Mücella Yapıcı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) üyesi ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi yöneticilerinden. Ayrıca 2012 yılında Taksim Meydanı ve Taksim Gezi Parkı’nı tehdit eden projelere karşı hukuksal ve toplumsal alanda mücadele etmek üzere oluşturulan Taksim Dayanışması temsilcilerinden. Yapıcı, 16 hak savunucunun yargılandığı Gezi Davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına mahkum edildi ve yaklaşık 1,5 yıl tutuklu kaldı. Yargıtay’ın hakkındaki hükmü bozmasının ardından tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

8 Temmuz 2013’te Gezi protestoları sırasında, aralarında Taksim Dayanışması üyelerinin de bulunduğu 50 kişi ile beraber gözaltına alınan Yapıcı, 11 Temmuz 2013’te serbest bırakıldı.

Gezi eylemleriyle ilgili ilk iddianame iade edildi

Daha sonra, gözaltına alınanlardan 26’sı hakkında  “örgüt kurmak ve yönetmek”, “polise mukavemet” ve “gösteri kanuna muhalefet” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Ancak bu iddianame savcının “Şüphelilerin hangi kanundaki hangi suç veya suçları işlemek için örgüt kurdukları veya yönettikleri anlaşılmadığından, şüphelilerin savunmalarının alınabilmesi için iddianamede açıklanması gerekir” demesi ile 10 Şubat 2014 tarihinde reddedildi.

İlk dava beraatle sonuçlandı

Savcı değişimi ile el değiştiren soruşturmada ikinci bir iddianame hazırlandı. Bu ikinci iddianamede “görevli memura mukavemet” suçlaması çıkarıldı ve aralarında Yapıcı’nın da bulunduğu 26 kişi “örgüt kurmak ve yönetmek” ile “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” ile suçlandı. Lakin hazırlanan ikinci iddianamede de ilk iddianamenin ana ret gerekçesi olan “örgüt kurmak ve yönetmekle suçlanan kişilerin, bu örgütü neden kurduklarının belirtilmemiş olması” konusu belirtilmedi. Ancak bu iddianame yine de İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 17 Mart 2014 kabul edildi ve dava açıldı.

Bu davada Yapıcı’nın 17 yıla kadar hapsi istendi. Fakat 2015’te 26 sanıklı bu davanın tüm sanıklarının beraatine karar verdi.

Ancak ne bu iddianame ne de beraat kararlarıyla süreç kapanmadı. TMMOB’un o dönemki temsilcileri ve Taksim Dayanışması’ndan üç isim; Yapıcı ile beraber dönemin İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman ve avukat Can Atalay daha sonra Osman Kavala ve 13 hak savunucusu ile birlikte ikinci kez Gezi Davası’nda yargılanacaktı.

İkinci “Gezi Davası” iddianamesine giden süreç 1 Kasım 2017’de iş insanı Osman Kavala’nın tutuklanması ve 16 Kasım 2018’de 13 hak savunucusu ve akademisyenin evlerine yapılan baskınla gözaltına alınmasıyla başladı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün basınla paylaştığı bilgi notuna göre İstanbul, Adana, Antalya ve Muğla illerinde 20 kişi hakkında çıkartılan gözaltı kararının nedeni, bu kişilerin bir yılı aşkın süredir iddianame düzenlenmeksizin Silivri Cezaevi’nde tutulan ve “Gezi eylemlerini organize ve finanse ettiği” iddia edilen iş insanı Osman Kavala ile birlikte hiyerarşik bir düzen içinde hareket etmeleriydi. Savcılığın suçladığı kişiler arasında Mücella Yapıcı da vardı. 

Firari savcının delilleriyle iddianame hazırlandı

FETÖ/PDY üyeliğinden aranan savcı Muammer Akkaş’ın topladığı delillerin de yer aldığı soruşturma 2019 yılında tamamlandı. 4 Mart 2019 tarihinde İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi kendisine gönderilen iddianameyi kabul etti. 657 sayfadan oluşan bu iddianamede, 1 Kasım 2017’den beri tutuklu iş insanı Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman ve Kasım 2018’deki operasyonla soruşturmaya dahil edilen toplam 16 kişi şüpheli olarak yer alıyordu. Savcılık, iddianamedeki şüphelilere “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçlamasını yöneltmiş, ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını istemişti. İddianamenin “Davacı Mağdurlar” kısmında Gezi protestoları döneminde başbakanlık görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte kabine üyesi 27 ismin yanı sıra 746 kişi yer alıyordu.

