü yasaklamak olamayacağını, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kolluk tedbirleri ile korumak gerektiğini vurgulayarak, üniversitenin kararını iptal etti.