Mahkeme heyeti reddedildi

Yapıcı’nın da yargılandığı 16 sanıklı Gezi Davası’nın dördüncü duruşması 24-25 Aralık 2019 tarihlerinde gerçekleşti. Bir sonraki duruşma 28 Ocak 2020‘de görüldü ve avukatların reddi hakim talepleri reddedildi. Avukatlar salonu terk ederken izleyiciler dışarı çıkarıldı.

Duruşma savcısı cezalandırma istedi

Savcı, 6 Şubat 2020‘de açıkladığı mütalaasında, Mücella Yapıcı’nın Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu’yla birlikte TCK’nin 312. Maddesinde düzenlenen “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs “ten cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme beraat verdi, istinaf mahkemesi bozdu

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın altıncı duruşmasını Silivri Cezaevi yerleşkesi içinde bulunan duruşma salonunda yaptı. Mahkeme, Mücella Yapıcı ve diğer sanıklar hakkında beraat kararı verdi. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, beraat kararlarını 22 Ocak 2021‘de kaldırdı. Daire, dava dosyasının yeniden incelenmek ve hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine hükmetti. Eksik delillerin sağlanması ile yargılamanın devamına karar verildi.

Çarşı davası Gezi davasıyla birleşti

Gezi davasında yargılanan 16 sanıktan aralarında Mücella Yapıcı ile tutuklu iş insanı Osman Kavala‘nın da bulunduğu 9 kişi hakkında verilen beraat kararlarının istinaf mahkemesince bozulması üzerine davanın yeniden görülmesine 21 Mayıs 2021‘de başlandı. Mahkeme, Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına oy çokluğu ile karar verirken, davayı 6 Ağustos 2021‘e erteledi.

35 kişinin Aralık 2015’te beraat ettiği Çarşı davasının kararı 28 Nisan 2021’de bozuldu. Kararı bozan Yargıtay, dosyanın Gezi Parkı davasıyla birleşmesine hükmetti. 30. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Mahmut Başbuğ, söz konusu hükümle ilgili 15 Haziran 2021’de Çarşı davasının görüleceği İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazarak dosyaların birleştirilmesini önerdi. Ardından 28 Temmuz 2021’de bu mahkemeye geçici olarak atanan Başbuğ, kendi talebini yerinde bularak birleştirmeye onay verdi. Böylece hem talepte bulunan, hem de kararı veren hakimin hükmü ile dosyalar birleşti. Birleştirme kararı sonrası 6 Ağustos’taki duruşma da iptal edildi.

Sonraki duruşma 8 Ekim 2021‘de görüldü. Mücella Yapıcı iddianameyi kabul etmediğini belirterek “Ben aynı iddianameyle iki kere yargılandım, beraat ettim, beraatim kesinleşti. Sonra aynı iddianameyle tekrar yargılandım, tekrar beraat ettim. Davaları bu kadar karıştırarak Gezi’yi kriminalize edemezsiniz. Gezi onurumuzdur” dedi.

Birleştirilmiş davanın beşinci duruşması 21 Şubat 2022’de yapıldı. Mahkeme, Gezi ve Çarşı dosyalarının bir kez daha ayrılmasına karar vererek davayı 21 Mart 2022‘ye erteledi.

Mücella Yapıcı, duruşmadan bir gün önce Evrensel’de yayımlanan söyleşisinde, “Bizim yerimiz doldurulur, her şey tamir edilir ama hukuk yoksa bir ülkede, siyasilerin iki dudağı arasındaysa her şey, Süleyman Soylu mahkemeden bir hafta önce çıkıp Osman Kavala’yı hedef alıyorsa, bunlar nasıl onarılır, bilemiyorum. Bu nedenle bu davadan utanıyorum” dedi.

Altıncı duruşmada mahkeme, esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için sanıklara ve avukatlarına son kez süre verilmesine karar verdi.

Davanın karar duruşması 22 ve 25 Nisan 2022′de yapıldı.

18 yıl hapse mahkum edildi ve tutuklandı

Avukatların savunmasından sonra mahkeme heyeti yargılananlara son sözlerini sordu. Hakime “Son sözüm olduğunu düşünmüyorum’ diyen Mücella Yapıcı hiçbir zaman şiddeten yana olmadığını vurgulayarak; “Toplum yararına mesleğimi onurla yürüttüm. Bugüne kadar tek bir çocuğuma haram lokma yedirmedim. Hırsızlık, uğursuzluk, yolsuzluk yapmadım. Mesleğimi mesleğim doğrultusunda kullandım. Yaşamımdan onur duydum. Aynı onuru benim yaşıma gelince sizin de yaşamınızı umuyorum. Hüküm sizindir” dedi.

Mahkeme heyeti, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca, yedi sanık hakkında ‘ceza miktarı ve adli kontrol tedbirinin tutuklamadan beklenen menfaati sağlayamayacağı’nı gerekçe göstererek tutuklama kararı aldı.

İstinaf mahkemesi kararı onadı, Yargıtay bozdu

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3'ncü Ceza Dairesi, 28 Aralık 2022'de Yapıcı'ya verilen 18 yıl hapis cezası kararını yerinde bulduğunu açıklayarak onadı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Temmuz 2023'te gezi tutukluları hakkındaki mahkumiyet hükûmlerinin onanmasını istedi. Başsavcılık, davaya ilişkin tebliğnamesini Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Başsavcılık, Mücella Yapıcı hakkındaki cezanın ise “mahkûmiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sabit olan eylemleri nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılması gerekirken yetersiz gerekçe ile mahkûmiyetine karar verildiği” gerekçesiyle bozulmasını talep etti. 

Mücella Yapıcı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kendisi dışındaki tüm tutsakların cezalarının onanmasını istemesine tepki gösterdi. Kendisi hakkında mahkumiyet gerektirecek bir delilin olmadığı durumda diğer sanıklar hakkında da herhangi bir delil olmadığının altını çizdi. 

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 17 kişi hakkında verilen hükümlere ilişkin yapılan itirazı 28 Eylül 2023 tarihinde karara bağladı. Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Minde Özerden ve Çiğdem Mater Utku’ya verilen 18 yıl hapis cezasını onarken, Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi ve Mücella Yapıcı’ya verilen 18 yıl hapis cezalarını bozdu. Mücella Yapıcı ile Ali Hakan Altınay’ın adli kontrol şartıyla tahliye edilmelerine karar verdi.

Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten yargılanıyor

Bu üç ismin 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefetten yeniden yargılanmasına İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 21 Şubat 2024'te başlandı. Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin beraat yönündeki bozma kararına uydu. Hakan Altınay, Yiğit Ekmekçi ve Mücella Yapıcı hakkındaki adli kontrol kararlarını kaldırdı. Ayrıca İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılarak, Gezi Parkı eylemlerinde çekilmiş MOBESE görüntü kaydının bulunup bulunmadığının sorulmasına karar verdi. Ayrıca 2911 sayılı yasaya muhalefetten sanıklar hakkında açılmış bir soruşturma olup olmadığının da Cumhuriyet Başsavcılığından sorulmasına karar verildi. Bir sonraki duruşma 22 Mayıs 2024’te yapıldı. 

Çıplak arama davası

Aralık 2020‘de HDP milletvekili ve Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, ‘Uşak’ta gözaltına alınan 30 üniversite öğrencisi kadının çıplak aramaya maruz bırakıldığını’ açıkladı. AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, iddiayı yalanladı ve “Türkiye’de çıplak arama yoktur” dedi. Bu sözlerin ardından Mücella Yapıcı sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu ve Gezi eylemleri sırasında gözaltına alındığında çıplak aramaya maruz kaldığını açıkladı. Yapıcı’ya ve kızına uygulanan çıplak arama için sekiz yıl sonra, Mart 2021‘de iddianame hazırlandı. İddianame İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Olaydan sekiz yıl sonra hazırlanan iddianamede aramayı yapan iki polis ve nezarethane amirinin Türk Ceza Kanunu’nun 94. maddesinde düzenlenen ‘işkence’ suçundan üç yıldan 12 yıla kadar hapsi istendi.